Ayrılık, zaman değil, yol değil;
Ayrılık, aramızda bir köprü...
Kıldan ince, kılıçtan keskin.N.H.
***
Umut dolu bir son...
*****************************
Makbule teyzeyle yerleştiğimiz koltukta oturmuş bize bakanlara tebessüm ediyorduk. Annem hemen yanımda ellerimi sıkıca tutmuş ara sıra kondurduğu öpücükleri arasında, yaş dolu gözleriyle 'Ne özlemişim seni kızım' oturduğumdan bu yana tekrar ettiği kelimelerle, bakışlarımı anneme çevirip,
'Ben daha çok annem' deyip kafamı omzuna yasladım. O sırada karşımızda duran Ömüş,
'Neden bize söylemediniz ki erken döneceğinizi' Vildan uzattığı tepsiden çayı alıp,
'Teşekkür ederim canım' dedikten sonra Ömüş'e dönüp, 'Bizde bilmiyorduk ki. Cengiz'in görevi erkene alındı diye acil döndük' Bahar abla elinde tatlısı ile,
'Ne görevi kız' diye sormasıyla omzumu silkip,
'Hatay'a göreve gidecekti ya erkene aldılar'
'Ha ben onu blöf sanıyordum' demesiyle kısık sesle 'Bende öyle sanıyordum' dedikten sonra bakışlarımı ellerime indirdim.
Halam göbeğine bıraktığı kısırdan bir çatal alıp, 'Kadının yeri kocasının yanıdır. Git tabi' yanımda oturan annem elimi daha sıkıp,
'Tabi abla ama yani ne bileyim. Aniden oldu gibi' demesiyle halam,
'Ne anideni Nazlı. Kız sırf bunun için evlendi' dedikten sonra çayını içmesiyle gözlerimi devirip,
' Yarın gece işte yola çıkacağız' bakışlarımı kaldırdığımda Ömüş bana çattığı kaşlarıyla bakıp,
'Okul peki ne olacak. O kadar uğraştın' aylar önce sırf hayallerimin peşinden koşmak istediğim için başıma gelmeyen kalmamıştı. Şimdi ise bu hayaller gerçekten de hayal olacak kadar uzak geliyordu bana. Fakat Cengiz ile bununda üstesinden geleceğimize adım kadar emindim. Hiç bir isteğimin hayal olmaması için uğraşan bir adam vardı artık.
Bundan dolayı omzumu silkip, 'Okulu bitireceğim tabi ki. O kadar emeğimi, çabamı göz ardı edemem' çayından bir yudum alıp,
'Nasıl bitireceksin' diye sormasıyla,
'Sınav haftası buraya geleceğim. Zaten final sınavlarımız tek kaldı. Sorun olmaz' Vildan oturduğu sandalyeden bana bakıp,
'Peki çalışmayı düşünmüyor musun' diye sormasıyla,
'Düşünüyorum ama birazcık evliliğimin tadını da yaşamalıyım' Ömüş hemen yerinde hareketlenip,
'Fazlasıyla yaşamış gibisin. Bir dal kalmışsın' dedi. Gözlerim kocaman açılmış söylediği şeyle ona bakarken Makbule teyze,
'Kıvırcığımız şakayı çok sever' dedi. Konunun değişmesi adına, 'E sen ne zaman Antalya'ya dönüyorsun. Bu arada hanım kızımızı göremedim' halama tüm bakışları yönlendirdi. Minnetle baktığım kadınla halam,
'Haftaya diye dedikte biraz daha kalacağız gibi' kısırından bir çatal daha alıp, 'Kızımda öyle evde otur otur canı sıkıldı. Bu aralar evde hep tek kalıyor ya. Hem Antalya gibi değil burası. Havası hiç güzel değil. İnsanın ruhu sıkılıyor' Makbule teyze gözlerini ona dikip,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEDA(TAMAMLANDI ❣️❣️)
Teen FictionGözleri öfkeyle kaplıydı kızın. Resmen burnundan aldığı nefesi aynı şekilde alevler şeklinde salıyordu. Hayatında çok saçmalık görmüştü de böylesine ilk defa tanıklık ediyordu. Üzerinde ki mavi gömleğin kolunu çekiştirip montunu eline aldı. Hava ner...