Zevkin Farklı Tonları (+18)

+7

Kitap arasına yorum yapar mısınız, okuması ve cevaplaması çok güzel oluyor. <3 <3

🔥

Ilık ve güzel bir duşun ardından bedenimi havlu ile kurulayıp saçlarımı taradım. Banyodan çıkıp yönümü mutfağa çevirdim. Güzelce filtre kahvemi yapıp fincanıma koydum ve yönümü bu sefer odama çevirdim.

Gardırobumun önüne geldiğimde kahvemden bir yudum alıp makyaj masamın üzerine koyduktan sonra iki kapağı da açıp şirkette giyebileceğim bir şeyler bulmaya başladım. Grup seks yapalı bir hafta olmuştu, o süre boyunca kendime farklı fantezilerden çok istemesem de uzak tuttum. Hem kendimi hem de kızımı dinlendirmeye ihtiyacım vardı.

Üzerime ince boğaz yakalı beyaz kazağımı alıp altına da dizimin üstünde yırtmaçlı siyah eteğimle birlikte yatağımın üstüne koydum. Kahvemden bir yudum daha alıp tabletimden şarkı açtım. Çalan Sean Paul/ No lie şarkısı ile hem dans ediyordum hem de seçtiğim kıyafetleri üzerime giyiyordum. Modum bu gün yüksekti umarım sonlara doğru berbatlaşmazdı.

Altın halka küpelerimi ve saatimi de taktıktan sonra makyaj masama oturup doğal ve sade bir makyaj yaptım, dudaklarımı nude bir ruj sürüp ardından parlatıcı sürdüm. Saçlarımı elimle şekillendirip siyah stilettolarımı giydim ve büyük köşeli gözlüğümü yanıma aldım. Telefonumu ve anahtarlarımı alıp zincirli çantama yerleştirdim, omzuma asarak kendime aynadan baktım. Yansımama uzaktan hayali öpücük yollayıp gözlüğümü de elime alınca evden çıktım.

Son anda yanıma aldığım beyaz kabanımı yanıma bırakarak şoför koltuğuna oturdum. Karnım çok aç olmadığı için sadece kahve yapmıştım fakat şu an yaklaşık bir ay önce keşfettiğim minik dükkana gidebilirdim. Arabayı çalıştırarak siteden çıktım ve doğru ilerlemeye başladım. Ellerimle direksiyona ritim tutturarak, dudaklarımla mırıldandığım şarkı ile gidiyordum.

🔥

Geldiğimde çantamı alarak arabadan indim, ara sokağa park ettiğim için bir süre ilerledikten sonra geldiğim dükkanın kapısı ittim ve yukarıdaki çanı çınlatarak geldiğimi belli ettim. Gülerek içeri girdiğimde kafalar bana döndü ve anında tebessümler oluştu.

"Günaydın çifte kumrular." dedim sesli bir şekilde. Burayı Hacer hanım ve Sedat bey birlikte işletiyorlardı. Hacer hanım bir elini Sedat beyin göğsüne koymuş başını omzuna yaslamıştı, ellilerinin ortasında gibi görünüyordu orta boylu ve çok fazla yaşını göstermiyordu çok fazla cana yakındı. Sedat bey ise bir elini karısının beline yerleştirmiş bana tebessüm ederek bakıyordu.

"Günaydın Ada kızım." diyen Sedat bey ile tebessüm ederek onlara baktım. Bir-iki ay birbirimizi tanımış olsak da bana çok yakınlardı. Sanki onları uzun süredir tanıyormuşum gibi. "Günaydın Ada kızım." benimle tebessüm ederek söyleyen Hacer hanıma kafamı bir kez eğip onlara selam yolladım.

"İyi görünüyorsunuz, bir sıkıntı yoktur umarım." dedim. "Yok yok sen bizi merak etme. Sen de iyisindir inşallah" dedi Hacer hanım. "Ben fıstık gibiyim, bende bir şey yok." derken ne yiyebileceğime bakıyordum. Her şey çok lezzetli görünüyordu ve hepsinin Hacer hanımın kendi elleriyle yaptığını biliyordum.

Elimi camın arkasındaki sandiviçleri göstererek "Bir tane peynirli sandiviç istiyorum." dediğimde Sedat bey hemen eline eldivenini geçirerek maşa yardımıyla pakete yerleştirdi. "Kızım çok zayıfsın biraz da tatlı kurabiyelerden al." ikna etmeye çalışan bir hali olan Hacer hanım ile tebessüm ederken dükkan kapısının çanı çaldığında içeriye birisinin geldiğini anladım. Kafamı çevirmeye tenezzül bile etmeden Hacer hanıma baktığımda yüzünde okunan rica ile kafamı aşağı yukarı salladım ve kurabiyelere bakınmaya başladım.