[16]

1.7K 180 302
                                    

nasıl ya pedofili miymiş ? tanrım. bundan nasıl haberim olmaz ? bu kitabı yazdığım için herkesten özür dilerim, bir daha olmayacağından emin olabilirsiniz...





























CĞSÇİCŞFÜBŞSŞXOKQPGLGG SİKTİRİN GİDİN UĞRAŞACAK BAŞKA BİRİNİ BULUN

-dedi ayrhee

"yeter"

"öpüşmeyi keser misiniz"

yuuji'nin kızarmış yanaklarının altındaki, ısırdığı dudaklarından döküldü kelimeler. karşısındaki ikili şaşırmış bir şekilde aynı anda ona döndü.

"huh, neden ki"

megumi, eli ile kehribar küreliyi kendine yakınlaştırdı. "sevgiliyiz artık, yanılıyor muyum"

yuuji dişlerini gıcırdattı. "tanrı aşkına, bu her daim öpüşmeniz için bir sebep değil"

sesi kısıldı. "u-utanç verici"

sukuna kahkaha attı, ikizini böyle görmek hoşuna gidiyordu.

"sadece öpüşüyoruz itadori" nefes verdi megumi.

"garip garip sesler çıkarıyorsunuz!" yuuji bu sefer bağırdı, yanakları daha fazla kızardı.

"huhu" sırıtarak kardeşine baktı. "seni kızların etkilediğini sanıyordum"

elini ensesine attı bu sefer yuuji. "haha, öyle zaten"

"hmhm, öyledir kardeşim" sukuna imalı bir bakış attıktan sonra, tekrar kuzgunu andıran gencin koluna sarıldı.

yani, megumi'ye bakacak olursak, halinden oldukça memnundu. sukuna ve o. daha ne isteyebilirdi ki?

yuuji'ye baktığında, ayağa kalktı ve yanaklarını şişirişini izledi. "ben gidiyorum, nobara ile bowling oynamaya gideceğim"

sukuna diklenip camdan dışarı baktı. "nobara seni dışarıda bekliyor, yoksa... gojo satoru mu demeliyim" odadan çıkmakta olan yuuji durdu ve gözlerini kısarak ona bakan kardeşine baktı.

"nobara'da gelecek" yutkundu.

"hmhm, öyledir canım kardeşim" avucunu çenesine yerleştirdi.

yuuji sinir ve utanç ile kaşlarını çattı ve ayaklarını yere vura vura evden çıktı. sukuna birden rahatladı, kardeşini sinir etmeyi ayrıca ifşalamayı çok seviyordu.

sırtını megumi'nin göğsünde yaslayıp kafasını kaldırdığında, burnu boyun girintisindeydi. her açıdan mükemmel olduğu gibi, bu açıdan da muazzam gözüküyordu.

megumi gülümsedi, göz ucuylu sukuna'ya bakar gibi oldu. "noldu"

"ne mi oldu"

"sevgiline karşı ne kadar ilgisizsin fushiguro" gencin boynuna doğru nefes verdi.

sıkıntılı nefes verdi. "her daim seninle öpüşemem sukuna"

"öpüşelim demiyorum salak"

"ilgilen benimle, illa demem mi lazım"

ilgilenmek? nasıl ilgilenecekti? daha doğrusu ne yaparsa makbule geçerdi?

"uhm, peki" "aç mısın, sukuna"

"ya da... dışarı çıkmak ister misin, belki tuvaletin gel-"

sukuna yüzünü buruşturdu. "ne"

"tanrı aşkına ben senin bebeğin değilim, veya ilgilenmen gereken bir evcil hayvan"

"sevgilinim ve ilgi istiyorum, bana böyle mi ilgi gösteriyorsun"

"tam bir umutsuz vakasın"

megumi zorlukla yutkundu. gözlerini kırpıştırdı. resmen azar işitmişti ve evet, ilk defa birinden azar işitmişti.

"şey... kendimi nasıl affettirebilirim"

sukuna'nın dudağı yukarı kıvrıldı. "hm"

"beni evine götür"

megumi'nin yüzü ısındı. "evime mi"

"evet, evini hiç görmedim" baş parmağını dudağına sürttü. "odanı çok merak ediyorum"

"huh, peki" sesinin titremesine engel olamamıştı, ama ucuz atlattığını düşünüyordu.

şimdilik.

hazırlanıp yürümeye başladıklarında, megumi'yi heyecan ele geçirmeye başlamış gibiydi. tabiki, bunu dışa vuracak kadar değildi.

aklında bir sürü soru vardı; evi toplu bırakmış mıydı? peki neden sukuna evine gitmek istemişti? niye odasını merak etmişti? acaba odasını beğenmezse ondan ayrılır mıydı... bir dakika, ne?

ne saçmalıyordu, sadece evine gitmek istediğini söylemişti. megumi ise bir yığın çıkarım yaparak zaten yanmakta olan heyecanını tekrar ateşe veriyordu.

"düşünceli gibisin" samimi bir gülümseme sundu. "neler geçiyor aklından"

gözleri sevgilisine ilişti. fakat bir şey demedi.

"yoksa eve gidince, işi pişirmeyi mi planlıyorsun? oh, megumi, çok sinsi ve fesatsın" kıkırdadı.

"ne! hayır, öyle bir şey düşünmüyordum, sadece..." durdu. "sukuna, beni seviyorsun değil mi"

yürümeye devam ettiği sırada, megumi'nin dediği şey ile duraksadı. "ne"

"soruyor musun birde, aptal! tabiki seni çok seviyorum"

boyca kısa olan, uzun olanın koluna girdi. "bana bu kadar aşık olmana bayılıyorum fushiguro"

"hmhm"

"her an benimle olmak istiyorsun değil mi"

"hmhm"

"hatta evlenme teklifi etmeyi düşünüyordun ama benim edeceğimi düşündüğün için kararsız kaldın"

"hmhm"

zafer elde etmiş misali kahkaha attı. "evet, evlenebiliriz o zaman"

"hm, evlenecek miyiz" meraklı bir şekilde sordu megumi.

"tabiki, haberin yok muydu"

"oh, şimdi haberim oldu"

ikili yürümeye devam ederken konuşmalar ve kıkırdamalar birbirine karıştı.

dostum, garip çiftlerdi.

-ayrhee

it's me, your idiot ♤ fushisuku ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin