Üç

237 37 22
                                    




Çok ağlamayın iyi okumalar 💞

Ek olarak diğer bölüm ile bu bölüm karışmasın, şu am başka bir gündeler.

Yeosang

Çocuklar ile beraber kahvaltı yapmak için evden çıkmıştık. Arabaya ilerlerken geçen gün olan olayları düşünüyordum. O günden sonra Woo ile bir tık daha iyiydik. Yani en azından geceleri yanıma gelip iyi geceler dilemişti.

Geldiğimizde hep beraber arabadan inmiş ve hızlı adımlarla içeriye girmiştik. Büyük bir masaya geçerken sağıma Yunho soluma ise Jongho oturmuştu.

"Sen ne yiyeceksin?" Yunho bana döndüğünde önümdeki menüde göz gezdirdim. Canım gerçekten hiç bir şey istemiyordu.

"Bol yeşillikli bir salata alabilirim..." "Buranın tavukları çok güzel, yemelisin bence." Jongho konuştuğunda dudağımı sarkıttım. Gerçekten canım tavuk bile istemiyordu.

"Yok, midem ağrıyor şu an, sadece salata alacağım." Tavuk için götümü veririm ama gerçekten yiyemezdim.

Masaya gelen görevliye siparişlerimizi verirken sırtımı geriye yaslayıp telefonumu cebimden çıkardım. Annem üç kere aramış ve mesaj atmıştı.

Mesajına tıklayıp açılmasını beklerken çocuklarda göz gezdirdim. Mingi, Joong hyung ile uğraşırken Woo ve San ikilisi oyun hakkında konuşuyorlardı. Jongho telefonu ile ilgileniyor ve tam karşımdaki Seonghwa ise Yunho ile konuşuyordu.

Ona baktığımı farketmiş gibi gözlerini bana dikerken hızla gözlerimi çekip mesaja diktim.

Meleğim
Senin için psikoloğuna randevu aldım

Gerek yoktu anne
Ama saol

Elbette gerek vardı
Eskisi gibi olmanı istemiyorum
Yarın saat 9 da seans

Teşekkür ederim anneciğim
Çocuklar ile kahvaltıya geldik
Saat 12 pek kahvaltı sayılmaz ama/
Daha sonra konuşuruz, seni seviyorum 💕

Bende güzel oğlum ❤️

Telefonumu masaya bırakıp elimi çeneme yaslayıp Yunho ve Seonghwa'nın konuşmasını dinlemeye çalıştım.

İkiside dans ile ilgili konuşuyordu. "Sen ne diyorsun Yeosang?" Yunho hyung bana döndüğünde kaşlarımı kaldırıp ona baktım. "Ne hakkında?"
"Koreografi hakkında, sence de güzel olmuş mu? Ben ayarladım hareketleri.."

"Evet hyung çok güzel olmuş." Gülümseyip saçlarımı karıştırdığında Seonghwa hyung öksürmüştü. "Yemekler geldi."

Garson çocuk yemekleri önümüze koyup ayrıldıktan sonra çubuklarımı elime alıp salatadan biraz alıp ağzıma attım.

Ağzımdaki lokmayı zorla yutarken gerisini nasıl yiyeceğimi düşünüyordum. "Yeosang neden yemiyorsun?" Seonghwa'nın sesini duyduğuma yüzüne baktım. Hepsi nerdeyse yemeklerinin yarısına gelmişti.

"Midem bulandı biraz... evde bir şeyler atıştırırım sonra." Hepsi yemeğine dönerken Seonghwa tek kaşını kaldırıp bana bakıyordu.

"Eve gidince yemek yediğinden emin olacağım Yeosang." Dudağımı sarkıtıp başımı salladım ve salatıyı itip kenardaki su dolu bardağı alıp içtim.

Leucémie ~seongsang~ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin