Okumadığım ve güzel bir gxg veya JenLisa fici önerisi yaparsanız öneri başına 1 bölüm atarım
Jennie
Rosé'i o eski kuleye getirdim. O kuleye büyülenmiş bir şekilde bakarken konuştum:
"Güzel değil mi ?"
Kafasını sallayarak bana döndü.
"Harika görünüyor."
Kafamı sallayarak onu onayladım ve kulenin merdivenlerine oturdum.
"İstersen beraber düzenleyebiliriz."
Sevinçle bana baktı.
"Çok isterim!"
Lalisa
Sonunda boşaldığımda isminin Bella olduğunu hatırladığım kadına çıkması için işaret verdim.
Odamdan çıktığında kendimi duşa attım.
Günlerdir tek yaptığım kadınları becermek ve para kazanmak. Benimle sadece bir gece geçirmek için yüzlerce kadın geliyordu.
Tabii Alan'da olan güzel cadımızın birkaç damla kanını akıtmış olmam buna yardımcı oluyordu.
Duştan çıkıp saçlarımı kurutmadan kıyafetlerimi giydim. Avuçlarıma dahi sığmayan parayı alarak kasama attım.
Odamdan çıktım ve aşağı kata inmek için koridorda ilerledim. Önünden geçtiğimi her odadan çığlık sesleri geliyordu.
En aşağı kata indiğimde sesler kesildi.
"Selam tatlım!"
Yerde yatan cadı başını kaldırarak bana baktı. Konuşmaya hali olmadığı için bir şey diyemiyordu tabii.
Tahta sandalyelerden birini alarak ters bir şekilde oturdum ve bacaklarımı iki yana sarkıttım.
"Bana öyle sinirle bakma Emma. Sana yakında arkadaş getireceğim."
Emma bana nefretle bakmayı sürdürürken yerimden kalktım ve başka bir evrenden gelmiş gibi duran siyah taşı elime aldım.
Bunu dün akşam bulmuştum. Minik cadımız Emma yapmıştı. Fakat nasıl yaptığı hakkında bir fikrim yok. Aktif etmek için üzerine Emma'nın kanını damlatmıştım.
Sonrasında taşın yaydığı enerji o kadar büyüktü ki yaklaşık bir günde milyon dolarlar kazanmıştım.
Bunun nasıl yapıldığını öğrenirsem Bill Gates'den daha zengin olmam çokta uzun sürmezdi.
Emma sessizliği sürdürmeye devam ettiği için merdivenlerden çıkmak üzere yürümeye başladım.
"Jennie seni hiçbir zaman affetmeyecek Lalisa Manoban."
Söylediği cümleyle geldiğim yolu geri döndüm ve suratına atabileceğim en sert tokadı attım.
Jennie
Rosé duvardaki yosunları sökerken ben de her zaman oturduğum merdivenleri temizliyordum.
"Gidip evden bıçak getireceğim böyle çıkarmak çok zor oluyor."
Kafamı sallayarak onu onayladım. Rosé gittiğinde işime devam ettim.
"Mademoiselle Noir ?"
Duyduğum sesle kaşlarım çatıldı ve hızla merdivenleri indim. Etrafıma baktığımda hiç kimse yoktu.
Lalisa'nın sesini duyduğuma emindim oysaki.
"Mademoiselle!"
Ses bu sefer kulağımın dibinden gelmişti. Etrafıma tekrar hızlıca baktığımda yine kimseyi göremedim.
Tanrım, delirmeye başlıyorum.
"Jennie ?"
Arkamı döndüğümde Rosé'i gördüm.
"İyi misin ?"
Derin bir nefes vererek kafamı salladım.
"Evet iyiyim, etrafa bakıyordum."
Omuz silkerek işine geri döndü.
Delirmiyordum. Sadece Lalisa'yı delicesine özlemiştim. Ona tek kelime etme fırsatı dahi vermeden onu gönderdim. Bunu yaptığım için pişman değilim aramıza biraz zaman girmesi gerekiyordu.
Şimdi ise onu özlüyorum. Sıcak bedenini, neşeli sesini, baskın ve güzel kokusunu...
Yanına dönsem çok mu geç kalırım ?
2. Döngü
"Seni odama girmemen konusunda kaç kez uyarmam gerekiyor ?!"
Kafasını eğerek geriye adımladı.
"Ü-üzgünüm kedim geldi buraya ben de onu almak için gelmiştim..."
Döngü Sonu
Ficin fazlasıyla sıkıcı olmaya başladığının farkındayım fakat yine de tamamlamam gerekiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Little Witch /JenLisa (G!P)
FanfictionHer zamanki gibi mükemmel olan ses tonumla kahkaha attım. Kendimi düzeltip ellerimi ceplerime koydum ve duvara yaslandım. "Yani bana bir cadının genelevde işe ihtiyacı olduğunun mu söylüyorsun?" Birçok farklı dil bildiğini belli eden aksanıyla yanıt...