At Yarışı

14 3 0
                                    

Bong Cha elini elime koyunca geçmişten kopup şimdiye döndüm. 

"Çok zor olmuş olmalı. Yaşadıkların çok zor şeyler Jung Ho. Canın çok yanmış olmalı."

Kalkıp sarıldı. Gülümseyerek omzuna hafifçe iki tane vurdum.

"Ya, o kadar zor değildi. Mutlu anılarım da var.."

"Ne yapıyorsunuz?"

"Ha Sang seni aptal. Yine mi sen?!"

"Jung Ho abi ne oldu buna ya niye?"

Omuzlarımı silkeledim. Ruhum daralmıştı.

"Neyse. Küçük hanımın yanına gideceğim. Geliyor musun?"

"Niye?"

"Çağırdıydı ya."

"Aman hiç boşuna gitme "küçük hanım" çok meşgul. Mübarek kızın evinden erkek eksilmiyor."

"Ne diyorsun? Neyse çağırdı o kadar. Gitmek gerek. Geliyor musun gelmiyor musun?"

"Gelmiyorum."

Kapıdan çıkışını izledim. Onu neden çağırmıştı ki? Bir dakika... Şu an küçük hanımın çevresi iki güvenilmez erkek ile mi sarılı?

"Bong Cha bir yere gitmem gerek sonra görüşürüz."

Birden elimin çekilmesiyle sendeledim. Geriye doğru Bong Cha'ya baktım.

"Ne yapıyorsun?"

"Gitme. O kızın yanına gidiyorsun, biliyorum. Gitme."

"Bong Cha lütfen-"

"Yapma. O kızın sana iyi gelmediğini biliyorsun. Sana geçmişteki acılarını hatırlatıyor. Bunu kendine yapma. O kız ilgini çekiyor çünkü vicdan azabı çekiyorsun."

"Ne? Neyden bahsediyorsun?"

"Geçmişindeki o kızı, tanıştığın o hanımda görüyorsun. O küçük kızı bırakmanın vicdan azabını, o zengin kızı koruyarak dindiriyorsun. Ama bu gerçek değil Jung Ho. Uyan artık. İkisi farklı kişiler ve o küçük çocuk öldü. Yapabileceğin hiçbir şey yoktu."

"ÖLMEDİ! ÖL-ME-Dİ! BIRAK! Bir daha. Sakın. Bilmediğin konularda. Yorum. Yapma."

Bahçe kapısını vurarak çıktım. Ne saçmalıyordu öyle? Hiçbir şeyden haberi yoktu. Evin kapısına vardığımda Bay Kang şöyle bir bana bakıp içeri geç anlamında başını oynattı. Küçük hanımı kurtardığımdan beri bana karşı iyi davranıyordu.

"Kalemi nasıl tutacağını biliyorsun değil mi? Sıkmana gerek yok daha hafif tut. Böyle. Güzel."

Karşılıklı bahçede oturmuşlardı. Önlerindeki mürekkebe ve beyaz sayfalara baktım. Ah küçük hanım. Hiç bir şeyi kafasına taktı mı illa yapacaktı. 

"Mürekkebe batır."

Bong Cha yanılıyordu. Küçük hanım benim için vicdan azabından fazlasıydı. Ona değer veriyordum. Hatta bu asi kızdan hoşlanıyordum.

"İlk öğrenmen gereken kelime ailedir. Dikkatlice izle. A-i-le. Sende dene."

"Hey."

"Bay Kang? Şaşırttınız. Bir şey mi oldu?"

"Sanırım boşsun."

"Ne? Ah evet sanırım..."

"Güzel. Atlarla iyi anlaşır mısın?"

"Evet."

"Benimle gel ve bana yardım et o halde."

"Peki."

PRENSES ve MUHAFIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin