Zevkin Farklı Tonları (+18)

+2

Burnundan hızla çıkan nefes ve göğsünün titremesi ile güldüğünü anladım kendimi ona bastırıp anında susuşunu dinledim. Belimden sertçe tutup beni ani bir hareketle yatağa yatırdı ve üzerime geldi.

"Demek ki canının yanmasını istiyorsun... sen istedin tatlım." saçlarımı sertçe tutarak kafamı kaldırdı. Dudaklarını dudaklarımla buluşturarak susuzluğunu giderdi. Kendimi ona sertçe bastırıp saçlarını çekerek öpüyordum. Dillerimiz birleştiğinde ikimi de zevk ve şehvet dolu inlememizi birbirimizin ağzına bıraktık.

Başını boynuma gömüp sömürmeye başladı. İki elini de göğüslerime götürüp sıkıyor veya iki parmağının arasına alarak sıkıştırıyordu. İnlemelerim durmuyor, tam tersine daha da artıyordu. Aletini vajinama sürtmesi ile boğukça inleyip saçlarını çekiştirmeye başladım.

Penisini vajinama hızlı bir şekilde sürtmeye ve inlemeye başlayınca tırnaklarımı sırtına bastırıp elime gelen sıcak sıvıyı takmadan inlemeye devam ettim. Saçlarından tutup suratıma yaklaştırdım.

"Acıtacak isen şimdi yap yoksa... " konuşmamın bitmesine izin vermeden uzun ve kalın penisini içime sokup çığlımı duymadan kendisine bana bastırmaya devam etti. Gözlerim geriye kayıp kafamı yatağa bastırdım.

Bedenim yay gibi esnerken, kemikli ellerini belime sert bir şekilde geçirip bedenimi hareketini kontrol ediyordu. Onun erkeksi hırıltıları benim inlemelerim odanın etrafında kulağımıza doluşurken ellerimle ister istemez çarşafı sıkıyordum.

Kendimden geçmiş gibi söylediğim cümleler ve onun tıslamaları ile içime girip çıkıyordu.

"Ç- çok güzelsin..."

İnlemelerimiz, her birbirimize çarptığımızda çıkan şakıdamalar ve çığlıklarımız bizi daha da alevlendiriyordu. Yaşadığım haz, tutku, istek ve doluluk zirvelerdeydi. Bu hissi çok seviyordum.

"Bebeğim... ah... çok güzelsin" seks sırasında bana iltifat edilmesi çok hoşuma gidiyordu ve karşımdakini daha çok zevke boğmak istiyordum.

Havalara yükseldiğimi ve onun da geldiğini hızlanması ile anladım. Yavaş yavaş kendimi uçurumundan atacağım dağa ilerlerken, içime uzun ve kalın penisini tamamen sokup tam çıkacakken hızına hız katarak tekrardan kadınlığımın içini dolduruyordu. Benim yavaş adımlarım sanki motor takılmış gibi hızlandı.

"Geliyorum bebeğim... karış bana."

"Daha hızlı... ah evet."

Yaklaşık iki dakika sonra içime sıcak sıvısını akıtınca, bende sesli bir şekilde inleyip aynanda boşaldık. Biraz daha olduğu yerde durup içimde kaldıktan sonra nefes nefese kalmış bir şekilde üzerime yığıldı.

Kafasını boynuma gömdüğünde, gözlerim kapalı bir şekilde kafamı yatağa bastırıp ellerimle dipleri ter olmuş saçlarını seviyordum. Elleriyle göğsümü okşayarak beni rahatlatıp ucunu ağzına alarak inletiyordu.

Bir süre sonra eğlenmek için elimi yavaşça aşağıya indirdim. Penisine dokunduğumda ağzından "hah" nidası çıktı. Kafasını kaldırıp kulak mememi yalayıp ısırdı.

"Eğlenmek için güzel bir yöntem değil tatlım." fısıldayarak söylediği cümle ile penisini kavrayıp "Ah ama bence çok güzel bir yöntem... bebeğim." söylediğim cümleye gülerken tekrar konuştum.

"Ama şimdi benim sıram." omuzlarından tutup kendimden ittim bana izin vererek kendini yana atıp hızlı bir şekilde belimden tutup kucağına aldı. Kalçalarımı tutup kendine bastırdı.

