ALEDA(TAMAMLANDI ❣️❣️)

"29"

Küllerinden doğar mıyım sana doğru

Kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim

Sendeyim

Al beni

                 Ne yaparsan yap

***

Geldikkkkkk:)))

Nasılsınız:)

Ben iyiyim çok şükür. (Maşallah diyin hemen nazara geliyorum :))

Bölüm sonunda minnak bir sorum var size. Fikrinizi söylerseniz çok sevineceğim:)

Umut dolu aşk kokulu okumalar:)

*********************

Gerilediğim adımda kafamı öne doğru uzatmamla gelin ve damadın odasına doğru bir erkeğin ilerlediğini gördüm. İri bedeni korkuturken dikkatli bir şekilde lavabodan çıkıp , sessiz adımlarla ilerlemeye başladım. Gözlerim etrafı tararken olası bir saldırıda kullanmak için hiçbir şey yoktu. Ondan dolayı elimde tuttuğum çantamı sıkıca sarıp ilerledim.

Açık olan kapıya ilerlememle derin bir nefes alıp içeri doğru baktım. Biraz daha eğilmem gerekiyordu. Sesler geliyordu fakat henüz kimse bakış açıma girmemişti. Biraz daha eğilmemle gözlerim şaşkınlıkla açılırken Sevim'in elbisesinin eteği görülüyordu sadece. Adam önünde kalkan olmuş ne olduğunu anlamaya çalışırken gözlerimi diğer tarafa çevirdim. Saçlarına aklar düşmüş, üzerinde bulunan takım elbise onun damat olduğunu gösteren adam karşılarında durmuştu. Henüz beni kimse fark etmemişken damat elindeki silahı Sevim'in önünde ki adama doğrultmuş,

'Bırak kızı' diye bağırmasıyla Sevim'in önünde duran genç adam,

'Öldür lan bırakmam onu. Şerefsiz kızın yaşında o daha' demesiyle bir hıçkırık sesi odada yankılandı. Sevim titreyen sesiyle 'Cüneyt ne olur git. Bak sana bir şey yapacak' diye ağlamaya devam ederken önünde duran adam elini arkaya atıp,

'Ölsemde bırakmam seni Sevim' dedi. Ne olduğu hakkında en ufak fikrim olmazken damat elinde ki silahı sallayarak,

'Şerefsizler. Onurumu iki paralık etmenize izin vermeyeceğim' dedi.

'Senin onurunu sikerim haysiyetsiz' diyen adamla Sevim kolunu bedenine sarıp, 'Yalvarırım git. Sana bir şey olursa yaşayamam. A-Annem seni zarar vereceklerini söyledi' dedi. Zülal teyzenin söylediği her kelime kılıç gibi yararken,

'Seni  öldüreceğim annen eksik söylemiş. Pis namussuz' diyen adamla olduğum alanda geriledim. Gözü döndüğü Sevim'e kullandığı ağır hakaretlerden belli oluyordu. Yoksa bir insan namusu olarak gördüğü kadına tek değil hiçbir kadına asla böyle kelimeler kullanmazdı. Hızla büyük boş koridorda ilerlerken lavabonun yanında çiçek sehpasını görmemle oraya gidip sessiz bir şekilde demir sehpayı ters çevirdim. Çevirdiğim gibi ayağına hafif baskı uygulamamla çıkması üzerine parmaklarımın arasında sıkıca tutarak odaya tekrar ilerledim. Cengiz'i çağırmaya kalkarsam ortalık daha da karışacak bu cahil insanlar Sevim'in canını yakacaktılar. Kaybedecek hiç vaktim yoktu. Şuan için en mantıklı bu gelirken tekrar odaya girmemle Sevim'in gözlerinden akan yaşlar yüzündeki makyajı göğsüne kadar akıtmıştı. Bakışları bana kaymasıyla kaşlarımı kaldırdım. Başını olumsuz anlamda sallasa da onu dinlemeyip elinde silah tutan adamın arkasına ağır bir şekilde geçtim. Beni fark eden adamla, damadın elinde ki silahı göstermemle gözünü kapatıp açtı. Her halde bu bir işarettir diye düşünüp biraz daha ilerledim. Avuç içlerim heyecandan terlerken,