Uzun süre bölüm gelmediği için üzgünüm bundan sonrada sanırım böyle uzun aralıklar ile gelecek şimdiden özür dilerim. ❤️*DÜZENLEMEDİM yazım yanlışları için özür dilerim*
Yeosang
"Hyung ben seni seviyorum benimle evlenir misin?"
Ayanda kendime bakarken başımı hızla iki yana salladım. "Gerizekalı mısın Yeo? Evlenir misin ne demek?"
"Hyung bu sabah için özür dilerim aslında bende seni seviyorum bu yüzden benimle çıkar mısın?"
Aynada yüzüme bakarken burnumu kırıştırıp lavaboya eğildim ve yüzüme su çarptım.
"Kendine gel ilk defa teklif yapmıyor-tamam ilk defa teklif yapıyorsun ama olsun kendine gel!"
Tekrar doğrulup aynaya baktığımda arkamdaki yansıma ile çığlık attım.
"Hey! Neden sessiz sedasız geliyorsun hyung!" Sinirle bağırdığımda ellerini yukarıya kaldırdı.
"Aslında on dakikadır buradayım..."Yanaklarıma yükselen kan dolaşımını hissediyordum. Siktir o her şeyi duymuştu.
Gözlerimi onun irislerinden çekip ellerime çevirdim. Tırnaklarımla oynarken dudaklarımı araladım fakat sonra tekrar sessiz kaldım.
Ne diyecektim ki?Üzerime geldiğini hissettiğimde bir adım geri atıp tezgaha tosladım. Seonghwa bunu fırsat bilip hızla ellerini lavabonun kenarlarına bastırıp önüme geçti.
"Bana bak bebeğim."
Başımı yerden kaldırıp titrekçe yüzüne baktım.
"Hadi ama.. gözlerime bakar mısın Yeosang?"Sitem dolu ama kurnaz mırıltısı ile konuştuğunda titrek irislerimi onun kalın dudaklarından çekip irislerine çıkardım.
"Biliyorum dudaklarım çok güzel ama onun tadına herkes bakamaz, öncesinde sevgili olmamız lazım ki o dudaklara bakasın."
Başımı hızla yere eğecekken çenemden tutup dudaklarıma yaklaştı. "Bu dudakları öpmek istiyor musun?"
Sen bu kadar yakınımdayken, nasıl öpmek istemiyorum diyebilirim ki?
Başımı minikçe salladığımda burnumu öpüp benden ayrıldı. "O zaman teklif et bakalım."
Gözlerim kocaman açılırken ne dediğini elbette kavramıştım. "Yha hyung-" "Hyung?" Tek kaşını kaldırıp baktığında dudağımı ısırdım.
"S-seonghwa... ben şey yani... bu gün şey yaptım ya.. kalbini kırdım yani o yüzden bu gün için özür dilerim-"
Burnuma hızla bir öpücük kondurup geri çekildi. "Buraları geçebilirsin duydum zaten seni."
Yüzüm kırmızdan mora dönerken utançla bir inleme bırakıp gözlerimi kapattım.
Bir kaç saniye sessizce beklemenin ardından gözlerimi açmak için yeltendiğimde dudağım üzerinde hissettiğim dudaklar ile gözlerimi kocaman açtım. Kısa bir öpücüğün ardından dudaklarımdan ayrılıp ellerini yanaklarıma bastırdı.
"İkimizde birbirimizi seviyorsak, kimin teklif ettiği ya da kimin ilk söylediğinin bir önemi yok, önemli olan sevgili olmamız yani artık ya benimsin ya kara toprağın!"
Ellerimi boynuna sarıp -ki ondan kısa halimle ne kadar olursa- başımı minikçe yukarıya kaldırdım. "Yani artık sevgiliyiz?" Başını sallayıp dudaklarımı öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leucémie ~seongsang~ ✓
Fanfiction-tamamlandı- Bu fic kendime ve @ateezquality'e ithaf edilmiştir. Ona aşıktım. Evet bu doğru ama bunu daha dile getiremezken ona nasıl söyleyebilirdim ki? Üstelik bu yarı ölü halimle... • 'Seonghwa hyung sana aşığım ama bunu sana söylemeye cesar...