20

788 60 13
                                    

küçük kız ise onun çocuk denemesiyle daha çok ağlamaya başlamıştı. Bunu gören Mete ise düz bir sesle şunu söylemişti...

Mete - Sanırım Şirin seni abi gibi sevmiyor.

***

Onun dedikleriyle Iskender donup kalırken kasırga grubu bile şaşkınca Mete'ye bakmıştı. Çünkü bu imkansız birşeydi, hem o daha çok küçük, hemde bir öğretmenin kızıydı . Hadi onu geçtim, Iskender'in anne dediği kadının kızıydı, onun için imkansızdı. Lâkin şu var ki, küçük kız garip bir şekilde ona küçükmüş gibi gelmiyordu, o farklıydı. Ama farkı neydi ? Işte bilmiyordu...

Geçmiş... Kayı obası

Ertuğrul Bey ve Efruz uzun bir aradan sonra obaya dönmüştü. Kızı görenlerse sevinmişti çünkü kız hayattaydı, kendine birşey yapmamıştı . Onu gören Sungurtekin Bey ne kadar özür dilerse dilesin kız onu affetmiyordu. Lâkin Sungurtekin Bey'de vazgeçecek gibi durmuyordu çünkü bir kalp kırmıştı. Bu kırdığı kalp bir hatun'un hemde Oba Beyi'nin hatunu'nun kalbiydi . Bu yüzden de ne yapıp edip kendini affettirmeliydi ama bilmediği bir şey vardı ... O da kızın ondan daha fazla inatçı olduğuydu . Genç kız o ne ederse etsin onu görmezden geliyordu , bildiğin Sungurtekin Bey kovalıyor o kaçıyordu.

2 gün sonra...

Genç kız otağından çıktığı anda Sungurtekin Bey ona yönelmişti bu yüzden alpler ona bakmıştı . Aradan geçen zaman sonra kızın önünü kesip şunu söylemişti.

Sun - Efruz hatun bir dinle .

Dedi ama cevap alamamıştı, bu yüzden de yeniden konuşmuştu.

Sun- Ailenle ilgili onu demem aptallıktı, çok özür dilerim. Affet beni Efruz hatun!

Dedi pişmanlıkla, o anda Ertuğrul Bey ve oğulları da bunu görmüştü . Bu yüzden de ona yönelmiştiler  genç kız ise göz devirerek şunu söylemişti.

E- Bitti mi ?

Sun- Evet .

E- Hadi eyvallah o zaman! 

Diyip tam gidecekken duyduğuyla olduğu yerde kalmıştı.

Sun- Inatçı hatta küstahsın .

Diyince genç kız onun dibinde bitip şunu söylemişti.

E- O vakit sende hatunun ne olduğunu dahi bilmeyen cahilin önde gidenisin !

Sun- Ben mi cahilim? Hatun ben bir yığın kitap okudum... Asıl sen kendine bak hem cahil hemde sayısızsın.

Diyince genç kız alayla ona bakmıştı çünkü karşısında adam ona cahil diyordu. O bir yığın okul gezmişti, nasıl cahil olurdu ?

E- Ben cahilim öyle mi ?

Dedi hiddetle, bunu görenlerse endişeyle ona bakmıştı. Hatta Bey'ler yanına varmıştı, Sungurtekin Bey ise düz bir sesle şunu söylemişti.

Sun - Evet hemde kara cahil !

E- Edebimle oturur dilimle döverim , haddini bil!

Sun - Çok korktum , cahilsin işte... Cahilsin ki bir Bey'le konuşmayı bile bilmiyorsun .

Diyince kız alayla gülerek başını iki yana sallamıştı çünkü bu adam gerçekten ileri diyordu . Bunu gören Sungurtekin Bey ise hiddetle konuşmuştu .

Sun - Tam cahil ya , edebini bil hatun!

Demesine kalmadan genç kız hiddetle konuşmuştu ama dediklerini sadece ona yakın olanlar duymuştu.

Yok olan geçmiş!  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin