[14]

1.6K 182 85
                                    

selam buradayım! sınav haftam bitti ve tekrardan düzenli olarak bölüm atmaya devam edeceğim :D

yorum ve oylarınızı eksik etmezseniz çok sevinirim ♡

-ayrhee

"sukuna"

yuuji aralık kapıyı yavaşça ittirdiğinde kafasını odanın içine doğru eğdi.

ikizi, sıkıntılı bir şekilde homurdandı. "tanrı aşkına, ne var"

yuuji nefes verdi. "odandan çıkmayı düşünmüyor musun"

"uhm, neden çıkayım ki"

yuuji endişeli bir şekilde gülümsedi ve odanın içine adımladığına kapıyı kapattı. "kardeşim, senin için endişeleniyorum"

kendisine tıpatıp benzeyen oğlan ile konuşurken, ayak ucuna oturdu, sukuna ise doğruldu ve şaşırmış bir halde gözlerini yuuji'nin suratında gezdirdi.

"hey, sen iyi misin"

gözlerini yere indirdi. "kardeşim falan, biliyorsun, böyle davranmak zorunda değilsin"

saçları alnına düşmüş olan imalı bir bakış gönderdi. "kardeş değil miyiz"

sukuna, ağzını açıp kapadı, ilk başta ne diyeceğini bilemedi. "şey, yani, normalde böyle değiliz ve bilirsin, bu garip"

yuuji gözlerini yumduğunda nefes aldı. "sukuna, eskisi gibi olabiliriz"

elini, ikizinin eli üzerine koydu. "arkadaş gibi, ya da olması gerektiği şekilde, bir kardeş gibi olabiliriz"

sukuna elini çekti. "iyi değilsin sanırım, ne dediğinin farkında mısın"

yuuji kırgınlık dolu kürelerini ikizine çevirdi. "ne dediğimin gayet farkındayım"

yataktan sarkıttığı ayaklarını yukarı çekti, bağdaş kurdu. "beni annem ve babam ile karıştırma"

sukuna'nın boğazına bir yumru oturmuştu. nefes almakta zorlandı. beyaz tavan, aşağı çöker gibi oldu, gözleri ağırlaştı.

kardeşinin surat ifadesindeki değişikliği farkeden yuuji, yaklaştı ve elini omzuna koydu. "sukuna, öfkeli olduğunun farkındayım, bende öfkeliyim"

"ama neden bunları unutmaya çalışıyorsun, neden bir kenara atarak bekletiyorsun, kendini daha çok yıprattığının farkında değil misin"

pembe kahkülleri kalkık olan mırıldandı. "kapa çeneni" "hiç... hiç bir halt bilmiyorsun"

"beni anlayamazsın" dişlerini gıcırdattı.

yuuji, elleriyle sarstı sukuna'yı. "biliyorum sukuna" diye bağırdı. "ben... her şeyin farkındaydım"

sukuna kafasını daha çok eğdi, burnunu çekti. "her şeyin farkındaydın demek"

kafasını kaldırdı, ikizinin direkt olarak gözlerine baktığında, görüşü bulanıklaştı, gözleri doldu ve pınarlar yanağından süzülürken, çenesi ile buluştu.

"neden bir şey yapmadın" düzgün konuşamaz ve gözyaşlarına hakim olamazken, sesi titredi.

"çünkü mutluydun, sevilmeyi kim istemez ki" sesi kısıldı. "gerçi, ne anlayacaksın, sen hep sevildin"

kardeşini perişan bir halde gören yuuji, kaşlarını çattı ve sesini yükseltti. "yanılıyorsun"

"ve kendine haksızlık ediyorsun... seni sevenleri nasıl görmezden gelebiliyorsun"

gözyaşları kurumuştu, pembe yanaklarını silip kendine geldi sukuna ve yuuji'ye baktı. "sevenler mi"

güldü. "annesi ve babası tarafından sevilmeyen bir çocuğu kim sevecek, tanrı aşkına" kendi halini, bir kez daha dile getirdiğinde kaşlarının arası kırıştı.

"ben" yuuji'nin gözbebekleri küçüldü. sesi titredi. "ben seni hep sevdim"

"belki kulağa saçma gelecek, ama annem ile babamın bize karşı olan tutumundan hep nefret ettim"

"senin yalnız hissetmemen için, hep uğraştım" yarım bir şekilde gülümsediğinde burnunu çekti.

göz kapakları yavaşca açıldı, kapandı. "itadori" açıkçası, ikizinden böyle bir konuşma beklemiyordu.

"özür dilerim" sukuna gülümsedi.

"ne, ne için" diye sordu merakla yuuji.

"oh, oyun konsolunu kırmıştım, beni affedebilecek misin kardeşim"

dişlerini göstererek sırıttı. "bir düşüneyim..."

"gülmezsen affederim" ellerini hızlıca sukuna'nın boynuna attığında, sukuna boynunu kapamaya çalıştı, fakat başarılı olamadı.

"yapma, salak dur-" kıkırdamaya başladı, gözünden yaş geliyordu.

"tanrım, gerçektende hala gıdıklanıyorsun"

sukuna somurttu. "kapa çeneni"

-ayrhee

it's me, your idiot ♤ fushisuku ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin