daddy's kittens | vminkook (+18)

five

"Günaydın~" Jimin üzerindeki beyaz saten ve kısa gecelikle aşağı indiğinde keyifliydi.

Jungkook ve Taehyung çoktan uyanmış, beraber yemek hazırlıyorlardı. "Günaydın." Karşılık veren Jungkook'un sesi de aynı şekilde neşeliydi.

"İyi uyudun mu?" Boğazdan gelen kalın sesiyle arkasına dönmeden sordu Taehyung.

Jimin kendisini görmeyeceğini bildiği için sadece kafasını sallamakla yetinmemiş, "Evet, ayrıca çok güzel bir rüya gördüm." demişti ikilinin yanına gidip diplerine sıkışırken.

"Hm, öyle mi? Ne gördün?"

Jimin dudaklarını büzüp omuzlarını silkti. "Hatırlamıyorum, ancak güzel olmalı ki sabah mutlu uyandım."

Jungkook gülerek arkadaşına döndü. "O dün akşam uyumadan önce yaşadıklarının mutluluğu olmasın?"

Jimin arkadaşının sözleriyle kızardığını hissederken kaşlarını hafifçe çattı. Kafasını babacığının omzuna dayayıp mızmızlandı hafifçe. "Ne diyorsun ya.."

Dünki arsızlığı gitmiş, hormonları onu ele geçirmediği için bacak arası yerine beyniyle düşünüyordu. Bu da arsız ve cilveli kişiliğini saklayarak utanmasını sağlamıştı.

"Banyoya girdin mi Jimin?" dedi Taehyung hızlı hızlı havuç doğrarken. Jimin kafasını yasladığı sırttan çekmezke iki yana salladı. "Şey... hayır."

Jungkook, Jimin'in söylediği şeyle oturduğu tezgahtan kafasını aşağı doğru sarkıtarak arkadaşının bacaklarına baktı. Dün geceden kalmış beyaz lekeler kurumuş bir halde orada duruyordu.

"Jimin, dün akşam yorgun olduğunuz için yıkanmadınız. Ancak sabah duşa girmeliydin bebeğim. Aynı Jungkook'un yaptığı gibi."

Jimin kafasını geniş sırttan çekti ve tezgahta oturan çocuğun nemli saçlarına baktı.

"Zaten girecektim ama..." Susup dudaklarını büzdü ve tezgahta ne yaptığını daha rahat görebilmek için Taehyung'un yanına adımladı yavaşça.

"Ama ne?" Taehyung'un yumuşak ama keskin bir tonla sorduğu soruyla Jimin gözlerini kaçırdı Jungkook'un ona bakan gözlerinden.

"Şey... Korktum." Utana sıkıla ağzından kelimeler zorla yuvarlandığında Taehyung elindeki işi bırakıp Jimin'e dönmüştü. "Korktun mu? Ama neden?"

Jimin Taehyung'un yanından çekilip Jungkook'un yanına geçti ve tezgahta oturan çocuğun bacakları arasına girerek kollarını beline bağladı, kafasını ise göğsüne yasladı. "Üst katta yalnız kalmaktan korktum, o yüzden uyanır uyanmaz aşağı koştum." dedi tekrardan mırıldanarak.

Jungkook kollarını Jimin'in saçları arasına daldırıp kıkırdadı. "İstersen yanında durabilirim, korkmana gerek kalmaz."

Taehyung Jungkook'un dediği şeyle kafasını salladı. "Evet, ben kahvaltıyı hazırlarken yukarı çıkın ve Jimin yıkansın. Yalnız kalmadığın için korkmamış olursun. Nasıl fikir?"

Jimin kafasını yukarı aşağı salladıktan hemen sonra Jungkook tezgahtan atlamıl ve beraber üst kata, Jimin'in odasına çıkmışlardı.

Jimin önden giderek kıyafetleri arasına girdiğinde Jungkook da onu takip etti. "Ne giymeliyim?" diye sorduktan sonra duvara yaslanmış onu izleyen arkadaşına döndü. Jungkook siyah bir tişörtün altına gri bir eşofman giyerek spor bir görüntü taşıyordu. Jimin kafasını tekrar kıyafetlerine döndürdüğünde gülümsedi. "Eğer sen siyah giydiysen ben de beyaz bir şeyler giyeyim." dedi kısık bir sesle.

Jungkook bir şey demeden Jimin'in hareketlerini takip ediyordu gözleriyle.

Jimin beyaz oversize bir tişörtün altına aynı Jungkook gibi gri ancak tersine kısa bir şort çıkardı. İç çamaşırı ve çoraplarını da beyaz seçtikten sonra Jungkook'u arkasından itekleyerek banyosuna girmesini sağladı.