Kırmızı

-20-

Acıyla uyandığımda üstümde Alkan vardı. Çıplaktık. İçime ittiğinde sikini acıyla bağırdım. Ellerimle onu itmeye kalktığımda ellerimi birleştirdi.

Boynumu ısırıyorken hızlandı. Nefesim titrerken konuştum "yavaşla" beni duymazdan gelirken daha da hızlandı. Acıyla ellerimi sırtına geçirdiğimde daha da hızlandı. Sonunda durduğunda içime boşaldığını anladım. İçimden çıkmadan üstüme yığıldı. Ağlamaya başladım. Kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Sonra yavaşça içimden çıkarken duyduğum acıyla "dur" dedim.
"Acıyor mu" sesim titrerken konuşamadım kafamı salladım. "Çıkmam gerek yoksa daha çok acır"
"Hayır hayır çıkma çıkarken çok acıyo lütfen dur biraz"
İki elini kafamın yanına koydu "Tamam bebeğim sakin ol" diyip yanaklarımı öptü.
Biraz zaman geçtiğinde "Çıkayım mı?" dedi. Acı hafiflediği için çık dedim. Yavaş yavaş çıkarken acıyla kendimi kastım. Alkan'ın "ahh"lamasıyla naptığımı anladım.
"Acıyo ama" bana bakıp "sıkma kendini Lidya" sonunda çıkmıştı. Çok canım acıyordu. Yanımdan kalkıp gitti. Ne zamandır üstümde acaba, hiçte hissetmedim. Uyurken insan siker mi ya.

Gözlerimden yaşlar akarken düşünüyordum.  10 dakika sonra geldi elinde kremle. Duş almış üstüne rahat şeyler giymiş krem bulup gelmiş.
Bana yaklaşırken konuştu "Ağlama artık, krem sürelim gel" demesiyle ondan uzaklaştım. "Kendim sürücem ver"
Elimi uzattığımda kafasını salladı "Hayır ben süreceğim aç bacaklarını"
Yatakta ondan uzaklaşmaya çalışırken hareket etmemle canımın acısı kendini gösterdi. Alkan "Bak daha hareket edemiyosun hala sürerim diyosun, sadece sürücem bişey yapmıcam aç bacaklarını"
"Söz mü" dediğimde gülüp "söz" dedi. Açtığımda utanmamla yorgunu yüzüme bastırdım. Elini hisettiğimde kasıldım. "Kasma kendini bebeğim" dedi ve sonra ekledi "Utanma da ben senin kocanım"
İçimden hiçbişeyimsin derken dışımdan bişey dememekle yetindim. Krem acıtıyordu Alkan üflüyordu da bu benim gülmemi getirdi. Güldüğümü gördü "Bakıyorum hanımefendi keyfiniz yerine geldi." Ona göz devirirken konuştum. "Ya yaa hemde nasıl geldi sormaa"
Cümleme gülmeye başladı.
Gülümsemesine bakarken eski hayatım aklıma geldi. Bara gidip kafa dağıtmayı özlemiştim.
Alkan odadan çıkmadan "Nerdeyiz?"
Yüzüme bakıp "Evimizdeyiz" dedi. Yüzünde gülümseme eksik olmuyordu. Bi anda gelen mide bulanmasıyla hızla yataktan kalktım. Klözete eğilip kustum. Alkan gelmiş saçlarımı tutuyordu. Sakinleştiğimde gözlerimdeki yaşları tutamadım. Alkan ise gözyaşlarımı siliyordu. Ayağa kaldırıp ağzımı ve yüzümü yıkadı. Kucağına aldı, odadan çıkarken durdurdum onu. "Nereye?"
"Hastaneye gidiyoruz"
"Saçmalama indir beni, üşüttüm sadece"
"Hayır dedim gidiyoruz"
"Alkan lütfen uyuyayım geçer bi daha olursa söz gideriz"
"Pekala" diyip yatağa indirdi beni.
Yatağa girip gözlerimi kapattığımda o da gelip alnımdan öpüp ışığı kapatıp gitti.

Hızla yorganı üstümden atarken bacak aramın sızısı kendini gösterdi. Acilen doğum kontrol hapı almam lazımdı. Odada dört dönerken düşünüyordum. Ya hamileysem, hayır hayır değilim olmaz. Hemen komidinden telefonu alıp Barın'ı aradım.
"Buyrun Lidya hanım"
"Barın hemen eczaneden doğum kontrol hapı al, ama sen al başka koruma almasın. 3,5 tane kutu al. Kimseye söyleme ve odamdaki çekmeceye koy ben gelmeden orda olsun tamam mı?"
"Tamamdır Lidya hanım hemen alıyorum"
"Barın"
"Efendim Lidya hanım"
"Teşekkür ederim"
"Ne demek, hemen alıyorum"
Kapattım hızla. Acilen eve gitmem lazımdı. Alkan ölse bırakmaz hele bu halde asla. Kaçsam olmaz. Belki anlaşabiliriz inelim aşağı bakalım.

Merdivende durduğumde Alkan film izliyordu. "Alkan"
Hızla ayağa kalkıp yanıma geldi "Noldu neden kalktın?"
"Eve gitmek istiyorum"
"Lidya bu konuyu şimdi konuşmak istemiyorum, odamıza geç lütfen"
"Alkan lütfen sadece bugünlük olsun bari lütfen lütfeen"
"Bugünlük gideriz ancak şartım var"
Moodum düşerken sordum "Ne?"
"Bundan sonra benimle yatıcaksın."
Güldüm. "Zaten yatıyoruz, zorla yatırıyorsun ya."
"Dediğin gibi zorla oluyor o, ben zorla istemiyorum sende iste istiyorum"
"Tamam peki"
Şaşkın gözlerle bakarken "cidden mi?" diye sordu. Aslında asla kabul etmezdim ama hamile olmayı göze alamam. Kafamı sallarken bi anda sarıldı. "Hadi gidelim"

1 saat sonra

Eve geldiğimizde hızla arabadan indim. Arkamdan Alkan "Ne bu acele?" diye bağırırken "Lavaboya giricem ondan"
Önüme birden Barın çıktı. Yüzüme bakmadan direk konuya girdi "Lidya hanım istediğiniz şeyleri yerine koydum."
Yanımda Alkan belirirken hemen "Tamam Barın sağol" diyip eve yürüdüm. Alkan "Ne istedin?"
"Dün istemiştim sevdiğim bi duş jeli vardı, onu almış."
Pek inanmışa benzemiyordu ama çokda kurcalamadı. Peşimden gelirken durdum ona döndüm "Nereye?"
"Odamıza bebeğim nereye olucak"
"Peki"

Merdivenleri hızla çıkarken düşünüyordum. Şuan çekmeceyi açsa sıçmıştım. Ne bok yicektim. Odaya girdiğimde Alkanı bekledim. Arkamdan o da girdiğinde yatağa attı kendini. Bana bakarken konuştu "Aşağı da koşturuyordun, tualetin gitti herhalde."  "Aa evet ay hayır" diyip hızla lavaboya girdim. Lavaboda dört dönüyordum. Ya çekmeceyi açarsa bu sefer cidden biterim. Fisonu çekip hızla suyu açtım. Kapıdan çıktığımda odada yoktu. Yüzümde güller açarken hızla çekmeceyi açtım. 5 tane kutu hap duruyordu. Hızla poşetle onu alıp önüme döndüğümde Alkan giyinme odasından çıktı. Elimdeki poşeti hızla arkama saklarken bana baktı. "Neden tavşan görmüş gibi bakıyorsun?"
Yaklaşıyordu. "Acıktım ondandır."
"O zaman yemek yiyelim hadi" Arkasını dönüp giderken seslendim "İn sen geliyorum ben" bişey demeyip devam etti.

Hızla lavaboya girerken elimdeki poşetten hap alıp ağzıma attım. Kuru kuru yutarken boğazım acıdı. Ama yapıcak bişey yoktu şuan su arıyamam. Poşeti lavaboda bulunan dolapta deterjanların içine en arkasına koydum. Hızla odadan çıkarken sevinçten çığlık atacaktım. Merdivenlerin başında Dumanı gördügümde çığlığımı durduramadım zaten
"Aayyy aşkım benimmm" yanına vardığımda her yerini öptüm o da beni hep yaladı. Alkan mutfağın kapısından bizi izliyordu "Keşke beni de böyle sevsen."
Ona bakıp dil çıkarıp "Rüyanda görürsünn"
Güldü. O da biliyordu.

Salona geçtiğimde elimin sızısıyla elim titredi. Elim acıyordu fazlasıyla. Bu halde olduğunu unutmuş epey zorlamıştım. Elimin üstünü ovarken Alkan girdi görüş açıma. Elimi tuttuğunda hızla çektim. "Korkma"
"Bunu demen çok saçma değil mi?"
"Acıyor mu?"
Gözlerine bakıp "Hayır " dedim.
"Gel pansuman yapalım" yanıma gelmesiyle hızla uzaklaştım. "Mahfettiğin şeyleri onarmana izin vermicem. Ben yaparım pansumanı. Ben seni vicdanınla baş başa bırakayım dicem, ama olmıcak. Tek kalıcaksın." Mutfağa geçerken masanın üstünde sandviçi hemen aldım. Masaya oturup yemeğe koyuldum. Karşıma Alkan geldiğinde o da yemeğe koyuldu. Hızla yiyip odamın yanındaki odaya geçtim. Üstümdeki kıyafetleri çıkarıp iç çamaşırlarıyla yatağa geçtim. Gözlerim yorgunluktan kapanıyordu. Kapı açılıp kapandı, kıyafetler çıkarıldı ve yatağın öbür tarafı çöktü. Ona arkamı dönerken elini belime atıp kendine çekti. Elini karnımın üstünde dolaştırırken sessizce konuştu
"Rabbim bize bi yavru nasip edicek, tam burada bizim kızımız olucak."
O öyle dua ederken ben bambaşka ediyordum "Allah'ım sen lütfen nasip etme. İnşallah hamile değilimdir. Lütfen Allah'ım"

-------------------------------------------------------------

Bir hayat ancak 2 ap ayrı dua.
Biri kendi için çocuk isterken, biri hayatını düzene sokabilmek için çocuk istemiyor.
Bakalım neler olucak?