fifteen

204 24 1
                                    

"İçeri girmemiz lazım. Gus, biraz ciddileş. Artık o oyuncak ördekle oynamayı bırak."
"Stresimi atıyorum, ne var?"
"Biraz daha onunla oynarsan seni onun içine tohum olarak ekeceğim."
"Tamam... tamam. Hiç eğlenceli bir şey yaptığımız yok."
"Güle oynaya mı gidelim Luz'u kurtarmaya?"
"Tabi ki hayır."
"O zaman beni izle, şu askerler gibi giyinmeliyiz."
"Onu nasıl yapacağız?"
"Orası biraz karışık, sen beni izle."

Willow hızlıca askerlerden birisinin arkasına geçti. Üstüne çıktı ve askerin kapşonunu indirdi. Sonra aşağı inip onu bir dolaba tekmeledi. "Kötü haber, kostümlerini alamadım. İyi haber, anahtarları aldım."

Gus güldü ve Willow'un yanına geldi. Willow kapıyı açtı ve içeri girdiler. İçeride dev koridorlar ve üzerinde İmparator'un asılı olduğu flamalar vardı. "Saklan!" dedi Willow. Gus bir duvarın kenarına çekti ve oradan geçen askerin onu görmesini engelledi.

"Fazla safsın. Biraz etrafı dinle." dedi alaycı bir tavırla. Sonra güldü ve "Hadi gel, gitmemiz lazım. Birisi ölmeden." dedi ve ilerledi. Dev kapılara gelince, "Bu kapının ardında ne olduğunu bilmiyoruz. Se-"

"O zaman öğrenin." dedi Lilith'in sesi. Onları yakalayıp kapıyı açtı. İçeride İmparator'un Amity ile savaştığını görünce kapıları kapattı. "Siz ikiniz ne yapıyorsunuz?" diye sordu. Willow hiçbir cevap vermedi. Gus ise atlayıp, "İmparator'un planlarını boşa çıkarmak için insan arkadaşımızı kurtarmaya geldik, acaba Luz burada mı?" diye sordu.

Willow, Gus'a delip geçen bir bakış attı. Lilith çok şaşırdı, "Siz ona hiçbir şey yapamazsınız. İçerideki arkadaşınız ölümü saniyeler içinde gerçekleşebilir." dedi. Oysaki içeri savaş saatlerdir sürüyordu.

**-**

Luz, kristal sihri kartlarından bir tanesini kafesin dışına koydu ve karta dokundu. Gardiyan'ın maskesini çatlattı ve içerideki boşluk daha belirgin hale geldi. Gardiyan çok sinirlendi ve Luz'a saldırmaya kalktı. Luz tekrar kristal sihri kartını çıkardı ve bu sefer gardiyanın üç tarafına dizdi.

Gardiyan bir anda havalandı. Anahtarlar ise aşağı düştü. Luz alaycı bir tavırla, "Anahtarlar için sağolun!" dedi. Kafesi açtı ve kaçtı.

Gardiyan aşağı inmeye çalışırken Luz bitki sihri kartını gardiyanın altına yerleştirdi. Etobur bir bitki oluşturdu ve kaçtı. Gardiyan, kristallerin üstünde asılı kaldı.

"Neredeyim ben?" diye sordu Luz kendi kendine. Etrafına iyice bir bakındı. Sonrasında ise geniş bir salonda yürümeye başladı. Dev iki kapı gördü. Bir tanesinde "Kaynar Adalar - İmparator'un Üssü" yazıyordu. Diğerinde ise "İnsan Dünyası - Market" yazıyordu.

Luz "Kaynar Adalar - İmparator'un Üssü" yazan kapıdan geçti. Willow ve Gus'un -ayrıca Lilith'in- tam arkasında belirdi. Lilith'in arkadaşlarını ele geçirdiğini görünce Luz ateş sihri kartlarından bir tanesini Lilith'in üstüne attı.

"Hey Lilith! Saçında bir şey var." dedi. Lilith bu numaraya kanıp, "Hani, nerede?" diye sordu. Kartın olduğu yere dokundu ve saçı alev aldı. Panikleyip hemen kaçmaya başladı.

"Gus, Willow! Çocuklar, sizi çok özledim." dedi. Willow, Luz'a sarıldı. Ardından "Peki nasıl kaçtın?" diye sordu. "Orası uzun hikaye, Amity nerede?"



[Dikkat etmeden 400 kelime yazmışım pardon. #lumity4ever ]

Lumity | Not So DifferentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin