On bir

222 20 33
                                    

Woosang'ıma da bir şans verin lütfen 🖤

En alttaki soruya mutlaka cevap verin lütfen.
1k için teşekkür ederim ağlamaya gidiyorum size iyi okumalar!

Yeosang

"Yeosang nerdesin?" Wooyoung'un sesini işittiğimde yattığım deri koltuktan kalktım. "Burdayım Woo."

Kapıdan içeriye elindeki portakal suyu ile girmiş ve yanına kurulmuştu. "Bunu iç sonrada birlikte çıkalım."

"Nereye?"

"Hastaneye gideceğiz ya..."

Doğru.. onlar artık her şeyi biliyordu. Yaklaşık bir haftadır da Kemoterapi aldığım günler her gün birisi yanımda geliyordu. "Senin gelmene gerek yok.. yani ben tek-" "Fikrini sormadım bebek.. şimdi güzelce iç şunu."

Elime portakal suyunu bıraktığında bir yudum alıp dudaklarımı yaladım. "Bu gün başka bir işimde var.." "Artık bizden bir şey gizlemesen?"

Dolu gözleri ile bana baktığında dudaklarımı büzdüm. Onlara Psikoloğa gittiğimi söylemeli miydim?

"Şey.. ben Baekhyun'a da gideceğim."
"Ne?"

Bir kaç saniye sessizliğin ardından hızla ayağa kalktı. "Bu da ne demek? Tedavi mi alıyorsun?"

"Size gideceğimi söylemiştim zaten.. söylememiş miydim?"

Başını iki yana salladığında dudağımı dişledim. "Üzgünüm.. ama çok uzun sürmeyecek istersen beni bekle ama istersen bekle zorla değil."

"Yeosang biz seni seviyoruz ve senin için bir şeyler yaptığımızda sıkılmıyoruz ya da senden nefret falan etmiyoruz bu yüzden lütfen şu saçma düşüncelerden kurtul hem.. konuşmamız gereken şeyler var." Yüzüne sinsi bir gülümseme koyduğunda tedirginlikle ona baktım.

"Ney konuşcak mışız?"

Elimden tutup beni kaldırmış ve boş bardağı sehpaya bırakmıştı. "Seonghwa hyung ile aranızdakileri..."

"Bir şey yok aramızda.. gerç-"

"Yeosang kahvaltını yaptın mı?" Kapıdan elindeki sandviç ile Seonghwa hyung girmişti.

"Hayır hyung yapmadı.. zorla portakal suyu içirebildim sadece." Seonghwa hyung kaşlarını çatıp yanımıza gelmiş ve benim bileğimi kavrayıp koltuğa oturtmuştu.

Elime sandviçi vereceğini düşünürken sandviçi dudaklarıma uzatmış ve ısırmam için beklemişti.

"Hyung yemek istemiyor-"
"Sormadım?" Kaşlarını kaldırıp baktığında ne yalan söyleyeyim bu sert halinden aşırı etkilenmiştim.

Uzattığı sandviçi elinden almaya çalıştığımda engel olup ısırmam için dudaklarıma uzattı. Dudaklarımı aralayıp bir ısırık almam ile lokma ağzıma büyürken başımı iki yana salladım.

"Eee bu gün ne yapıyorsun Yeosang?"

"Yeosang ile dışarıya çıkıcaz hyung ama tabi istersen sen git doktora onunla?"

Seonghwa'nın gözleri üzerimde dolandı ardından başını iki yana salladı. "Benim biraz midem rahatsız dinlensem iyi olacak."

"Hyung.. sende bizimle gel doktora aklım sende kalır." Seonghwa başını tekrar iki yana salladığında onu ikna edemeyeceğimizi anlamıştım.

Ayağa kalkıp odama gitmeden önce Seonghwa'nın elini tutup kaldırdım. "Woo ben üzerimi değiştireyim sende hazırlan çıkalım."

Odama doğru adımlarken bir andan da konuşuyordum. "Biz gelene kadar benim odamda güzelce dinleniyorsun hyung tamam mı? Yataktan kalkmakta yok."

Leucémie ~seongsang~ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin