yardım çığlığı & obada ki yabancı!

290 29 19
                                    

Osman Bey ve Bala hatun için bir düğün toyu yapılıyordu. Tabi önce bunun için düzen kurtulmuş, çeyizler ayarlanmıştı. Şimdiyse herkes eğleniyordu. Birde toy var diye Şirin Ertuğra annesinin emriyle kalmıştı, lakin izleniyor gibi olmuştu. Bu yüzden de devamlı etrafına bakıyordu, o anda konuşan gelen Gündüz Bey oldu.

Gündüz B - Ne olur bacım?

Ş. Ertuğra - Birşey yok ağabey.

Gündüz B  - Diyesin hele bacım nedir seni böylesine rahatsız eden?

Dedi merakla ona bakarak, Şirin Ertuğra ise düz bir sesle şunu söylemişti.

Ş.Ertuğra - Biri izler gibi hissediyorum ağabey.

Gündüz B - Merak etme bacım seni izleyenler yabancı değildir.

Ş.Ertuğra  - Nasıl?

Gündüz B - Bak orda Konur alp ve diğer alpler var... Hah işte onlardan Boran ve Konur seni korumak için izler, bu yüzden de korkma tamam mı?

Dedi göstererek, bunun üzerine alpler elini göğsüne vurup selam vermişti, Şirin Ertuğra ise düz bir sesle şunu söylemişti.

Ş.Ertuğra - Kesin anamın işleridir.

Gündüz B - Bacım o seni korumaya çalışıyor, niçin böylesine anlamamak için inat ediyorsun.

Ş.Ertuğra - Çadırda olurum!

Diyip giden bacısıyla iç çekmişti çünkü kardeşi en az onun kadar inattı ve ona benziyordu, onun yaptığı gibi bir hata yapacaktı.

Gündüz B - Etme be bacım bana benzeme, benim yaptığım yanlışları etme!

**(

Şirin Ertuğra çadıra girdiği anda gördüğü bedenle tam çığlık atacakken o kişi buna engel olmuştu. Onun ağzını tutup kendine çekmişti. Lâkin çıkan boğuk bir çığlıkla birkaç kişi tedirgin olurken bunu fark eden birkaç alp etrafı kontrol etmeye koyuldu. Ertuğra'yı yakalayan bedense genç kızla çadır arkasından çıkmıştı, Gündüz Bey'de bu boğuk çığlığı duymuş gibi tedirgin olmuştu çünkü ses kız kardeşinin otağından gelmişti. Bu yüzden de otağa koşmuştu, bunu görenlerde ona uymuştu. Otağa ilk giren Gündüz Bey olurken kardeşini bulamayınca korkuyla bağırmıştı.

Gündüz B - ALPLER!

Onun bağışıyla eğlence son bulurken hepsi sesin geldiği yere giderken Osman Bey kardeşinin çayırından gelen sesle koşmuştu.

Gündüz B - Bacım nerdesin?

Dedi otağı kontol ederek ama yoktu, o anda tam diğerleri de gelmişti ki gördüğü kesikle yutkunmuştu. Çünkü çadırın arka kısmı kesikti, koca bir kesik vardı ve tahminen otağa giren ordan kaçmıştı. Kızı ordan çıkartmıştı, Osman Bey ise onun gibi o kesik yerden çıkınca yerde bir ok bulmuştu ve bu ok moğol okuydu. Bu yüzden de hiddetle şunu söylemişti.

Osm - Moğollar, belli ki o kalleştir!

Gündüz B - O vakit ne dururuz gardaşım? Hemen gidelim!

$ - Ne oluyor Gündüz? Bu çadırda ki kesikte nedir böyle? En önemlisi de Ertuğra'm nerede?

Diyen kadife sesle hepsi toparlamıştı çünkü gelen Efruz Hatun idi. Analarıydı, otağın yeni sahibi, baş hatunuydu. Efruz Hatun ise dağınık otağ ve arka kısıma geçen bir kesik görünce korku duymuştu. Çünkü gelen moğol sanki birşey aramış gibi ilk ortağı dağıtmıştı, ne varsa yere sermişti. Sonra da gördüğü Şirin Ertuğra ile sanki bir hazine bulmuş gibi olmuş, gözleri parlamıştı. Sonuçta buydu işte, onu kaçırmıştı. Şimdiyse hepsi onu arıyordu...

Yok olan geçmiş!  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin