Yumuşak dudakları, dudaklarıma değdiğinde sarhoş olan zihnim ile peltek kıvamına gelen bedenim aynanda uyarı verip kasıklarımı sızlattı.
Neden yaptım?
Niye yaptım?
Bunların cevaplarını bende merak ederken kıpırtısız duran sıcak, dolgun dudaklarına inat her saniye daha da sert öpüyordum. Ellerim çaprazlama doladığım boynundan, hafif dalgalı, gür saçlarına kaydı. Yavaşça çekiştirerek, ikimizden de çıkan inlemer dudaklarımızdan ağzımıza doluştu.
Parmak uçlarını, omzumdan yavaşça sürterek sırtıma getirip, her bir karesine dokunduktan sonra belime indiğini hissettiğimde gerilsem de kıpırtısız duran dudaklarına inat öpmeye devam ettim. Iki elini bel oyuntumdan tutup sıkınca bedenim bana ters bir şekilde kasıklarımda tekrar bir sızı oluşturdu.
Bedenimin geriye doğru itildiğinde kapalı olan gözlerim yavaşça aralayıp, kaşlarımı kaldırarak Pamir'e bakmaya başladım. Kaşları en derinden çatılmış gözlerime sertçe bakarken bir an az önceki öpmeden dolayı aralık kalmış ve şişmiş dudaklarıma baktıktan sonra silkenerek tekrar gözlerime baktı.
Beni kendinden uzaklaştırdı için saçlarından aşağıya inerek omzuna, ordan da iki yanıma düşmeye mâhkûm olan kollarımı son anda zapt ederek dikkatle ve yavaşça yanıma bıraktım. Şaşırmıştım. Beynim durmuş, az önce ne yaptığımı idrak etmeye çalışıyordum.
O-ha!
Ben... ben az önce bildiğin onun dudaklarına yapışmış ve gözünde tamamen sürtük olmuştum. Sadece istediklerimle yatıyorum diye sürtük değildim. Ama az önce yaptığım, sarhoş olduğum için kızarmama sebep olurken sağ elimi zorlukla kaldırıp işaret ve orta parmağımı birleştirerek dudaklarımın üzerine koymuştum.
Hâlâ bana sinirle bakması iyice dilimin işlevini kaybetmesini sağlarken sol elimin parmaklarını avcumun içine bastırarak kendime gelmem gerektiğini hem beynime hem de bedenime duyurmaya çalıştım. Gözlerimi bir kaç kez sıkça kırpıp kendime geldiğime emin olduktan sonra, derin bir nefes alarak burnuma dolan kokusunu takmamaya çalışıp yutkundum.
"Ben kendimde değildim. Pardon." dedikten sonra kapalı gözlerimi açıp sertçe ona karşılık vererek baktım. "Az önce ile şu an arasında bir fark görmüyorum." dediğinde anlasam da sarhoşluğumun arkasına sığınmam gerekiyordu ve anlamamış gibi kaşlarımı çatıp ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevkin Farklı Tonları (+18)
RomanceŞu an tek istediğim onun bana eziyet eden elleri ve içime girdikçe daha çok büyüyen, damar gibi atan erkekliğinin artık sonumu getirmesiydi. Bir hızlanıyor bir yavaşlıyordu ve bana bilerek zulüm ediyordu. İnlemelerimi durduramıyor hatta daha ilerisi...
