9**

1.4K 94 2
                                    

Yazardan ..

Efruz ve Hafsa giderken Selcan arkadan bağırdı ...

S- Bende geleyim ...

Diyip peşlerinden koşmuştu o sırada gelen Ertuğrul Bey şaşkınca. ...

Ert- Nereye gider bunlar? 

Gün- Bize keklik avlayağız dedi ... Bizim hatunlarda ona uydu ....

B- Oy oy oy benim hatunu da bozdu bu deli hatun ...

Demişti ki ayağının dibine bir ok fırlatmıştı , tabi bu oku tanıyanlar başını kaldırıp ona bakmıştı. . Gördükleri şeyse  kız kendi atı  üstünde elindeki okunu germiş,  azrail gibi onlara bakıyordu...  herkes tırsmıştı onun bu halinden, kız ise arapça konuşuyordu tabi anlamayanlar safça bakıyordu...  Onun dediğini anlayan Ibnu'l Arabi ona ters ters bakıp ...

Ibn..- Tövbe tövbe ne azı bozuk bir hatundur bu ...

Demişti , onun böyle demesi ile diğerleri de kötü bir şey dediğini anlamıştı..  Efruz Hatunun dediği şeyin türkçesi " Bana deli deme yoksa sıç**** ağzına   .. "

B- Kesin küfür etti , Ertuğrul Beyim bir şey diyin şu hatuna  ..

Tam Ertuğrul Bey konuşacakken kız yine arapça konuştu..  Ama konuşurken Selcan Hatun 'a bakmıştı, Selcan hatun ise duyduğu soru ile gülmemek için kendini zor tutuyordu... sorduğu şey ise " Selcan Hatun, bunu anasının yerine babası doğurdu? "

Ibn- O nasıl bir sorudur hatun ....?

Ert- Ne der ki ?

Demişti ama Ibnu'l Arabi cevap vermemişti,  Sungurtekin ise durur mu hiç hemen cevabı verdi ...

Sun - Dedi ki " Selcan Hatun , bunu anasının yerine babası mı doğurdu? "

Bunu demesi ile herkes gülmüştü,  Bamsı ise ters ters kıza bakmıştı ... Efruz ise onu takmayıp...

E- Insanlığının da obasınında , duyma barışının da...

Diye söylenerek obadan ayrılmıştı,  diğer iki hatunda peşinden  gitmişti  ....

Gelecekten,  Efruz 'un kaydolduğu an ....

Efruz ortadan kaybolurken elinde ayran ile onun yanına gelen öğrencilerinden Iskender gördüğü ile donup  kalmıştı...  Elinde ki ayran dolu bardak ise yeri  boylamıştı....

I- Anneeeee...

Iskender kendine gelince korkuyla içeri koşmuştu... Onu görenler hızla ayağa kalkıp onun yanında durmuştu,  Salih hemen  onun önünde  çöküp ...

S- Ne oldu oğlum?  Ne bu halin ?

Arkadaşları ise korkuyla ona bakıyordu,  Iskender ağlayarak ...

I- Efruz a-annem.. 

S- Ne oldu Efruz 'a ?

I- Bir anda k-kayboldu ...

Herkes duyduğu şeyin sokuna girmişti,  Mete korkuyla...

M- Efruz Hocamız n-nasıl kaybolur ?

I- Bilmiyorum bir anda kayboldu ... atış yaparken ....

S- Nasıl yani ?

I- Benim yıllar önce gelmem gibiydi , bir anda oldu ... sadece küçük bir ışık gördüm...

A- Zamanda kaybolmuş olabilir mi hocam ?

S- Olabilir , görevimize devam etmeliyiz ...  Efruz  'u ise belki Cezeri 'nin makinesi ile bulabiliriz..

Yok olan geçmiş!  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin