43 | Eleanor

178 17 58
                                    

Günler Eleanor Kirby için her zamanki rutinlerde geçiyor ve malum gün, o büyük gün yaklaşıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Günler Eleanor Kirby için her zamanki rutinlerde geçiyor ve malum gün, o büyük gün yaklaşıyordu. Hayatında ilk kez dava edilmişti ve ilk kez bir duruşmaya çıkacaktı.

Duruşmanın olacağı güne kadar mümkün olduğunca sık görüşüyordu avukatı, namı-diğer âşık olduğu ve kalbini kıran adam ile. Uygun olduklarında görüntülü konuşuyorlar, bazı detayları tartışıyorlar ve çocukları görüştürüyorlardı. Çoğu zamansa telefonda görüşüyorlardı. Ancak anlaştıkları gibi birbirlerine ne fazla uzak ne de fazla yakın davranıyorlardı. İlişkilerini dengede tutuyor ve aşırıya kaçmıyorlardı, kısacası arkadaşlardı ama aynı zamanda avukat-müvekkil ilişkilerini koruyorlardı.

Hayatlarında neler olup bittiğini konuşmaya sıra gelene kadar daha önemli meseleleri konuşuyorlardı ama kısa bir havadan sudan sohbeti de ihmal etmiyorlardı. Bazen öyle şeylerden bahsediyorlardı ki arkadaşlık ilişkilerini görmezden gelmemeleri konusunda bunun gerekli bir çaba olup olmaması tartışılırdı. Bunu neden yaptıkları değil de nasıl yaptıkları asıl önemli noktaydı zira bazen bunu fazla ima ediyorlar, arkadaş kalma ve fazla yakınlaşmama konusunu abartarak birbirlerinin gözüne sokuyor gibi hissediyorlardı içten içe. Kimse çıkıp da onlara 'siz besbelli birbirinize âşıksınız, neden böyle davranıyorsunuz' demiyordu ama biri bunu demişçesine aralarında hissedilir bir sessizlik, bir boşluk oluşuyordu bazen. Bunun ardından ikisinden biri bunu geçiştirmek için yalnızca arkadaş olduklarını ima edecek bir şey söylüyordu, karşı taraf da bunu biraz tuhaf bakışlarla ve çabuk bir onayla karşılıyor ama belli etmiyordu. Bunun ne zaman geçeceğini ise bilmiyorlardı. Sadece bazen bunun bir an önce sona ermesini ve kavuşmayı diliyorlardı ama bunun için hâlâ erken olduğunu biliyorlardı.

Eleanor bu süreçte Edward ile daha sıkı bir arkadaşlık bağı kurmuştu. Onun yanında çok rahat hissetmeye başladığından beri ona Bill'den bahsediyordu. Kız arkadaşlarıyla olan bağ kadar güçlü bir bağ yoktu aralarında ve onlarla olduğu kadar rahat değildi adamdan bahsederken, bu yüzden Bill ile yaşadığı her şeyi ona anlatmamıştı ama yine de kendisini bir anda ortasında bulduğu bu karmaşık aşk ilişkisinde bir erkeğin bakış açısını almak ona iyi gelmişti. İlginç bir nokta ise Edward, Charlie ve Maggie gibi olumlu düşünmüyordu; Bill'in de Eleanor'u sevdiğini görebiliyordu ama adamın kadına olan davranışlarını hiç onaylamamıştı. Ayrıca bir erkek olarak, Bill'in Eleanor'a bağlanmasının çok çabuk olduğunu ve böyle bir durumda eşini aslında çoktan unutmuş olması gerektiğini düşünüyordu. Eğer adam ilk aşkını unutmadıysa Eleanor'u nasıl sevebilirdi? Edward'a göre aynı anda iki kişiye âşık olunmazdı ama bir umutla çabalanabilirdi. Bill elbet Eleanor ile birlikte olmanın ve onu çok sevmenin bir yolunu bulacaktı ama bu çok uzun bir zaman alabilirdi çünkü acısı hâlâ tazeydi. Edward böyle güçlü bir aşkı unutmanın da mümkün olmadığını düşünüyordu ya... Eleanor onunla konuştukça kendisini daha haklı ve güçlü görmeye başlıyordu ama yine de içindeki duygusal yanı bastıramıyor, adamı çok özlüyordu.

Silver Lining | Bill SkarsgårdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin