Eve girdiğimde yüzümdeki sırıtış ile odama çıktım. Açıkçası kimlerle konuşmam gerektiğini bilmiyordum aklımda bir kaç kişi olsa da yine de bakmam en iyisiydi. Sadece bu işlerde kullandığım ve rehberi erkek kaynayan başka bir telefonum vardı.
Bir de onlar için asıl telefonumun rehberini kirletemezdim.
On dakikada sonunda istediğim erkekleri bulduğumda yüzümde memnun bir ifade belirdi. Bir sarışın bir de esmer olan Akın ve Mert'e ayrı ayrı mesaj yolladım.
"Bu akşam buluşuyoruz, yerler sizden saat 20'de."
Yazdığım mesajı yollayıp banyoya çıktım. Her ne kadar duş almış olsam da temizlenmeyi seviyordum ve tekrar girebilirdim. Yazdıklarıma emrivaki olmamıştı çünkü onlar beni istiyordu, ben zevk almak istiyordum ve burada bir sıkıntı görmüyordum. Duşumu yavaşça tekrar alarak arındım ve temizlenmenin verdiği memnun bir şekilde nefes verdim.
Baya mayışmıştım fakat akşama kadar da hazırlanmam gerekiyordu. Duştan çıkıp saçlarımın suyunu akıttım, bedenimdeki fazla suyu havluya sararak giderirken aklımda hangi kombini yapabilirim diye düşünüyordum. Banyodan çıkıp fazla suyu emen saç havlumu kenara bırakırken saçlarıma bakım yağı sürüp taradım.
Omzuma attığım saçlarım kururken bende kıyafet seçmek için gardırobuma ilerledim ve önünde durduğumda kapağı açıp bakınmaya başladım. Telefonuma gelen bildirim ile arkamı dönüp yatağıma ilerledim. Mesajlara baktığımda ikisinden de onaylanmış cevap gelince dudağımı kıvırıp kıyafetlerimin arasına girdim.
Sonunda hoşuma giden ve çok beğenerek aldığım siyah parlak elbisemi aynanın karşısında vücuduma tuttum. "Ama Ada sen felaket bir kızsın. Maşallah taş gibisin taş." dedim kendi kendime. Elbisemin tek omzunda ince minik taşlarla süslü askısı vardı, Göğsümden başlayarak kalçama kadar inen yine minik taşlarla süslenerek çapraz ilerleyen dekoltesi vardı. Abartı mıydı kimine göre evet kimine göre hayır. Sevmeye istemeyen giymez ama giyene de konuşmaya hakkı yoktur. Boyu sağ bacağımda daha uzun sol bacağıma doğru derin bir açılma vardı. Sadece zikzak ilerleyen şeritlerin birbirini tutması ile elbise halini alan kumaş parçası gayet hoşuma gitmişti.
İç çamaşırı giymeyi pek çok sevmiyordum ve bu elbise sayesinde giymeyecektim. Bornozumu çıkartıp yere düşürdükten sonra elbisemi nazikçe elime alarak üzerime giydim. Saçlarımı kuruduğu için elimle biraz oynadıktan sonra kulağımın arkasına sıkıştırıp elbisemin süsleri ile aynı tel tokalarımı taktım ve bu sayede zarif boynumu ortaya çıkardım.
Bordo bantlı topuklu ayakkabılarımı giyerek makyaj masama geçtim. Çok fazla makyaj yapmayı sevmiyordum çünkü ihtiyacım yoktu fakat yine de az etkili malzemelerimle yüzüme renk katıyordum. Fondöteni yüzüme yedirdikten sonra göz altıma kapatıp sürüp pudra ile sabitledim. Göz kapaklarıma parlak bir şeyler sürüp ince bir eyeliner çektim. Dudağıma ayakkabım ile aynı renk bir ruj sürdükten sonra aynaya ilerledim.
"Vay be! Şu güzelliğe bak." kendimi övmeyi seviyordum sonuçta güzele bakmakta iltifat etmekte suç değildi. Çantamı da alıp evden çıktım.
Saate baktığımda 19.30'du mekana baktığımda yarım saate gidebilirdim. Arabama binip konumu arabaya bağladıktan sonra siteden çıkarken telefonuma mesaj gelmesiyle yan gözle kimin attığına baktım. Esmer olan Mert çoktan gitmişti bile sarışın olan Akın ise gelmek üzere olduğunu yazdığında telefonu koltuğa atarak bu bölgenin en iyi mekanlarına ilerlemeye devam ettim. Beni bu kadar çok istediklerini de bir kez daha anlamış oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevkin Farklı Tonları (+18)
RomanceŞu an tek istediğim onun bana eziyet eden elleri ve içime girdikçe daha çok büyüyen, damar gibi atan erkekliğinin artık sonumu getirmesiydi. Bir hızlanıyor bir yavaşlıyordu ve bana bilerek zulüm ediyordu. İnlemelerimi durduramıyor hatta daha ilerisi...