+8

59.6K 520 40
                                    

Yaklaşık beş dakikadır etrafımda volta atıyordum, açıkçası beni bekleyen kişilerde umurumda olmasa da babama belli etmeden bu işi nasıl halledebileceğimi düşünüyordum. Elimde telefon dudaklarıma değerken hiç bu kadar bilinmezlik içinde kalmamıştım. En sonunda hızla derin bir nefes verdikten sonra telefonumu ve çantamı alarak toplantı odasına doğru ilerledim. Kapıdan çıktığım anda yanıma gelen Öykü ve şirkette söz sahibi olan, genel müdürümüz Toprak bey geldi. Onları takmadan sert adımlarımla ve ona uyan sert yüzüm ile odaya geldiğimde derin bir nefes alıp kapıyı açan Öyküye bakmadan içeri girdim.

Kimlerin geldiğine bakmadan babamın şu an burada olmamasından dolayı ve sözü geçenin ben olduğum için baş koltuğa ilerleyip otururken, "Tam tamına yedi dakika yirmi dokuz saniyedir sizi bekliyoruz." duyduğum ses... ama bu ses çok tanıdıktı. Kafamı kaldırıp karşıma baktığımda... Bu gün başıma daha ne kadar sıkıntı gelecek?

Evet karşımda koca Kutay şirketinin genç ve seksi patronu aynı zamanda o gün barda odaların birinde kendisiyle mükemmel bir gece geçirdiğim ve bu gün Hacer abla ve Sedat abinin dükkanında olan, adını kesinlikle hatırlamadığım o adam şu an  karşımda oturuyordu. Kaşlarını çatmış, masmavi gözlerini kısıp bana sabitlemişti. Girdiğim anlık şoktan çıkıp boğazımı temizledim. Tek gece olmuş ve bitmişti, beni de hatırlamadığına göre çok fazla kasmama gerek yoktu.

"Değerli bir şeyi görmek için sabırlı olup beklemek gerekir." Dedim gözlerinin içine bakarak sabit sesimle. Tek dudağını yukarı kaldırıp kafasını onaylarmış gibi aşağı yukarı salladı.

Bunu takmadan dirseklerimi masaya koyarak ellerimi birbirine kenetleyip gelen iki kadın ve bir erkeği süzdüm. "Evet... bu davetsiz ziyaretinizin sebebini öğrenebilir miyim?" dedim tek kaşımı kaldırarak gelenlere bakarak. Hâlâ aklım çalınan para ve kimin çaldığındaydı ve odaklanamıyordum.

"Uygunlarla yaptığınız bana göre sadece bir anlaşmadan ibaret olan arkadaşlık çok hızlı yayıldı." Dedi sabit ve sert sesiyle. Tek kaşımı kaldırarak "Yani ne anlamam gerekiyor bu?" dedim.

"O anlaşmanın bitmesini, yırtılıp atılmasını istiyorum. Bunun için buradayım." dediğinde nazik kahkahamı dışarıya bıraktım. "Pardon siz tam olarak kim oluyorsunuz Bay Kutay? Bir anda gelip toplantı çıkartıyorsunuz ve bana anlaşmanın bitmesini istediğini söylüyorsunuz." dedim az önceki tatlı halimden eser kalmayacak, olabildiğince sert ve sinirli sesimle. Yanımdaki Öykü ve Toprak şaşkın bir şekilde olanları izlerken karşımdaki adam bana benimle aynı ciddiyetle bakıyordu.

"Kendileri Barbaros Pamir Kutay'dır. Kutay şirketlerinin başıdır yani patronudur. Başka bir şey daha eklemem gerekiyor mu size gerekli olan?" diyen sol taraftaki çakma kızıl saçlı kadın ile tebessüm ederek ona baktım.

"Hayır benim eklemem gerekiyor tatlım..." dedim herkese teker teker bakarak. "Bir dahakine sorularımı Bay Kutay'a değil kızıl saçlıya sorarım." dedim tebessümümü hiç bozmadan. Artık takatim kalmamıştı, hem yorgun hem de sinirliydim ve şu anda bu odadaki herkesi öldürüp ardından gitmek istemem bence gayet normaldi. Bana ters ters bakan kızıla dönüp yapmacık bir gülümseme ile öldürücü bakışlarımla ona baktım. 

"Pekâlâ sakin olalım ve konuyu toparlayalım lütfen." boğazını temizleyerek Toprağın kurduğu cümle üzerine başımı aşağı yukarı sallayarak onu onayladım ve koltukta dikleştim. "Neden Uygunlar ile olan anlaşmamızı bitirmemizi istiyorsunuz peki?" dedim sert fakat sakin sesimle "Bay Kutay'a" bakarak. Benim gibi o da ciddiyete bürünmüş duruşunu düzelttiğinde sol dudağımın kenarını hafif yukarı kaldırarak silik bir şekilde güldüm. 

Zevkin Farklı Tonları (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin