-2-

2.9K 48 3
                                    

Ne saçmalıyordu bu küstah adam, onu dinlemeden çantamı alıp kapıya doğru yürüdüm. 2 adım atar atmaz kolumu tuttu, fazla sıkıyordu. Kolumu çekmeye çalıştım "bırak"
"Sana gitmiyorsun dedim" dediğinde sinirlerime hakim olamadım
"Ordan bakınca her salak insanın sözünü dinleyen biri olarak mı gözüküyorum" dediğimde kolumdaki elini biraz daha sıktı, acıyordu ama belli etmek istemiyordum.

"Şuan salak dediğin insan hayatının sahibi olucak kişi" dediği şeye gülmüştüm.

"Bırak kolumu aşşağı inmem gerek"

"Bu odadan sadece BEN istersem çıkarsın, ve çıkman için bişey yapman gerek"
Direk söze başladım "Bayım bakın haddinizi aşıyorsunuz, bu oda bana verilduğu için bu odaya girdim, ve bu odaya ne kadar girmiş olsamda şuan elinizin koluma olmasını, bana dokunma hakkınız olduğunu açıklamıyor" benim sözlerimi es geçip "Bu odadan çıkmak istiyosan 10 dakika kucağımda oturucaksın"
"Sen ne saçmalıyosun, hayır bu odadan çıkmak benim hakkım, sizden izin alacağım yok tabiki" elimi çektiğimde bırakmıştı, kesin morarmıştı ama şimdi onun sırası değil, hemen kapıya doğru yürüyüp kapıyı açmayaa çalıştım bakın açtım değil açmaya çalıştım.

Elimdekileri sinirle yere fırlatıp ona dönduğümde koltukta oturmuş elinde içkisi, bi bacağını öbür bacağına atmış şekikde oturuyordu. Güldüm ve yere eğilip çantamın içindeki anahtarı aldım. Ona baktım ve anahtarı gösterip güldüm.Ruhsuzca elimdeki anahtara baktı.Arkama dönüp anahtarı deliğine soktum, çevirdim ama olmuyordu açılmıyordu, kafama dank eden şeyle sinirlerime hakim olamayıp gidip tokat attım. Kapının anahtarını değiştirmişti. Büyük ihtimal biz onunla tartışırken dışardan biri kapıyı kitlemişti ruhum bile duymamıştı.

Kafama kaldırıp ona baktığımda korkum etrafımı sarmaya başladı. Gözlerimin içine bakıyordu sanki gözlerinden ateş çıkıyordu ve o ateşde beni boğmak istiyordu bunu çok net görebiliyordum. Artık burda durmamam gerektiğini kaçmam gerektiğini beynim sanki alarm veriyordu kaç diye. Arkamı dönüp hemen kapıya vurmaya başladım. "Kapıyı açın, yardım edin" derken arkamda nefesini hissettim. Ellerini belimi koydu iki eliyle belimi sıkmaya başladığında ellerimle ellerini itmeye çalıştım. Kımıldamıyordu bile elleri. Canım yanıyordu gözlerim dolduğunda içimden sakın Lidya sakın burda olmaz dayanmalısın diye kendime öğütler veriyordum. Ağzımdan ihtemsizce "ah" çıktı. "bırak canım yanıyor" dediğimde nefesini ensemde hisettim. Dudaklarını enseme dokundurdu ve o an nasıl çırpındığımı nasıl ona dönüp tekrar tokat attığımı hatırlamıyorum bile. İşte dedim bu sefer bu odadan sağ çıkamayacağım.
Ona döndugümde kafası yana düşmüş boynundaki damarlar atmış yüzü kıpkırmızı olmuşdu. Bu sefer büyük sıçmıştım. Ondan uzaklaşmaya başladım. En uzak köşeye gittim o hala orda durmuş gözlerini kapatmış kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Yavaşça bana döndü gözlerine baktığımda ruhsuzca bana bakıyordu. Gidip koltuğa oturdu yavaş hareketlerle. Gözlerim şaşkınlıktan açıldı, şaşırdım bana bişey yapmadan gidip oturmasına.

Eliyle dizinin üstüne vurduğunda napmamı istediğini anladım. Kafamı hayır mantığında salladım. Hala siniri geçmemişti. "Buraya gelip kucağıma oturmazsan ilerisini ben bile düşünemiyorum" dediğinde gözlerim dolmuştu. Korkuyordum keşke bu odaya gelmeseydim. Hala yerimde durduğumu görünce "Halit" diye kükredi. Bi adım daha uzaklaşmıştım. Kapıyı biri açıyordu, içeri bi adam geldi önünü ilikleyip "buyur abi" dedi.
"Serhatı depoya kaldırın"  dediğinde beynimdeki sinyallar kardeşine bişey olucak onun için yapmalısın diye uyarıyordu. "Hayır vermem kardeşimi napıcaksınız ona" dediğimde yanına gitmiştim bile. Korkuyordum ona bişey olmasından. "Senin cezanı o çekicek sen yapmıyorsun" dediğinde hemen atladım."Tamam ben yapıcam lütfen bişey yapma ona"dediğimde keyfi yerine geelmişcesine güldü. Arkamda varlığını bile unuttuğum adama seslendi." Tamam Halit sen çıkabilirsin" dedi.

Arkamdaki adam çıktı ama kapıyı kilitlemedi. Kaçmam için yeterliydi ama gidemezdim elim kolum bağlıydı. Ona döndüm yavaşça yaklaştım ve kucağına oturdum. Kendimden iğreniyordum bunu yaptığım için. Içimdeki ses ama yapmazsan kardeşin zarar görücekdi diyordu ama o adama vurmasaydım bunlar olmıcakdı diyip iç sesime tekmeyi bastım. Gözlerim dolmuştu görmemesi için kafamı eğdim. Oturduğum gibi elleri belimi buldu. Beni biraz daha yaklaştırıp altımdaki sertliği hissetmeme sebep oldu. Ellerim yumruk olurken içimden sayıyordum. Sadece 10 dakika sakın ol Lidya. Kafamı kaldırıp ona baktığımda keyfi yerindeydi. Belimdeki elleriyle belimi okşuyordu. Kendini biraz daha bana bastırdı. Kendimi biraz havaya kaldırdım daha fazla hissetmemek adına, farketmemesini umarak. Farketti ve güldü. Yanağına baktığımda kızarmıştı bu sefer yüzümdeki gülümsemeyi ben engelleyemedim. Güldüğümü görünce nereye baktığıma baktı. Kendi yanağına baktığımı görünce belimden tutup kaldırdı.

Refleks olarak kollarımı boynuna sarıp bacaklarımı beline dolamıştım. Bu hareketime gülmüştü. Hemen ne yaptığımı farkedip inmeye çalıştığımda " Hareket edip itiraz edersen 20 dakika durarsın" dediğinde bütün hareketlerin yavaşladı. Yatağa doğru giderken korkum gene etrafımı sarmaya başlamıştı. Beni yatağa bıraktı o da üstüme geldi. Bütün yükünü vermeden üstüme uzandı. Bacaklarımı sımsıkı kapatmıştım açmak istemiyordum. Bacaklarımı kapattığımı farkettiğinde yüzüme yaklaşıp "bacaklarını aç" dedi sesi sertti. Açtım, bacak arama yerleşmişti ama üstümede uzanıyordu. Elbise yukarı çıkmıştı ve şuan sadece kilodum gözüküyordu. Kendini bana bastırdığında onu bütünüyle hissediyordum. Gözlerim dolmuştu onu istemeden de olsa ellerimle itmeye çalıştım.

Üstümden kalktığında bitti diye sevinmiştim. Hemen doğruldum ona baktığımda pantalonunu çikarıyordu ve üstünde bişey yoktu. Bu sefer gözlerim şaşkınlıktan büyüdü. Bana dokunucaktı. Bana doğru geldiğinde sadece baksırı vardı. Geri geri gittiğimde yatak başlığına belim çarptı. " NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN, GELME" diye bağırdım ve duymuyordu. Ayak bileğimden tutup çektiğinde kendimi yatar halde onu da eski halinde üstümde buldum. Ellerimle onu itmeye çalıştığımda gitmiyordu. İki elini kafamın iki yanına koydu ve gözlerime baktı. Altımda onu hissediyordum ama bana dokunmuyordu. Gözlerim dolmuştu tekrardan bu kadar ağlak olmama sinirim bozuluyordu. Kendini bana bastırdığında onu bütünüyle hisettim. Benim kilodum onun baksırı olmasa..
Kendini bana sürtmeye başladı. Gözlerimi kapattım ve burda olmadığımı düşündüm, gözümden bi damla yaş aktı. Ve o an durdu.

Gözyaşım düşmeden onun dudağını hissettim gözyaşımın üstünde. Yavasça dudağını çekti " Sözümden çıkmazsan ne sen zarar görürsün ne başkaları, beni sınama"dediğinde gözlerimi açtım, bu seferr gözlerimde nefret vardı. Bunu gördü ve kendini tekrar bana bastırdı, elini kilodumun üstünde hissettiğimde dünyam durmuştu sanki. Altında tepinmeye başladım. "Bırak beni BIRAK" diye bağırıyordum. Eliyle ağzımı kapattığında bu sefer gözyaşlarımı tutamadım. Bana tecavüz edicekti. Bir eli hala kilodumun üstünde haraketsiz duruyordu. Gözlerime bakıp "Gözlerindeki nefreti görmicem, görürsem daha ileri gideceğimi anlatabildim umarım." Elini biraz daha aşşağı ilerlettiğinde artık sesim kısılmıştı, bağirıyordum tepiniyordum ama bırakmıyordu. Elini kadınlığımda hissettim, elini bastırdı ve "Bura benim" dedi. O an sadece gözlerine baktım. Gözlerimden bile okunuyordu nefretim.

Elini cekti ve üstümden kalktı. Hemen ondan uzaklaştım yatağın en köşesine gittim ellerimi bacaklarımı sardım. Ona baktığımda yerden pantalonunu alıyordu. Gözlerim baksırında durduğunda yutkundum çok büyüktü. Hemen gozlerimi çektim gözyaşlarım hala durmuyordu. Bana doğru geldiğinde artık bedenim bu kadar korkuyu taşıyamadı ve gozlerim istemsizce kapandı. En son hatırladığım adını bile bilmediğimin adamın kucağına düşmem.

KırmızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin