-13-

2K 35 9
                                    

Kapının çalmasıyla ellerini saçımdan çekti. Gözlerimdeki yaşlar durdu ve umutla kapıya baktım. Kapıya gideceğim sıra koluyla tuttu. Çenesiyle yukarıyı gösterdi. Şuan onunla tartışıcak halim yoktu yorgundum ama kapıdakini de merak ediyordum. Kurtarmıştı beni. El mahkum merdivenleri çıktım. Odamın kapısını örttüm, sanki odama girmişim gözüksün diye. Merdivenlerin kenarına gidip bakmaya başladım. Alkan sinirle kapıya yürüyüp açtı, benim korumamdı.
Barın
"Efendim Furkan Bey sizi aramış ulaşamamış önemliymiş."
Alkan tamam diyip gönderdi Barını.  Furkan kimdi diye düşünmeye başladım. Hatırlayamadım.

Bende hemen yeni odama geçtim sessizce. Sigaramı çıkardım ve arkama yaslanarak içmeye başladım.
Neden tek başıma durmak zorundaydım ki ben, neden yakınım dostum yoktu mesela? O kadar yorgun hissediyorum ki. Ben dimdik duran bi kızdım, nasıl bu hale geldim. Yerimden kalkıp eski odama yürüdüm. Kitaplığa gidip bana lazım olanı aldım. İçimde sevinen taraf sustu. Beynim sustu. Sadece ben konuşuyordum. Yeni odama gidip lavaboya gittim. Üstümdeki ceketi çıkardım ve kolumu açtım.

Elimdeki jilet kolumun üstünde dans etmeye başladı. Az acıyordu ama dayanılmayacak kadar değil. Fazla aşşağılara inmeden yukarıları çizdim. Artık içimin acısı azaldığında elimdeki jileti sakladım lavaboya. Selpak alıp kanların üstüne bastırdım. Kolumun acısıyla yüzüm kasıldı.

Üstümü değişip oturdum pufa. Gene elimden son zamanlarda düşmeyen sigara bi yandan da müzik.
Cem Adrian'ın Kül şarkısı çalıyordu. Gözlerimi kapatıp şarkıya odaklandım. Bir süre sonra telefonum çaldı.
Kaydetmediğim bi numaraydı. Açmadım. Bir kere daha aradı. Açmadım. Bir kere daha arayınca sinirle
"Lan ne arayıp arayıp duruyorsun, kimsin seen!"

"Eee şey pek müsait değilsin sanırım ben Asya, hani partide tanışmıştık, Alkan abinin arkadaşlarıyız."

Hassiktir yaa

"Asya kusura bakma ya müsait değildim de. Bişey mi oldu?"
" Hayır benim numaramı kaydet diye aramıştım. Hem belki yarın akşam yemeğine gideriz hemde tanışırız diye aramıştım."

Tam hayır diyordum ki bu evden uzaklaşacağım geldi aklıma.

"Aaa tamam olur Asya"

"Tabikiii,Yarın 8 gibi sizin kapının önündeyim. Görüşürüzz"

"Görüşürüz" diyip kapattım.

Yürüyüş yapsam, sahil havası alsam iyi olur aslında. Spor kıyafetlerimi giydim ama kolum açıkta kalmıştı. Hiç dikkat etmiyordum, üstümdekini çıkarıp sweat giydim. Spor ayakkabılarımı da giyip aşşağı indim. Etrafta yoktu şeref yoksunu.

Evden çıktım, çıkmadan kulaklığımı takıp sesi fulledim. Hızla uzaklaştım yeni cehennemimden.
Koşuyordum, şarkı beynimde dönüyordu.

İçimde bir şey kanıyor
Keskin bir vedanın yarası sızlıyor
Yüzümde bir şey soluyor
Aynı değil, umudun rengi kayboluyor

Kalbimde bir yerde bir orman yanıyor
Bıraktığın şarkılar sahipsiz susuyor
Şiirler hep dargın, dualar şifasız
Ömrüme mıhlanmış bir cümle

Kül olur kalbindeki zamanla
Yana yana, yana yana
Yana yana, yana yanaaa

Hissettiğim sızıyla
'Ahhh' diyip düşmem bir oldu.
Kafamı kaldırdığımda karşımda bi kız çocuğu vardı. Çok güzeldi hemde çok.
Oturduğum yerden kalkamadım.Bana bakıyordu. Birden bağıra bağıra ağlamaya başladım, elimde olmadan.

Küçük ellerini yanaklarımda hissedince kafamı kaldırdım.
"Abla özür dilerim görmedim seni, canın mı acıyor." cümlesi biter bitmez gözleri dolmuştu.
"Ağlama abla lütfen."
"Canım acıyor"
"Tam bura acıyor" elimi kalbimin üstüne koydum. O da elini elimin üstüne koydu.
"Buz koyar merhem süreriz abla, geçer sen ağlama"
"Geçer dimi?"
Sarılmasıyla kendime geldim. Hemen sardım kollarımı. Kulağıma
"Abla sen çok güzelsin, ağlama sen. Geçer krem süreriz."

KırmızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin