Tam bir buçuk saattir masamda oturmuş dosyaları okuyup şirketin genel durumunu güncelliyordum. Gözlerim sürekli bilgisayar ekranına bakmaktan acıyor, belim ise sürekli aynı konumda bulunduğum için ağrıyordu.
Saate baktığımda 19.20'ydi gözlerimi belertip yerimden kalktım. Ellerimi birleştirip havaya doğru esnerken yüzümü ekşitemeden edemedim, kapının çalması ile üstümü düzeltip içeri çağırdım. İçeri asistanım Öykü gelince elimi uzatıp içeri gelmesini işaret ettim.
"Ada Hanım çok geç kalmamış mısınız?" dedi şaşırmış bir şekilde. Derin bir nefes alıp yorgunluğumu arka plana attım. Kafamı sallayarak cevap verdim,
"Evet, fark etmemişim. Şimdi çıkıyorum." dedim yorgun bir sesle.
"Tamam o zaman. İyi akşamlar." dedi ve arkasına dönerek ilerlemeye başladı.
"İstersen birlikte inelim." dedim ona bakarak. Arkasını dönüp kafasını salladığında eşyalarımı toplamaya başladım. Kabanımı da koluma asıp hazır olan Öyküyle asansörlere doğru ilerledim.
Bu gün sadece dosya ve belgelere bakmak için geldiğimden kıyafetlerimde çok özenmemiştim ve şu an bu bana bir nimet gibiydi. Topuklu ayakkabılar şu an ayağımı feci bir şekilde ağrıtırdı.
Asansörden indiğimizde vale ikimizin de arabasını getirmiş bizi bekliyordu. Magazinciler veya gazeteciler kameralarını yüzüme tutup bir şeyler deseler de güvenlikler önüme geçip arabama kadar eşlik ettiler.
Arabama binip hemen ilerlemeye başladım.
Ben Ada Serter. Gelecekte varisi olduğum fakat şu an babamın şirketi olan Serter Holding'in CEO'su ve ayrıca da modeldim. Tabi bunlar günün sonunda bitince gece hayatım başlıyordu. Geceleyin ise kendimi ve karşımdakini zevke ve tutkuya boğuyordum.
Bunun yanlış olduğunu da düşünmüyordum, çünkü beni isteyenlerle birlikte oluyordum. Karşımdakini zorlamam ama karşımdakinin kim olduğunu da seçerdim.
Her ne kadar yorgun olsam da hangi bara gideceğimi düşünürken evime geldim. Yavaş yavaş kıyafetlerimi çıkarıp gardırobuma ilerledim beyaz renk, dizimden bir buçuk karış yukarıda seksi bir elbiseyi alıp üzerime giydim.
Makyaj masama oturup yüzüme hafif koyu bir makyaj yaptım. Dudaklarıma kırmızı rujumu yedirip, sarı saçlarımı yukarıda hafif sıkı bir at kuyruğu yaparak topladım. Siyah stiletto'larımı giydim mi işim bitmişti. Aynadan kendime baktığımda gayet şık ve seksi olmuştum.
Son olarak çantamı da alıp evden çıktım. Arabaya binip gideceğim yerin konumunu açtım. Yolda ilerlerken radyodan çıkan şarkıya mırıldanarak eşlik ederken aynı zamanda nasıl birisini bulacağımı düşünüyordum.
Bilerek arabayı barın arka tarafına park ederek gazetecilerden uzak bir noktaya geldim. Arabadan indiğimde çantamı da alarak bar kapısının önünde olan korumanın kapıyı açıp beni içeri almasıyla ilerledim.
Yoğun duman ve ter ile burnumun direği sızlasa da yürümeme devam ettim. Bazı kafalar bana dönüyordu, onları takmadan kendime güzel bir yer aramaya başladım. En sonunda gördüğüm yer ile gülümsedim.
Oturup etrafıma baktığımda hayran bakışlar kadar aç hayvan gibi bakanlar, beni pis bir şekilde süzenler de vardı fakat burada bunlara laf atsan da asla durmayacaktı. Bir çok kez tecavüz edilen küçük veya büyük fark etmeksizin davaların karşılığını ödeyip, yanlarında durdum. Bunlar haksızlıktı ve sonuna kadar da dayanıp, kazanana kadar mücadele vermişliğim olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevkin Farklı Tonları (+18)
RomanceŞu an tek istediğim onun bana eziyet eden elleri ve içime girdikçe daha çok büyüyen, damar gibi atan erkekliğinin artık sonumu getirmesiydi. Bir hızlanıyor bir yavaşlıyordu ve bana bilerek zulüm ediyordu. İnlemelerimi durduramıyor hatta daha ilerisi...