4*

2.1K 106 15
                                    

2 Hafta sonra/
Efruz'dan ....

Sıkılmaya başlamıştım, o olaydan sonra olay olmuyordu. Benimse elim kaşınıyordu, şuan elimde bir hançerle odun yontuyordum. Hatta arada birde söyleniyordun. Çünkü bugün feci derecede sıkıcıydı ve ben aksiyon arıyorum.

- Bıhtık ya bıhtık, ne eylence var ne atrakson böyle gün mü geçer?

Iç ses - Herkes sen gibi değil, sende kurt var gibi olduğun yerde uslu uslu oturamıyorsun.

-  Canım sıkılıyorrr ....

Selcan Hatun'dan!

  Canım sıkıldığı için Efruz hatunun yanına gittim, yapacak birşey kalamamıştı ve iyice sıkılmıştım. Hem onunla güzelce dedikodunun belini kırardık, öyle böyle gün biterdi. Yani en azından benim düşüncem o yöndeydi.

ses- Hem Azıcık Ertuğrul Beyimi överim.

Iç sesime güldüm, plan basitti Ertuğrul Bey'e Efruz Hatun'u, Efruz Hatun'a da Ertuğrul Bey'i övüyordum. Ertuğrul Bey'in ona gözü kayıyordu ama bu hatun da tık yoktu. Ne laf atıyor nede süzüyordu. Resmen odundu, bir de kardeşime cilve yap diye uyarırdım ama bu hatun daha beterdi. Üstüne birde cilvenin c'si dahi yoktu. Lakin Osman'ı vede diğerlerini oğlu gibi seviyordu. Gündüz'e bile annelik yapıyordu, tabi çocuklarda onu çok severdi. Hem geçen gördüm de çocukların dertlerini dinliyordu. Özünde iyi bir kız gibiydi. Otoğdan içeri girdiğimde odun yontup söylenen bir hatun görmeyi beklemiyordum. Ne olmuş buna be?

E - Canım sıkılıyorrr ....

- Benimde sıkılıyorrr, hadi gel bi sohbet edelim.

Dediğimde nedense göz devirmişti, acaba neyimi beğenmedi? Allah allah bir kusurum filan mı oldu ya?

E - Sohbet mi? Sabahtan beri ne yaptım sanıyorsun?

- Ne bileyim hatun?

E - Haime Ana ile muhabbet ettim, Ertuğrul Bey'e laf atıp gıcıklık olsun diye dibinden ayrılmadım. Bamsı ile dalaştım, Turgut alp'e karı kız baktım ama öküzde tık yok.

- Sen gibi mi?

E - Sus be! Neyse biz devam edek... Obada ki Hatunlar ile konuştum, yetmedi gittim karıncalarla konuştum. Sonra da geldim odun burda yontuyorum.

- Sen benden daha betersin, hem daha öyle olmadı... Akşama kadar ne edeceksin?

E - Ney daha öğle olmadı mı? Ağlayayım ben ya...

Dedi homurdanarak, onun bu hâline güldüğümdeyse sinirle bana bakınca susmuştum. Deliydi, bunun gayet farkındaydım. O çok farklıydı ve buranın hatunlarına hiç benzemedi.

E - Acaba uyusak geçer mi?

- Bu vakitte mi?

E- Hee ne olacaktı?

- Laf söz olur hatun, ayıp kaçar!

Dediğimde hak vermiş gibi omuzları düşmüş vede önüne bakmıştı. Sevimli birisiydi, samimiydi, en önemlisi de cengaverdi. Ertuğrul Bey'e uygun bir hatundu, hem Efruz'dan iyisini nerden bulacaktı ki?

E - Haklısın, ben gibisini bok bulur.

Ney? Ne dedi o? Yoksa ben o şeyi dışımdan mı dedim? Allah'ım resmen kendimi ele verdim ya...Off off!

E - Selcan Hatun, acaba diyorum Turgut Alp'e karşı obadan hatun mu baksak?

- Dellenme hatun!

Yok olan geçmiş!  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin