~•~
"Gönderen:Bilinmeyen Numara
Fotoğrafları görüntülemek için dokunun.Kız arkadaşına gece yürüyüşünde eşlik etmek istedim ama pek kibar bir kişilik değilmiş:(
Ama neyseki ben kibar bir insanım ve yine de ona eşlik ediyorum.
-KJ"
~~Elimdeki viski bardağını sinirle sehpaya bıraktım. Tam bir hafta olmuştu. Bir haftadır tek bir iz bile bulamamıştık. Tüm ülkeyi didik didik etmiştik ama hiç bir yerde yoktu. Polis, ordu herkes Lalisa'yı bulmaya çalışıyordu. Orospu çocuğu ne bi iz bırakmıştı ne de yeniden iletişime geçmişti. Resmen sırra kadem basmıştı.
Başımdaki ağrı sinirime eklediğinde bardağı alıp karşı duvara fırlattım. Sinirimi hiç bir şekilde atamıyordum. Bir yerlerdeydi bunu hissediyordum ama onu bulamamak bana kafayı yedirtmek üzereydi. Küçücük bedenini kollarımın arasına almaya ihtiyacım vardı. Tüm bedenim Lalisa için yalvarırken yavaş yavaş zihnim de onsuzluktan mahvoluyordu. Mantıklı düşünemiyordum.
Ona bu kadar bağlandığımı onsuz kalıncaya kadar fark etmemiştim. Ve şimdi nefes alamaz bir durumdaydım.
"Abi sakinleş artık lütfen. Gidip uyumak ister misin biraz? Bir haftadır uyumuyorsun. Doğru düzgün yemekte yemed-" Jongin bakışlarımla karşılaştığında sözünü tamamlayamamıştı.
"Kız ne halde biliyor muyuz? Hayır. Aç mı, susuz mu, uykusuz mu.. Korkuyor mu ya da. Bi sik bilmiyoruz. Bir haftadır herife dair tek bi iz bile bulamadık amına koyayım. Kafayı yemek üzereyim burada bana sakinleş diyorsun." hafifçe başını sallamıştı duvara yaslanırken.
Haruto oturduğu koltukta dolu gözlerle etrafı izliyordu. Mesajı aldığımda hızla Lalisa'nın evine gitmiştim. Olanlardan haberi yoktu çünkü cidden söylediği gibi Lalisa dışarıdayken onu almış olmalıydı. O piçin sağı solu belli olmadığı için Haruto'yu kendi evime getirmiştim.
Jennie destek olmak istercesine Haruto'ya sarılmıştı. Dokunsan ağlayacak haldeydi ama Lalisa'nın kardeşine ablalık yapıyordu.
Telefonum çaldığında gelen aramanın gizli numara olduğunu görmek içimde bir şeyleri hareketlendirmişti. Hızla açıp karşıdaki sesi dinledim.
"Kim Taehyung, kendinle hep övünürsün ve etrafına tehditler saçarsın ama sanırım hâlâ yerimi bulamadın?" orospu çocuğu.
"Seni öldürmeyeceğim Junmyeon. Ölüm sana ödül olur. Seni ölüm için yalvaracak kıvama getireceğim. Seni öldürmem için götünü parçalayacaksın." o kadar sinirliydim ki, ses tonuyla birisi öldürülebilseydi şu an da bu piç ölmüş olurdu. Gergin ve alaya almaya çalışır bir tonda konuşmaya başladığında dişlerimi sıktım.
"Sen bilirsin. Lisa biraz hırçın çıksa da gücü bana karşı koyabilecek kadar yerinde değil ne yazık ki. Biraz konuşmak istersin belki sevgilinle." söylediği şeyi göz ardı etmek istedim. Şu an tek ihtiyacım iyi olduğuna, yaşadığına dair bir belirtiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snow Flower||Taelice
Fanfiction[tamamlandı] Gösterdikleri ve sahip oldukları karakterleri tamamen farklı olan iki insan. 4 düşman aile, sayısız sır, kast sistemi ile işleyen bir okul... Ve birbirleri ile ölüm oyunu oynayan ikili. Kim Taehyung ve Lalisa Manoban. Bu oyunun bir ka...