23

735 49 0
                                    

Geçmiş.....

Küçük kız ağlıyordu çünkü üvey annesi ölmüştü vede babasının ona karşı davranışları değişmişti. Babası onu hep tartaklar olmuştu , yine böyle bir günken adam onu tutuğu gibi bir adamın önüne atmıştı. Bu yüzden de kız ağlarken duyduğuyla ağlaması şiddetlenmişti çünkü babasının dedikleri tam olarak şuydu:

Baba - Ağlayıp beni ağaya rezil etme çünkü sen artık onun eşisin!

E - B-ben daha 12 y-yaşındayım.

Dedi titrek vede korkulu bir sesle, tabi bir yandan da ağlamaya devam ediyordu. Adam ise bunu takmadan şunu söylemişti.

Baba - Daha iyi ya çünkü ona hem eş olursun hemde onunla büyürsün. Ayrıca daha ne istersin veled, Allah'tan belanı mı ?

Ağa- Bebedir bu !

Baba - Şu güzelliğe bakın ağam, eminim büyüyünce daha da güzel olacaktır!

Ağa - Haklısın çiçek gibi tazecektir, peki al paranı!

Diyip ona bir deste para vermişti, işte an kız bunu göreceğine ölmeyi yeğledi çünkü o resmen para karşılığı satılmıştı. Bunu yapanda bizzat baba diye bildiği adamdı vede yaparken hiç acımamıştı...

**..

E - Bırak beni , bırak beni ! IMDAT !

Ağa - Dur kız!

Diyip onu sürüklemeye devam etmişti çünkü kız gitmek istemiyordu. Görenlerse ona acıyarak bakmıştı çünkü üvey babası bunu zevkle izliyordu. Kızsa gitmemek için çırpınıyor, bir yandan da ağlıyordu . Bu yüzden de adam ona sert bir tokat atmıştı, işte o anda dudağı kan içinde kalırken adam ise durmadan onu sürüklemeye devam etmişti. Kızsa ağlarken şunu söylemişti.

E - Baba yapma, BABA !

Diye feryat ediyordu ama adam onu dinlemiyordu . Ağa ise onu sürükleyerek arabaya fırlatmış sonra da arabaya binip adamlarıyla ordan ayrılmıştı. Buna şahit olanlarsa üvey babaya iğrenerek bakmıştı , o ise bunu takmadan parayı sayarak eve girmişti....

Şimdi ki zaman...

Genç kız gördüğü kabusla uyanmıştı çünkü geçmişinde ki satılma anını görmüştü. Uyuyordu çünkü talimden sonra otağına gitmiş daha sonra da yorgunlukla uyuya kalmıştı. Ama gördüğü kabusla yeniden uyanması zor olmamıştı çünkü korkmuştu. O anın korkusunu yeniden yaşamıştı, bu yüzden de deli gibi ağlıyordu. O sırada sessizliği bozan içeri giren Haime ana ve Selcan Hatun olmuştu ama onu o hâlde görünce ne yapacağını bilememiştiler. Çünkü kız içi çıkacakmış gibi ağlıyordu, yüzünü de dizlerine gömmüştü . Bu yüzden de gelen gideni bilmiyordu, o sırada sessizliği bozan Haime ana olmuştu.

Haime Ana - Iyi misin yavrum ?

Dedi ama aldığı tek cevap hıçkırık sesleri olmuştu. Bu yüzden de ikisi de korkuyla ona bakmıştı çünkü genç kız iyi değildi...

Haime Ana - Ertuğrul Bey'e haber edesin kızım .

Sel - T-tamam ana !

Diyip gitmişti, o ise yavaşça kıza yaklaşıp saçına dokunmaya çalışmıştı. Çalışmıştı diyorum çünkü kız korkuyla geri çekilmiş vede daha fazla ağlamaya başlamıştı. Bunu gören kadınsa gözünden akan yaşla şunu fısıldamıştı.

Haime Ana - Alev saçlı kızım benim , noldu yavrum?

Dedi ama aldığı tek cevap hıçkırık sesleri olmuştu , bu yüzden de ne yapacağını bilememişti. O sırada sessizliği bozan gelen Ertuğrul Bey olmuştu ama kızı o hâlde görünce ne yapacağını bilememişti. Çünkü bu denli kötü olduğunu düşünmemişti, hatta hiçbiri bunu beklememişti. Bu yüzden de Gündoğdu bey yutkunup şunu fısıldamıştı.

Yok olan geçmiş!  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin