"40"

19.2K 863 342
                                    

Sana ben şiirler, sözler büyüttüm

Sana ben baharlar, yazlar büyüttüm

E.A.

***

Vallahi kuzular oruç olduğum için ne yazdığımı bilmiyorum bile:(

Dilerim beğenirsiniz:)

Umut dolu okumalar...

*******************************

İnsan hayatı her güzel şeye açtı aslında. Yapımızda bu vardı galiba. Elinde ki ile yetinememe, her zaman daha fazlasını isteme arzusu. Hep ailemin yanında daha fazlasını istediğimi anımsıyordum. Neden istediğimi bilmeden oysa. Mutluluğa aç olan ruhumun istediği saf istekti bu aslında. 

Peki mutluluk neydi? Önceden sorsaydılar; Babamın rahat dışarı çıkmama izin vermesi. Annemin her zaman yanımda olması. Evet tam anlamıyla mutluluk o zaman bunu ifade ediyordu benim için.  Dört yanı kapalı evimde annem ve babamla kendimi aslında hiç mutlu hissetmediğimi anlıyordum.

Mutluluk bu değildi. Mutluluk gerçekten değer gördüğün, geçekten de sevildiğini hissetmekmiş. İliklerime kadar sevildiğim adam için ağlamak ne kadar delilik olsa da gerçekte olan tam anlamıyla buydu. Mutluluktan ağlayacak kadar mutlu edildiğimdi. Gerçekten de söylenenlerin haklılığı vardı. İnsan mutluluktan ağlayabiliyordu. Bir gece önce arzuyla bedenini istediğim adam için ağlamıştım.  Şimdi neden gözümden acıdan dolayı yaşlar akıyordu. 

Geçen güzel gecenin ardından ağlayacağım asla aklıma gelmezdi. İnce kıyım doğradığım soğanlardan dolayı gözümden tekrar yaş akarken neden ona menemen yapmak istediğimi  sorguluyordum. Hala yatağımızda yatarken ben erkenden kalkmış ona kahvaltı hazırlıyordum.

Aklımı dağıtmak adına bizim için yapmış olduğu planları gözden geçirmeye başlamamda bundandı. Bugün söylediği gibi yüze bilirdik veya yürüyüşte yapabilirdik. Konum olarak epeyce uzak bir yer seçmişti. En yakın evin uzaklığını bilmiyordum bile. Tekrar akan yaşa lanet edip yarısını doğradığım soğanı hızla tavaya attım. Geri kalanı streçle kapatıp dolaba koyduktan sonra ellerimi yıkayıp kaynayan suya demini attım.

Güzel bir kahvaltı hazırlamıştım. Sadece menemen kalmıştı. Saate baktığımda dokuzu gösteriyordu. Kızaran soğanlara geri kalan malzemeleri atıp altını kıstım. Her şey hazır olduğuna göre koca devi uyandırmaya gidebilirdim. 

Ağır adımlarla odamıza doğru ilerlerken açık olan kapıdan önce  geniş sırtı bakış açıma girdi. Neredeyse yatağın yarısını bedeni kaplıyordu. Yüzü koyun uzandığı için sırtı tamamı ile görünüyordu. Dikkatli bakıldığı zaman sırtında olan dövmenin yüzeyinde ki tırnak izleri benim şaheserimdi. Tırnaklarıma bakışlarım kaydığında asla uzatmadığım için açıkçası nasıl bu şekilde çizdiğimi anlamıyordum. Yataktan gelen seslerle bakışlarımı tekrar önümde duran mükemmel manzaraya çevirdim. Sırt üstü döndüğünden şimdiden geniş göğsü bakış açıma girdi. Uzandığı yerde boynunda dudağımın izleri. Omuzunda ise dişlerim kestiği derisi vardı.

Kesinlikle en az onun kadar hırçın davrandığımın şimdi farkına varıyordum. Peki bu durumda ne hissetmem gerekiyordu. Üzülmek mi yoksa daha fazlasını yapmayı isteyen yanımı dizginlemek mi? Kesinlikle daha fazlasını istiyordum.

Adımlarımı usulca yatağa doğru getirdim. Tam tepesinde durmuş onu izliyordum şimdi. Göğüs ortasından kasıklarına doğru tüyleri ilerliyordu. Göğüs uçları hafif bir tomurcuk halde, üçgen vücudu kaslarını sergiliyordu. Kolunu başının altına koymuş olması onları daha bir görkemli kılıyordu. Kesinlikle yanında bir karınca gibi kalıyordum. Ama fili yola getiren bir karınca. Dudaklarımdan firar eden kıkırdamamla bedenim aniden yatağa çekildi.

ALEDA(TAMAMLANDI ❣️❣️)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin