ALEDA(TAMAMLANDI ❣️❣️)

"31"

Bittim! Gözün aydın

Bittim! Helal olsun

***

Bu hareketli şarkıyı nasıl melankoliye bağladım ama:)))

Kuzular geçiş şeyi gibi bir bölüm oldu:(

Çünkü yazmaya vaktim yok. Resmen göze geldim yahu :(

Bu arada bir önceki bölüme vote yapmayı unuttuğunuzu düşünüyorum:) Siz anladınız:)

Neyse keyif dolu okumalar:)

Umut ile kalın:)

****************************************

'Ne biliyim Nazlı hanım sana sormalı. Kızın sabahın köründe pencerelerden geçiyordu' halamın o keskin sesi kulaklarıma ulaşırken annem ellerime kolonya sıkma işine ara vermeden devam ediyordu. Ellerimin artık aşındığını hissederken,

'Abla kız bayılmış sen ne diyorsun ya' demesiyle arkadan kahramanım Cengiz,

'Ambulans gelir birazdan. Sakin olun' dedi. Dakikalar önce sorunsuz ve de sıkıntısız çıktığım pencereden girerken halam olacak cadaloza yakalanmış, şimdi de bayılma numarası yapıyordum. Çıkan gürültülerden Cengiz uyanmış aşağı inmişti. Endişeli sesi kulağıma ulaşırken bir gözümü hafif açıp kapatmamla numarama eşlik etmişti. Dikkatle bedenim taşınmış, sonrada koltuğa bırakılmıştım. Bu geçen sürede ne yaparsam yapayım mantıklı bir açıklama bulamıyordum. Düşüncelerimde boğulurken annem,

'Nerede kaldılar' demesiyle ellerimde Cengiz'in o sert ellerini hissettim. Artık kapanmaktan yorulan kirpiklerimin açılmaması için zorlarken, önce yanağıma sıcak nefesi vurdu. Daha sonra sessiz bir şekilde 'Yavrum uyan artık. Çok abarttın' diyen Cengiz ile derin bir nefes verip hafif gözlerimi araladım. Üzerime eğilmiş tebessümle bakan adamın göz kırpmasıyla bende tebessüm ettim. O sırada annem halama laf yetiştirdiği için uyandığımı fark edememiştiler. Cengiz alnıma düşen saç telimi yüzümden çekip,

'Uyandı Nazlı teyze' demesiyle hızla annem onun oturduğu yere yerleşip dolu olan gözlerini gözlerime diktikten sonra,

'Kuzum, yavrum iyi misin' diye sordu. Cengiz yanımdan kalkıp anneme yer veririrken daha anneme yanıt veremeden halam,

'Cin gibi gözleri baksana' deyip yüzünde ki kara peçesini kenara çekti. Yanında oturan Cansu da bana tuhaf bir varlıkmışım gibi bakıyordu. Bakışlarının hedefi kızıl saçlarımdı. Kafasına eşarp takmış annesinin yanında oturuyordu. Kaç yaşındaydı. En fazla yirmi bir yaşındaydı.

'Öyle deme abla. Baksana rengi solmuş' annem akan yaşını silip ellerini yüzüme yasladı. Ben arkasında duran Cengiz'e bakarken o tepemizde durmuş bize bakıyordu. Tam otursana diye söyleyecekken halam,

'Kız Nazlı ne rengi solmuş. Benden senden daha canlı' demesiyle Cengiz,

'Odasına mı götürsek Nazlı teyze' diye sordu. Halam kaşlarını çatıp,

'Damat bu mu' diye sormasıyla annem,

'Evet abla' dedi. Halam iğneleyici bakışlarıyla dikkatli bir şekilde baktın sonra,

'Sen yukarıda mı oturuyorsun. Bir cıngara hemen geldin' diye sordu. Cengiz kaşlarını çatıp onu cevapsız bırakmasıyla annem,

'Evet abla yukarıda oturuyor. Polis ya erken kalktığı için sesi duyduğu gibi koşmuş' dedi. Bakışlarım asla söylediklerine inanmadığını gösteren halama kayarken o da bana bakıp,