Sezon finali

268 23 46
                                    

Ertuğrul B - Seni çok seviyorum.

Dedi parlayan gözlerle ona bakarak, ilk bakışta hayran kaldığı yeşillere bakıyordu. Efruz hatunsa ona göz kırparak yeniden konuşmuştu.

Efruz H - Ateş olsam bir sana yanarım.

...- Neler geçiyor aklımdan, tövbe tövbe!

■■■□■■■

Efruz H - Bende diyorum nerde kaldı, hoş geldin Selcan ya...

Selcan H - Özür dilerim, ben şeyden geldim... Ertuğra üzgündü, kötü birşey olmadı demi?

Efruz H - Boş boş konuşup abilerini üzdü, bu seferde haksızdı.

Selcan H - Nasıl yani?

Dedi merakla sorarak çünkü ne olduğunu anlamamıştı. Ama Osman Bey'lerin de kötü olduğunu görmüştü, zaten yarı yarıya da bu yüzden gelmişti. Kardeşler birbiriyle konuşmuyordu, sadece birbirlerine ters ters bakarlardı. O sırada Ertuğrul Bey derin bir iç çekerek şunu söylemişti.

Ertuğrul B - Bu konuyu sonra mı konuşsanız?

Selcan H - Özür dilerim Bey'in ben havayı bozmuş gibi oldum, tekrar hoş geldiniz!

Diyip ordan ayrılmıştı, Efruz Hatunsa sırıtarak ardından bakıyordu. Bunu gören Ertuğrul Bey ise onu kendine döndürüp kendine çekmişti. Şuan aralarında ufak bir boşluk vardı, eşine hasret kalmıştı. Onu öpmek istiyordu, Efruz Hatunsa gülümseyip kollarını onun boynuna dolayıp yeniden konuşmuştu.

Efruz H - Beni özledin mi?

Ertuğrul B - Yavrum resmen hasretinle yandım, ne demek özledin mi?

Dedi onun dudaklarına bir buse kondurarak, Efruz Hatunsa gözlerini kapatmıştı. Bu istemsizce olmuştu, Ertuğrul Bey ise gülümseyip onu dudaklarına yapışmıştı. Bu hatun'u deli gibi seviyordu, sevgisi de asla eksilmemişti. Onun yerine bu sevgi artmıştı.

Günler sonra.

Nasıl olduysa moğol komutanı Kongar kaçmıştı. Ama herkes içeriden birinden şüphe duymuştu çünkü tek başına kaçması imkansızdı. Sonuçta o kafes içindeydi, kaçması içinde biri o kafesi açmalıydı. Yoksa kaçması mümkün değildi.

Zöhre H - Kesin Şirin Hatun yardım etmiştir, zaten son günlerde ordaydı.

Dedi ortaya fitne atarak ama bu yalandı, kız oraya hiç gitmemişti. Annesi ile kilim hanede ona yardım ederdi ve bunu bilende vardı.

Efruz H - Başladı yine iftiraya, sonra diyorlar Efruz Hatun şiddet uygulayan deli!

Dedi sinirle ayağa kalkarak, bunu gören oğullarıysa oraya yol almıştı. Çünkü yeni bir kavga çıkmak üzereydi, Zöhre Hatunsa kaşınır gibi yeniden konuşmuştu.

Zöhre H - Gördüğümü diyorum, kızın o yolun kervanıysa ben ne edeyim? Orda burda millete emirler vereceğine kızına edep vereydin.

Diyince herkes korkuyla geri adım atmıştı çünkü bu sözlerle Efruz hatun'u Ertuğrul Bey dahi durduramazdı. Efruz Hatunsa sinirle gülüp şunu söylemişti.

Efruz H - Ama sen böyle dersen ben senin ağzına sı****!

■■■
Yıllar sonra....
■■■

Ertuğrul Bey ölmüş, Efruz Hatunsa hasretten, kederden verem olup ölmüştü. Eşinin ölüm yıldönümüne hayatını kaybetmişti, obada çifte yaşs ilan edilmişti. Ahirette de kavuşmuşlardı, Moğol komutanıysa Konur Alpin kardeşi çıkmıştı, tabi birde adı Göktuğ Alp olarak değişmişti.

Yok olan geçmiş!  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin