Haribo Tarzı akıl karıştırma saati :D
2. Döngü
"Hiçbir şeye karışmak yok. Evin içinde yüzünü dahi görmek istemiyorum yoksa bu evlilik biter. Anlaşıldı mı?"
Kafasını hızlı bir biçimde sallayıp geriye çekildi. Anlaşılan çok eğleneceğiz.
Döngü Sonu
Lalisa
Harika. Gerçi yolda gördüğü biri söyledi diye gelip genelevde işe başlayan bir kıza bunu sormam ne kadar aptalca.
Sorun değil. Kesinlikle hamile kalacak diye bir şey yok en azından. Kafamı çevirip ona baktım. Alnından öptüm ve geri çekilerek güzel yüzünü inceledim.
-Hamile kalabileceğini biliyorsun değil mi ?
Kafasını sallayarak onayladı.
-Bunu istemez misin ?
Kaşlarımı çatarak yatakta doğruldum.
-İsterim tabii Jennie. Senden gelecek her şeye razıyım ben.
Gülümseyerek bana sarıldı ve tekrar yatağa düşmeme neden olarak üzerime çıktı.
-Uykum var.
Saçlarını okşayarak küçük bir öpücük kondurdum ve üzerimde daha rahat bir pozsiyon almasını sağlayarak onunla beraber uyumak için gözlerimi kapattım.
Uyandığımda burnuma alışık olmadığım şekilde kahvaltı kokusu gelmişti. Normalde alkol veya seks kokan bir yerde uyandığım için bunu fazlasıyla garipsiyordum.
Doğruldum ve valizime giderek içinden fırçamı çıkardım. Bu olmadan yaşayamazdım. Banyoya girdim ve dişlerimi fırçaladım. Yüzümü de yıkadıktan sonra banyodan çıktım.
Yatağı düzgünce topladım ve odadan çıkıp, kokunun geldiği yöne doğru ilerledim. Mutfağa girdiğimde Jennie'nin bir şeyler pişirdiğini gördüm.
Korkmaması için çokta yüksek olmayan bir sesle konuştum:
"Günaydın."
Elindekini bırakıp bana doğru döndü. Hızlı adımlarla yanıma gelip benden kısa olan boyuyla sarıldı.
"Günaydın."
Etrafımı inceleyerek evi iyice anlamaya çalıştım. Şimdiye kadar benim cadı olmadığımı nasıl anlamamışlardı ?
Lütfen küfürlerinizi geri alın çünkü hiçbir kötü amacım yok. Tek isteğim Jennie ile daha uzun bir hayat geçirebilmek. Hatta belki sonrasında onu gerçek annesiyle tanıştırmak.
Genelevimin en alt katında tuttuğum kişi Jennie'nin annesiydi. Babasının ne kadar pislik biri olduğunu bildiğim için ona göre hareket edecektim.
Kafamdaki kötü düşünceleri kovarak güzel sevgilimin hazırladığı kahvaltıyı beraber eğlenerek yedik. Sonrasında ise Jennie üzerini değiştirmek istedi.
Tabiki rahat durmadım. Kapıdan ona bakacağım diye az kalsın kolumu şehit ediyordum.
Jennie'de hiç görmemişim gibi davranıyor ve bakmama izin vermiyordu.
O üzerini değiştirdiğinde beraber evden çıktık. Önce Jennie'nin evin önündeki mavi gülleri sulamasını izledim. Bu çiçekler gerçekten çok güzeldi.
Sonra beraber nehirin kıyısına geldik. Jennie bir kitap çıkarıp okumaya başladı. Ben de sıkıldığım için eve uğradım. Telefonumu, kulaklığımı ve nota yazdığım defterimi alarak Jennie'nin yanına döndüm.
Beğendiğim şarkıların bir listesi vardı ve dinleyerek piyanoya uygun notalar çıkarıyordum. Nehrin kıyısına oturarak geçenlerde beğendiğim bir şarkıyı açtım ve uyacağını düşündüğüm notaları kağıda döktüm.
Sonlara doğru Jennie'nin üzerini çıkardığını gördüm. Yaşasın sevişmek !
Hayallerim Jennie ile beraber suya düştü. Üzerini çıkardı sonra yattığı yere geri yattı. Kaldığı sayfayı bitirip (?) kitabı bıraktı ve suya yuvarlandı.
Üzerime sıçrayan suya sinirlenerek ben de eşyalarımı bıraktım ve üzerimi çıkartarak suya atladım.
Normalde olsa bu suya atlamadan önce bir milyon kez düşünürdüm. Fakat Jennie'nin hiç umrunda değildi. Onun gibi olursam mutlu olabilirim diye düşündüğüm için yaptığını yaptım.
"Yakala beni Lalisa Kim!"
Diyerek akıntının gittiği yöne doğru hızlıca yüzdü. Kahkaha atarak onun arkasından yüzmeye başladım fakat onun kadar hızlı yüzemiyordum.
Ne kadar yüzdük bilmiyorum ama Jennie durduğunda durdum. Artık nehirden çıkmış ve göl gibi bir yerin içine girmiştik.
"Gel." dedi Jennie.
Onu takip ederek sudan çıktım. Elimi tutarak kısaca dudaklarımı öptü. O kadar kısaydı ki karşılık dahi verememiştim.
Elimden tutarak beni ağaçların arasından geçirdi. Etrafı sarmaşıklarla kaplanmış ve merdivenleri yosun tutmuş oldukça eski bir kulenin önünde durduk.
"Bir kitap var."
Jennie'nin konuşması ile gözlerimi kuleden alarak ona çevirdim.
"Önceden okuduğum bir kitap. Orada da bir kuleden bahsediyor ve bu kule oradaki tarife oldukça uyuyor. İlk gördüğümde çok şaşırmış ve fazlasıyla beğenmiştim. Sonra bir ara burayı temizleyip yeniden kullanılabilir hale getirmeyi düşündüm. Tek başıma yapması oldukça zor olacağı için vazgeçmiştim."
Bana yaklaştı ve diğer elimide kavradı. Dudaklarını dudaklarımla buluşturduğunda yumuşakça karşılığını verdim. Geri çekildiğinde kedi gözlerini görmek kalp atışlarımı hızlandırdı.
"Belki beraber yapabiliriz diye düşünmüştüm."
Gülümseyerek onayladığımı belirten bir şekilde kafamı salladım.
"Yaparız tabiki yeterki iste. Fakat senden bir şey isteyeceğim."
Bakışları anında meraklı bir hal aldı. Meraklı kedicik.
"Bir ara kitabı beraber okuyacağız."
Gülümseyerek tek kaşını kaldırdı ve konuştu:
"Fransızca biliyor musun ?"
Aynı şekilde onun gibi gülümseyerek konuştum:
"Avez-vous des doutes Mademoiselle ?"
"Şüpheniz mi var Matmazel ?"Gülümseyerek kafasını sağa sola salladı ve yanağımı öperek geri çekildi.
"Hadi dönelim."
Kafamı salladım Jennie tekrar suya atladığında oflayarak arkasından baktım.
"Ne oldu ?"
"Yüzmek zorunda mıyız ?"
Kafasını tekrar sağa sola salladı.
"Değiliz. Ama yüzmeyi seviyorum."
Omuz silkerek konuştum:
"İyi o zaman. Sen yüz, ben yürüyeceğim."
Yürümek için hareketlenmişken Jennie'nin boğazını temizlediğini duydum.
Ona döndüğümde hızlıca konuştu:
"Yüzerek gelirsen evde eğlenceli bir şeyler yapabiliriz."
İşte beklediğim teklif.
Jennie hızlıca yüzerken ben de arkasından suya atladım ve yüzmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Little Witch /JenLisa (G!P)
FanfictionHer zamanki gibi mükemmel olan ses tonumla kahkaha attım. Kendimi düzeltip ellerimi ceplerime koydum ve duvara yaslandım. "Yani bana bir cadının genelevde işe ihtiyacı olduğunun mu söylüyorsun?" Birçok farklı dil bildiğini belli eden aksanıyla yanıt...