Sürtünmeye başladığımda kalçalarımı sevip sıkıyordu. En sonunda dayanamayıp kendimi havaya kaldırdım onun yardımı ile penisini girişime koyup gerisini bana bıraktığını anladığımda hiç beklemeden kendimi aşağıya doğru bastırdım.

Boğuk bir inleme ile kafamı geriye attım. Gözlerim geriye kayıyordu. Ellerimi belirgin karın kaslarının üstünde tutuyordum. Biraz alıştıktan sonra aşağıya yukarı hareket etmeye başladım. Kendimi tutamadan, acı dolu inlemem ağzımdan çıkıyordu.

İçimdeki doluluk oranı her saniye artıyor ve büyüyordu. Duvarlarıma çarpıyor veya zorluyordu, sanki mideme kadar geliyordu. Acı yerine zevk ve istek dolu inlemelerimiz odanın her yerini sarıyordu.

Ellerimi bacaklarına koyarak daha rahat edip kendimi ona bastırıyordum. Sırtını yataktan ayırıp, ellerini bacaklarımdan çekip belimden tutarak kendisi beni kontrol etmeye başladı.

Bazen boynuma öpücük kondururken bazen de göğüslerimi emerek beni daha da azdırıyordu.

"Hızlan." tıslayarak söylediği cümle ile zaten hızlıydım ama hızıma hız kattım, gelmek üzeriydim çığlık atarak boşaldığımda saçımı tutarak beni daha da kendisine bastırdı. Küfür ve erkeksi hırıltılarla boşaldıktan sonra ter için kalan ben kendimi yatağa attım.

Omzumda hissettiğim sıcak ve hızlı nefeslerle gözlerimi aralayıp kapkaranlık odanın içinde boş boş bakınmaya başladım.

"Daha bitmedi... asıl şimdi canın acıyacak tatlım." omzuma yumuşak ve dolgun olduğu hissedilir dudaklarını uzun bir süre dokundurdu.

Tek eliyle sağ tarafımdan tutarak beni yatağın ortasına getirdi. Kalçamı tutup havaya kaldırdı. Omurgamı eliyle çizer gibi boylu boyunca sürterek bedenimi yatırdı. Kafam yastıkta kalçam havadaydı.

Hızlı bir şekilde sağ tarafıma şaplak atınca acı ve haz dolu inlememi tutamadım. Kalçalarımı iki yana ayırarak kendisini çok yavaş bir şekilde bana ittirdi. Çığlığımı dışarı salıp çarşafı elimin arasına alarak sıkı sıkı tuttum. Çok acımıştı, kendisini bir anda itip ardından aşırı yavaş geri çekiyordu. Hem can acıtıyor hem de haz veriyordu.

Kendimi o bana gelirken ona ittim. Hızlı bir şekilde birbirimize çarpınca ikimiz de aynı anda inledik.

Tekrar hızlı girip yavaş çıkınca içimde gözlerimi sinirle kapatıp bıkkın bir nefes verdim.

"Yeter artık gelmek istiyorum."

Nefes nefese kalmış bir şekilde "Ne dedin sen?" içimde durmaya devam ediyordu.

"Boşalmak istiyorum. Hızlı ve sert ol." emir cümlemin her kelimesinde içimdeki erkekliği damar gibi atıp daha da büyüyordu. Hareketleri sertleşmeye başladı, vücudumu gezen elleri sertleşmeye başladı.

O kadar hızlandı ki benimle birlikte yatakta ileri geri sallanmaya başladı. Elimi yatak başlığına koyup sıkmaya ve inlemelerimi sürekli arttırmaya devam ettim.

Yaşadığım içimdeki alev, haz, tutku, şehvet ve zevk kimsenin anlamayacağı kadar çoktu. Doruklardaydı ve ben bunları düşünürken kulağıma dolan inlemeler tıslamalar ve şakıdamalar benim daha çok yükselmeme, aniden boğuk bir inleme ile aynanda boşaldık.

Yorgunluk tüm bedenimde kol gezerken olduğumuz yerde bir süre durduktan sonra, vücudum kendiliğinden yatağa serildi.

Üzerime çekilen çarşaf son anladığım şey olurken, saçlarımın arasına sızan dudaklar son hissettiğim şey olmuştu.