ALEDA(TAMAMLANDI ❣️❣️)

"24"

Bir fidandım derildim

Fırtınaydım duruldum

Yoruldum çok yoruldum

Siz benim neler çektiğimi

Nereden bileceksiniz

**************************************

Yeminle Ahmet Kaya bu şarkıyı benim için yazmış. Yaşadığım sıkıntılar ve yoğunluk nedeniyle yazdığım bu satırlar umarım ki bir yerlere ulaşır...

Bu arada kapağı yapan okuyucum çok kalp sana. İyi ki varsın kuzum:)

Çünkü burada ölen bir yazar bırakıyorum size. Çok büyük zorlukla yazdım bu bölümü.. Eve az evvel geldim daha yemek yemeden buraya girdim. Ondan dolayı bol oy ve yorum istiyorum  :=)

Umut ile kal:)

*************************

İndiğimiz merdivenle dudaklarında tebessümle seke seke inen Aysun ablaya kıstığım gözlerle bakıp 'Abla ayağın iyileşmiş ben gelene kadar' dedim. Tebessümle bana bakıp göz kırptıktan sonra,

'Burkulmamış canım ben yanlış hissetmişim' dedi.

Tebessümle bakıp 'Oysa çok acı çekiyordun. Ben kırıldığını bile düşündüm bir ara ' diye söylemle

'Yok canım bak çok iyi' deyip yerinde hareket etmesiyle son basamakları inip kapıya yaklaştıktan sonra Aysun ablaya bakıp, 'Babam çok kızdı mı' diye sordum. Başını bana çevirip,

'Baban mı' diye sordu. Başımı sallayıp tam kapıyı çalacakken,

'Evet sen dedin ya' diye söyledim. Bana boş gözlerle bakıp, 

'A baban gelmedi ki henüz' dedi. Elim havada ona dönüp,

'Nasıl' diye sormamla,

'Naim amca denen adamın yanındaymış. Adamın canımı sıkkınmış ne' dedi. Elimi indirip,

'E abla ama sen geldi dedin ya' şimdi Cengiz'in yanında belki de en edepsiz şekilde özlememizi girebilecekken şimdi kapının önündeydim. Kızgın bir şekilde ona bakarken elini burnumun ucuna vurup,

'Çatma kaşını çok komik oluyorsun. Ben sadece annen çıkıpta sizi yakalamasını istemediğim için geldim' elini kaldırıp kapıyı çaldıktan sonra bana dönüp 'Hem barışmanız için yarım saat yeterde artardı fakat ben size kırk beş dakika verdim ve sen bana kaşlarını çatıyorsun' dedi. O kadar süre yanında kaldığımın farkında değildim. Durum böyle olduğu için, haklıydı onun yanındayken zaman kavramını yitirdiği için geçen sürenin farkında değildim. Oysa o dudakları öperken  sadece yanına çıkalı on dakika oluyor sanıyordum. Açılan kapı ile tebessümle bana bakan anneme bakıp Aysun ablaya döndüm,

'Haklısın abla' dedikten sonra annem bana,

'Barıştın mı kuzum' dedi. Bütün dişlerimi göstererek,

'Evet anne' dedikten sonra hızla bedenine sarıldım.

'Oh çok şükür kızım' aynı şekilde sıkı sıkıya sarılmasıyla derin bir nefes içime çektim. Sanki omuzlarımdan binlerce yük kalkmış gibi hissediyordum. Bedenim de binlerce kelebek ruhumu arşa çıkarırken,