Tatlı yorumlarınızın beni gerçekten motive ettiğini bilmenizi isterim, çok teşekkürler.
Önemli Not: Eklediğim ve bölümde bahsi geçen şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz.
_______________________
THOMAS
"Meyveleri masaya koydum, tamam. Bilgisayarı şarja taktım, o da tamam." diye kendi kendine mırıldanırken pijamanı çıkartıp en sevdiğin elbiselerinden birini üstüne geçiriyorsun. Evde elbise giymeyi bırak bir elbiseye dokunmayalı bile aylar geçtiğinden bunu yaparken biraz tuhaf hissettiğin için kendi kendine gülüyorsun. Yine de Thomas'la girdiğin iddiayı kaybettiğin için senden istediği şeyi yapmak zorunda olduğunu biliyorsun.
Aynanın karşısına geçip saçlarını kulaklarının arkasına atıyorsun. Uzun zaman sonra kendini pijama dışında bir şeyle gördüğün için bu görüntün sana çok farklı ama hoş geliyor. Güzel şeyler giymeyi ve iyi hissetmeyi özlediğini fark ediyorsun. Ama en azından kısa bir süre için bu düşünceleri kafandan atıp bilgisayarının başına geçiyorsun.
Thomas'ın yolladığı Zoom linkine tıkladığında seni beklediğini ama kamerasının kapalı olduğunu görüyorsun.
"Thomas?"
"Buradayım." diyor. Onu o kadar iyi tanıyorsun ki sesinden bu cümleyi gülümseyerek söylediğini anlayabiliyorsun. Bu yüzden onu göremesen de onun için kameraya gülümsüyorsun.
"Kamerayı birazdan açacağım. Ama önce şunu söylemeliyim ki çok güzel görünüyorsun." Gülüşün daha da büyüyor. Sadece sesi bile böyle cümlelerle seni heyecanlandırabiliyorken normalde olsa ne yapardım diye düşünmeden edemiyorsun.
"Teşekkür ederim Thomas."
"Evet, şimdi..." Tok bir ses duyuluyor ve cümlesi yarıda kalıyor. Sesten dolayı ürküyorsun. "Merak etme, sorun yok." diyor ve kamerayı açıyor. Kamerayı açınca o tok sesi çıkaran şeyin Thomas'ın gitarı olduğunu ve Thomas'ın kendisinin de en az senin kadar şık giyindiğini görüyorsun. Ceza olmasını beklediğin bir şeyin aslında hiç de öyle olmadığını anlamanla beraber kahkaha atıyorsun.
"Kaybettiğim için benimle dalga geçeceksin sanmıştım." diyorsun gülerek.
Thomas da tepkini komik bulduğu için gülmeye başlıyor. "Hayır," diyor. "Sadece randevuya çıkalım istedim." Bu söylediğiyle bir anda yanaklarının sıcaklaştığını hissediyorsun.
"Randevu?" Şaşkınlıktan ağzından sadece bu kelime çıkabiliyor.
Evet dercesine başını sallayıp kucağındaki gitarı çalmaya başlıyor. Sesinin tatlı tınısının melodiye karışmasını sessizce dinliyorsun.
"Her kaybolduğunda keşke burada olsan diyorum. Seni özlüyorum. Daha açık konuşayım: Her ortadan kaybolduğunda seni yakınımda istiyorum..... Tek düşündüğüm şeyin sen olduğunu biliyorsun. Bana bunu yüksek sesle söyletme. Çünkü tek düşündüğüm sensin."
Şarkıyı dinlerken birden fazla hissi bir anda yaşıyorsun. Paylaştığınız bütün anılar her bir notayla beraber seni buluyormuş gibi oluyor. Bunca zaman ona olan sevginin varlığından haberdar olsan da onu bu kadar çok sevdiğini yeni anlayabiliyorsun.
Thomas şarkı söylemeyi bitirdiğinde gitarı kenara bırakıp sana odaklanıyor. Hiçbir şey söylemediğin ve düşünceli gözüktüğün için biraz endişelenmeye başlayıp "Şarkıyla başlamamalıydım sanırım." diyor.
"Hayır, iyi ki şarkıyla başladın." diyorsun. "Çünkü çok önemli bir şeyi anlamamı sağladın. Seni seviyorum."
Thomas'ın az önceki endişeli ifadesinden geriye hiçbir şey kalmıyor. "Böyle olmasına sevindim. Çünkü hislerimiz karşılıklı."
_______________________________
Pandemi pek çok basit şeyin değerini anlamamızı sağladı. Mesela sevdiğin bir giysiyi giymek. Mesela sevdiğin birinin sesini duymak. Mesela birine hislerini itiraf etmek. Bu yüzden bu bölüm bir işaret olarak görüp sevdiğiniz şeyleri giyin ve sevdiğiniz birine onu sevdiğinizi söyleyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Labirent İle Hayal Et
FanfictionMerhaba! Sizler de benim gibi Labirent aşığı mısınız? O zaman bu kitap tam da okumanız gerekenler listesinde. Adı üstünde kitabı yazarkenki amacım bölümleri okurken kendinizi labirentte sevdiğiniz karakterle maceralara atılıyormuş gibi hissetmeniz...