Bir Küçük Sırt Meselesi

22 3 3
                                    

Bu diziyi hep izlemek istedim ama başrol kız kim anlayamadım bir de sonu kötü olursa diye korkuyorum:( 

 İljimae


"Onca olanlardan sonra üçümüzün yine hep beraber olması çok güzel değil mi?

"Evet annecim."

Kraliçe'ye kırgınca baktım. Ben zehirlendiğimde bile yanıma gelmemiş, bana kapılarını açmamıştı. Şimdi ise hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.

"Sabaha kadar sizinle sohbet etmek istiyorum. Olur, değil mi?"

Kwang ile birbirimize baktık. Elbette olmazdı! Sorgulamamız gereken birisi vardı. Kaşlarımı kaldırdım. Kwang gülümseyerek annesine döndü.

"Aslında çok güzel olurdu ama sağlığınız için uykunuzu eksik etmemelisiniz. Gittikçe kötüleşiyor sağlığınız."

"Yaşlılıktan oğlum. Önemli bir şeyim yok. Bu arada sarayda işler nasıl gidiyor?"

Merakla kıpırdandım. Doğrusu orada ne oluyor bende merak ediyordum.

"Öhöm... Pek bir şey yok aslında. Şey konuşuluyor... Şey... Evlilik."

"Kimin?"

"Soo Hyeon."

"Ne güzel.. Bende orada olmak isterdim."

Üzüntüyle iç çektim. Soo Hyeon'dan duymak isterdim bunu.

"Ji Yoon'un da evlilik vakti geldi."

Kayıtsızca Kraliçe'ye baktım. Evlilik ha? Çok da lazımdı. Öte yandan Kwang öksürüklere boğulmuş, küçük bir kız gibi kızarmıştı. Sırtına vurmak isteyince sinirle elimi itti. Ne oluyordu bu çocuğa?

"Daha zamanın geldiğini düşünmüyorum Kraliçem."

Kwang hevesle kafasını salladı.

"Geldi de geçiyor bile kızım. İnsanların konuşmasını mı istiyorsun Ji Yoon? Sende bir sorun olduğunu düşünecekler."

"İnsanlar hep konuşuyor, sürekli konuşuyor, durmadan konuşuyorlar!"

"Ji Yoon bir kere olsun lafımı dinle."

"Evlenmek istemiyorum."

"Elbette istiyorsun. Her genç kız ister. Hem eş hem anne olmak sana çok yakışır."

"Dur! Ben... İzninizi isteyeceğim! Şeye gitmem gerekiyor.. Tuvalete. Evet ona. Hemen dönerim."

Kwang bugün tuhaf davranıyordu. 

"Ji Yoon. Kızım. Şuan korkuyor olabilirsin bu fikirden, ama inan bana evlenince işler değişecek. Aile kurmanın ne kadar önemli olduğunu göreceksin."

"Aile kurmak mı?"

"Evet aile kurmak."

"Kulağa çok güzel geliyor. Aile kurmak..."

 Daha önce kulağa bu kadar güzel gelen başka kelime duymadım. Fikri bile içimi sımsıcacık yaptı.

"E? Ne diyorsun? Kendi aileni kuracak mısın?"

"Ama benim için kimi düşünüyorsunuz?"

"Ming Prensini."

"Kraliçem!"

Ming mi? Anne bellediğim insan bile beni sorun olarak görüyor ve ülkeden çıkarmaya mı çalışıyordu? Bu dediğinin sürgünden ne farkı vardı. 

PRENSES ve MUHAFIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin