"Ablacığı-"
"Ne istiyorsun Haruto kısa kes."Haruto telefonda kahkaha atmıştı. Lisa onu fazlasıyla iyi tanıdığı için ses tonundan bile bir isteği olduğunu anlayabiliyordu.
"Abla biliyorum çocukların gösterisini izlemeye gideceksin ama. Çıktığında konuşabilir miyiz? Önemli bir mesele de. Bana birazcık bile vakit ayırsan yeter."
Lisa saatini takarken telefonu kulağı ile omuzunun arasına sıkıştırmıştı. Duyduğu şeyle kaşları çatılırken saati taktığında telefonu eline aldı.
"Birazcık vakit ayırmak mı? Deli misin Haruto her gün benimlesin zaten. Neden aylardır benimle görüşememiş gibi konuşuyorsun?"
Haruto sıkıntıyla ofladı. Ablası haklıydı ama anlatmak istediği bambaşka bir şeydi.
"Hayır demek istediğim... Taehyung olmadan. Özel bir konu. Abla kardeş konuşmamız gerek. Ama uzun uzun böyle... Dertleşmek gibi düşün. Sen gösteriden dönünce ararsın işte beni buluşuruz olmaz mı?"
Lisa 'pekâlâ' diye mırıldandığında telefonu kapatmışlardı. Haruto'nun bir derdi olduğunu bilmiyordu. Kardeşine ilgisiz kalmış olduğu düşüncesi kafasını yorarken aynanın önünde durmuş daldığının farkında bile değildi.
Beline sarılan bir çift kol ile Taehyung'un kokusu burnuna dolduğunda gülümsedi. Genç adam dudaklarını nazikçe Lisa'nın omuzuna bastırmıştı.
"Sorun ne güzelim?"
Saniyeler içinde sevgilisinin bir problemi olduğunu anladığında Lisa kafasına takılan şeye rağmen genişçe gülümsedi.
"Sanırım Haruto ile yeterince ilgilenmiyorum."
Lafı dolandırmadan açıkça zihninden geçeni söylemişti. Taehyung ile düşmanken bile birbirlerine karşı hiç kimseye olmadıkları kadar dürüstlerdi. İlişkilerini sarsılmaz yapan en büyük temel belki de buydu.
"O dingil hak ettiğinden fazla ilgi görüyo Sarışın. Bu konuda canını sıkman anlamsız."
Lisa Taehyung'un kardeşine hâlâ ısrarla uyuz olmasına şaşkındı. Dilini onaylamazca şaklattığında Taehyung sadece omuz silkmekle yetinmişti.
Bugün çocuklarının okulda minik bir tiyatro gösterisi vardı. Taehyung ve Lisa okuldaki ebeveynleri dehşete düşürmek için şahane bir kombin içindeydi.
Taehyung tarzını bozmayıp her zamanki gibi siyah boğazlı kazağı ve siyah kabanı, alnına dökülen siyah saçları ile ürkütücü gözüküyordu. Babasının yıllar önce alnına bıraktığı ufak izden dolayı saçlarını genelde önüne düşürüyordu.
Babası o izi Lisa ile yakın olabilme ihtimali için kafasına bırakmıştı. Taehyung şimdi bu ihtimalin bir evlilik ve iki çocuk ile taçlandığı düşüncesi ile kendi kendine güldü.
Lisa ise yine onun aksine beyaz bir gömlek gitmişti. Gömleğinin sırtında ip geçirmeli geniş bir açıklık varken altında beyaz dizilerinin beş parmak yukarısında dar bir beyaz eteği vardı. İpli beyaz topukluları, kırmızı ruju ve imzası olan sarı saçlarıyla oldukça güzel gözüküyordu.
İkisi birlikte evden çıkıp Taehyung'un aracına bindiklerinde sakin bir yolculuk yapmaya başlamışlardı. Gösteri alanına ulaştıklarında orada Haruto'yu da görmek Lisa'nın beklediği bir durum değildi.
Kaşları şaşkınca havaya kalkarken Haruto genişçe gülümseyerek el sallamıştı. Taehyung da şaşkınca ne olduğunu çözmeye çalışıyordu. Gösteri için tiyatro salonuna geçip yerlerine oturduklarında Lisa Taehyung ile Haruto'nun ortasında kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snow Flower||Taelice
Fanfic[tamamlandı] Gösterdikleri ve sahip oldukları karakterleri tamamen farklı olan iki insan. 4 düşman aile, sayısız sır, kast sistemi ile işleyen bir okul... Ve birbirleri ile ölüm oyunu oynayan ikili. Kim Taehyung ve Lalisa Manoban. Bu oyunun bir ka...