-9-

2.1K 34 6
                                    

Gözlerimi birinin sarılmasıyla açtım. Karşımda onu görünce kaçtım geriye doğru. Hareketimi görünce gözlerinde bi sinir dalgası gördüm. Ama birşey demedi.

"Güzelce giyinip aşşağı gel, hazırlanmanı söylemiştim hala hazırlanmamıssın, misafirlerimiz geldi, Serhatı daha fazla aşşağıda tutamayacağım" cümlesiyle gözlerimin dolması bir oldu, yataktan çıkıp kapıya ilerlerken, elleri kolumu buldu. Anında elini kolumdan savarken gözlerim sinirle gözlerini buldu.
"Hala yapacakların bitmedi mi?"
"Sen bu kılıkla nereye gidiyorsun?"dediğinde üstüme baktım.
Sütyen ve kilotla aşşağı inecektim.
Banyoya doğru ilerlerken arkamdan sesini duydum.
"20 dakikaya aşşağıda olmuş ol. Unutma 1 senedir sevgiliyiz ve evleneceğiz. Birine dahi söylersen kardeşinde dahil, o çok sevdiğin kardeşinin cesedine sarılırsın, belki ona bile izin vermem" cümlesi bitmesiyle yüzündeki gülümseme dikkatimi çekti.

Orosbu çocuğu.

Onu takmayarak banyoya ilerledim. Duşumu alıp aynanın karşısına geçtiğimde gözlerim göğüsümde ve boynumda durdu. Morluk içindeydiler.

Ellerimi boynumu bulurken boynumun sızısıyla ellerimi hemen çektim.
Gözlerim dolarken, aynada kendimi gördüm, akşamki ben yoktu, o kardeşiyle mutlu olan gitmişti, yalnızlık vardı kuytu köşelerde.
Nasıl bişeyin içine düşmüştüm ben.
Ellerim sinirle saçlarımı bulurken yoluyordum. Nefret ediyordun kendimden. En çokda ondan.
Toparlan Lidya kardeşin için, sadece kardeşin için...
Kıyafet odama geçip boynu kapalı kıyafet arıyordum, boynum gözükmemeliydi.
Siyah rengi boğazlı kazak altınada morumsu etek, üstümede siyah kaban aldım.
     

     

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

          (Sadece kabanı hayal edin)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

          (Sadece kabanı hayal edin)

  Saçlarımı yukarıdan at kuyruğu yapıp makyaj masasına geçtim. Yüzümde el izi vardı. Fondotenle kapattım biraz rimel birazda ruj sürdüm. O kadar bitmiş hissediyordum ki sanki kanım çekilmişde bunları sadecee bedenim yapıyordu.
Düşünmek yoktu. Ayağa kalkmamla kapının açılması bir oldu.
Gözlerim kapıyı bulurken hayata tutunma sebebim gelmişti. Gözlerim dolarken hızla ona gittim. Evime..
Çok özlemiştim. Sarıldım sımsıkıı oda sardı beni.

"Serhat hemen gitmeliy-"cümlemi kesen Serhatın kelimeleri oldu.

"Lidya seni dinlemeyeceğim, affetmeyeceğim de. Neden bana bir eniştem olduğunu söylemiyorsun" ellerim bu cümleyi duymasıyla yana düşerken kulaklarım uğulduyordu.
İnandırmıştı, kardeşimi bile inandırmıştı.
Kardeşime belli etmeden gözyaşımı sildim.
O an aklıma ne geliyorsa uydurdum, sağlıklı düşünemiyorum.
"Kızma bana kesin bişey yoktu o yüzden söylemedim." gözlerim doluydu hala. Sarılmamız bitince gözlerimin dolu olduğunu gördü, sonra beni inceledi yüzümü.

"Tamam doldurma o gözlerini bebeğim. Şaka yaptım, hem sen yüzüne fondoten sürmezsin kolay kolay, bir sorun mu var?"

Evet diycekken gözlerim kapıyı buldu. Ordaydı. Gözleri simsiyah avunu bulmuş gibi bana bakıyordu.

Gözlerim hayal kırıklığıyla Serhata dönerken
"Hayır bebeğim, sivilce çıktı, sivilce çıkınca nasıl rahatsız olduğumu biliyorsun."
Serhatta kafasını tamam mantığında salladı.
"Hee tamam, hadi aşşağı gidelim, herkes seni bekliyor."
Orda olmasına rağmen sesini çıkartmayan o, sesini sonunda çıkarttı.
"Sen in Serhat biz geliyoruz."
Serhat alnımı öpüp onay beklerken yavaşça gözlerimi kapatıp açtım. Benden onay alan Serhat gitti.
Hayatımı bir günde cehenneme çeviren adinin adını bile bilmiyordum.

Yaklaşırken ellerimin titremesiyle hemen kabanımın içine soktum, bilmemeliydi.
Karşıma geldiğinde gözleri çenemde durdu. Vurduğu yere bakıyordu.
Gözleri mest olurcasına kıvrılırken yaklaştı.
Nefesi alnıma değerken konuştu
"Afferin iyi olmalı ve iyi gözükmelisin, benim kadınım her zaman iyi olmalı ve iyi gözükmeli." cümlesini bitirmesiyle dudaklarını alnımda hissetmem bir oldu. Geri çekilecekken elleri engel oldu. Durdum sadece, ne kadar çırpınırsam o kadar batıyordum.
Ellerimle onu biraz ittiğimde uzaklaştı. Elimi tuttu ve odadan çıktık.
Kulağıma
"Sakin ol ve dediklerime uy. 2 güne düğünümüz oluyor, 1 senedir sevgiliyiz ve bir toplantıda tanıştık. Ve ve veee en önemlisi hamilesin. Benim olduğunu herkes biliyor.Hamile olduğun içinde bu kadar aceleci düğün olması kimsenin tuhafına gitmedi.Bi Serhata bilmiyor ona özel olarak ikimiz söyleyeceğiz."

Ayaklarım yavaşlarken dünyam döndü sanki. Gözlerimden gözyaşları akarken merdivene çöktüm.
Sessizce diyebildiğim tek şey
"Neden bunu bana yapıyorsun!"

KırmızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin