28

564 53 0
                                    

Herkes gitmiş şimdiyse tek başına Ertuğrul Bey kalmıştı. O ise yıllar sonra ilk defa gördüğü eşinin saçlarını seviyor vede onu aşkla izliyordu. Eliyse heyecandan titriyordu, birkaç dk sonra hatunun kirpileri haraket edince heyecanla şunu söylemişti.

Ert - Hatun'um?

Dediğinde kız onun sesini duymuştu ama gözünü açmaya zorlanıyor gibiydi. Bu yüzden de elinde hissettiği eli sıkınca Ertuğrul Bey dolu gözlerle onun saçlarına yumuşak bir öpücük kondurup kokusunu doyasıya içine çekmişti. Birkaç dk sonra da genç kız gözünü açıp şunu söylemişti.

E - Ertuğrul!

Ert - Hatun'um, iyi misin cennet bahçem?

Demesine kalmadan genç kız yarasına bile aldırmadan onun boynuna sarılmıştı. Bununla Ertuğrul Bey bir an affalasa da sonradan toparlanıp ona sığınmış yüzünü de saçlarına gömmüştü. Kızsa ona sığınıp şunu fısıldamıştı.

E - Seni çok özledim!

Dedi gözünden akan yaşla, Ertuğrul Bey ise onun saçlarına yumuşak bir öpücük kondurup kokusunu doyasıya içine çekmişti. Efruz ise titrek bir nefes alıp sözlerine devam etmişti.

E - Seni göremeyeceğim diye çok korktum.

Ert - Şist ağlama kurban olduğum, korkma artık burdasın ...

Diyip onun boynuna sert bir öpücük kondurup kokusunu doyasıya içine çekmişti. Sonra da onun gözlerine bakarak şunu söylemişti.

Ert - Benimlesin!

E - Ertuğrul..

Ert - Söyle erik kuşum.

Dedi onun göz yaşlarını silerken, kızsa başını onun göğsüne gömüp şunu fısıldamıştı.

E - Çok korktum, ilk defa böylesine korktum .

Ert - Hatun'um.

Dedi acıyla, kızsa titrek bir nefes alıp sözlerine devam etmişti.

E - Her uyanışımda seni görememek çok koydu, tam kavuşmuşken ayrılmak...

Tam devam edecekken Ertuğrul Bey onu durdurup şunu söylemişti.

Ert - Tamam yavrum, korkma geçti.

Dedi onun başını göğsüne bastırarak sonra da onun saçlarına yumuşak bir öpücük kondurup kokusunu doyasıya içine çekmişti.

***

Şimdiyse Ertuğrul Bey'in göğsünde yatıyordu, o sırada Ertuğrul Bey nazikçe onun saçını severken şunu söylemişti. 

Ert - Kızımızın adını Şirin Ertuğra koymuşsun.

Dedi sevinçle, kızsa kıvrılan dudağıyla şunu söylemişti.

E - Ama yakıştı.

Ert - Sevdim .

E - R'leri söyleyemiyor.

Dedi gülümsemeyle, Ertuğrul Bey ise erkeksi kıkırtısıyla onun saçlarına yumuşak bir öpücük kondurup kokusunu doyasıya içine çekmişti. Kızsa onun elini kavrayıp şunu fısıldamıştı.

E - Saçı, gözleri, huyu hep sen .

Ert - Birazda sana benziyor ve senin gibi güzel.

E - Senin gibi fazla akıllı, beni bile dize getiyor ve bu sinirime dokuyor.

Diyince Ertuğrul Bey gülmemek için zor durmuştu çünkü bu haliyle çok tatlıydı. Kızsa gözlerini kapatıp şunu fısıldamıştı.

E - Seni çok özledim.

Yok olan geçmiş!  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin