Kırmızı

-10-

Ellerini yanaklarımda hissettiğimde gitmek istedim, kaçıp kurtulmak, dayanamıyordum ellerinin bana değmesine dayanamıyordum.
Bırakmadı.

"Sen benim kadınım oldun, bundan sonra ne yaparsan yap her zaman bir hayalet gibi arkanda olacağım, sen göremesende ben seni her zaman izliyor olacağım.  Bu yüzden kaçmayı aklının ucuna bile getirme, beni sinirlendirmek istemezsin dimi?"

Sinirle gözlerine bakarken ona itaat etmek, kimseye itaat etmek yoktu benim logatımda.

"Sen istediğin kadar beni izlediğini düşün, kurtulamayacağımı, sana bağlı kaldığımı düşün. Senden öyle bir gideceğim ki aklın bile algılayamacak. Pes etmeyeceğim, sürekli fırsat kollayıp kaçacağım göreceksin, sonunda başaracağım." cümlemin bitmesiyle solukları hızlandı.

Çenemi tutup kendine yaklaştırdı.

"Karnında bebeğimiz varken nereye gidebileceğini sanıyorsun, benim bebeğim benim kadınım benden gidecek." kahkahasını duyduğumda korkmaya başlamıştım. Deli gibiydi. Korkuyordum

Bi anda sinirle elleri omuzlarımı bulup beni sarsarken nefesini kulağimda hissettim.

"Sen gidebileceğine inanıyor musun, inanıyorsan ümütlenme, o bebekte sende benden habersiz nefes bile almayacak bundan emin olabilirsin. Şimdi beni sinirlendirip odamıza gitmeyi hiç istemezsin değil mi karıcığım."

Birlikte ayağa kalkarken dolan gözlerimi ellerimi yalpaze gibi sallayıp geri gönderdim. Elimi tutup aşşağı indik yavaşça. Aklımda deli gibi düşüncelee vardı, ya hamileysem?  Napardım ben, burada bununla kalırsam sonunda hamile kalacaktım. Gözlerim dolarken herkesin alkışlamasıyla gülmeye zorladım kendimi.

Yavaş yavaş herkes tebrik etmeye geldi.
Bir kız üç erkek yaklaşmasıyla o adam elimi bırakıp 'Kardeşim' diyerek sarıldı. Sanırım kardeşlerdi, aynı soydan aynı pisliktendiler.
Kız bianda sarılınca ne yapacağımı şaşırdım. Elleri sırtımı bulduğunda hemen karşılık verdim.

"Ay yengeem benim şu güzelliğe baak be, abi durdun durdun turnayı gözünden vurdun hee, maşallaah. "

Bu damı kardeşiydi, kaç kardeşi vardı acaba.
Kızı beklettiğimi farkedip
"Teşekkür ederim o sizin güzelliğiniz."

Kız yanımdaki adama dönüp
"Çokda güzel ayy tamamm ben kabul oldum artık."
Yanımdaki adam bana dönüp
"Evet öyledir nadirdir benim karım."
Gözlerimi devirirken kız bana döndü.

"Ay yenge kusura bakma tanıtmadım kendimi, biz bu yanındaki Alkan ağabeyin arkadaşlarıyız. Ben Asya," yanındaki erkekleri kısayla tanıttı. Ömer, Furkan ve Göktuğdu.
Adı alkan kırmızı kan demekti. Hayatımı cehenneme çeviren şerefsizin adı alkanmış.

Kahkahamla arkadaşları ve bana baktı, gülmemi durduramıyordum. Yavaşça elimi tuttu ve sıktı. Kulağıma "kes gülmeyi herkesi bu tarafa çevirdin."
Gülmem yavaş yavaş sönerken gözlerimden yaşlar akıcaktı. Hemen düzelttim kendimi.
Asya ve arkadaşlarına dönüp
"Kusura bakmayın lütfen alkanla esprimiz vardı o aklıma geldi."

Asya elini omzuma atıp
"Ay yok ne kusur yengem, ama bizede söyle bizde gülelim yaa, bunların yüzü hep çatık hep çatık, beni düşünsene bunların yanında nasıl kaldığımı bile bilemiyorumm"
Cümlesiyle şirin şirin gülüp erkeklere döndü. Onları biraz sinirlenmiş görünce
"Aman be şaka yaptım ya" benim yanımdan çıkıp onların arasına girdi
"Ben çok mutluyum yengem onlar benim ailem." Alkan başına öpücük kondurdu yanındakilerde sarıldı..
Bu görüntü Serhatı özletti bana.
Onlara gülümsemekle yetindim.

Belimde eller hissedince kokusuda gelince anlamıştım benim bebeğim gelmişti. Önümü dönüp sarıldım, öptüm, bir sürü öptüm.
Serhat ise "kızım dur sanki yıllardır görüşmedik, 2 gün önce birlikteydik."
Öpüşlerim yavaşlarken o günü hatırladım. Serhat benim durduğumu ve daldığımı gördüğünde "Tamam tamam bebek şaka yapıyorum, sen istediğin kadar öpebilirsinn."
Cümlesiyle yüzümü gülümseme aldı.
Yanımda birini hissedince yana doğru döndüm, Alkan gelmişti. Ellerim Serhatın boynundan düşerken kendimi geri çektim.

Serhat "Güzelim Alkan bana açıklama yapmasa bende sanırım haberlerden öğreneceğim."
"Dediğim gibi Serhat herşey çok yeniydi ve kesin değildi."

Alkan yanıma gelip kendine çektiğinde eli belimdeki yerini buldu.
"Serhat yeter kızma benim karıma, erken diye söylemedik." cümlesiyle saçlarımı öptü. Miğdem bulanırken elim karnımı buldu. Serhatla göz göz geldiğimde anında elimi karnımdan çektim.

Serhat "Peki peki susuyorum."
Bana geldi kulağıma yaklaştı ve "Hayırlı olsun güzelim benim, dayı olacağım için çok heyecanlıyım ama kırıldım herkesden önce benim bilmem gerekiyordu. Bu davette hamile olduğunu öğrenmem kötü oldu."
Hemen konuşmaya başlamamla beni susturdu.
"Şimdi değil sonra konuşacağız güzelim, eğlenmene baak."
Diyip yanımızdan ayrılırken gözlerim dolmuştu. Bu dünyadaki tek varlığım bana boktan bi sebep yüzünden kırılmıştı.

Alkan kolumu çeke çeke başka bi odaya soktu.Ayaklarım tutmazken yere oturdum.
O da karşıma oturdu.
Sinirle ayağa kalkarken "Herşey senin yüzünden, hayatım normal sıradan ilerlerken her boku hayatıma sokan sensin. Bana sordun mu evlenmek istiyor muyum diye yada bana sordun mu BEBEK İSTİYOR MUYUM DİYE HEE"
Dibimde bitti.

"Bana sesini yükseltemezsin. Sana sormama gerek yoktu bende sormadım. Ben istedim oldu."
Cümlesiyle kahkahamı basmam bir oldu.

"Sen deli misin he deli misin, benim hayatım benim bedenim sen kimsin, daha adını demin öğrendiğim şeref yoksunu tecavüzcü birisin, ANLADIN M-"
Cümlemi bitiremeden boynumu sıkmaya başladı.

"Lidya sakın, sakın bir daha BU CÜMLEYİ DUYMAYACAĞIM LAN, DUYDUN MU BENİ" arkamdaki kapıya bastırırken sırtım acıyordu, ama söylemeyecektim hiçbirşey.

"DUYDUN MU DEDİM SANA"
hala susuyordum. Ellerini boynumdan çektiğinde derin derin nefes almaya çalıştım. Yavaşça yere çöküp.

"Neden bıraktın, öldürüp kurtulmamı sağlasaydın."
Dibime girdi. Elleri saçlarımı bulurken kendini geri çekmeye çalıştım.
"Karnındaki olacak çocuğa dua et, yoksa şuan burada hiç iyi şeyler olmayacaktı." 
Ayağa kalktı ve "2 dakikaya içeride ol"
Odadan çıkarken dudaklarımdan dökülenlere engel olamadım

" Senden çocuğum olucaksa en acılı ölüme razıyım. O çocuk olmayacak, olsa bile bu dünyaya gelmeyecek."