9. Bölüm

32 14 13
                                    


-DUR KAÇMA , SENİ KAÇTIĞINA VE YAŞADIĞINA PİŞMAN EDECEĞİM!!

Hızlıca peşinden gittim . Telefonumu çantamdan çıkardım ufak bir işi hallettikten sonra koşmaya devam ettim.

-GEL BURAYA ALPER!

Merdivenleri atlayarak iniyordu . Bende peşinden koşuyordum. Dışarıya fırladı.

-SENİ YAŞADIĞINA PİŞMAN EDECEĞİM!

Yokuş aşağı koşuyordu . Bir şey yapmalıydım . Kaçmamalıydı gelmeliydi...

-DUR! ORAYA BELLEK İÇİN GELDİN DEĞİL Mİ? AMA BENDE! POLİSE VERDİĞİMDE GÖRECEĞİM YÜZ İFADENİ MERAKLA BEKLEYECEĞİM SENİ PİSLİK !!

Bir anda durdu. Bana doğru döndü. Gözlerinde gram merhamet yoktu . 

-Onları bana ver ANKA!

-ÇOK BEKLERSİN SENİ PİSLİK!

Dedim ve geriye dönüp koşmaya başladım . Elinde sıkıca tuttuğu bir meyve bıçağı vardı nesin sen manav çırağımı? ,  sıkı tutuyordu çünkü gergindi onu kullanmaya eğilimli değil daha çok göz kokutmak için tutuyor . Sürekli terlemesi korktuğu anlamına geliyor. Ve titriyor....

Titriyorsun Alper hem de deli gibi... seni korkak!

Yine de bana zarar veremeyeceği bir yer bulmalıyım . Korktuğu kadar sinirlide ve sinir anında bir delillik yapacak cinsten biri. Koş Anka koş..

Ne yapmalıyım ne yaparsam bana zarar veremez..

Kamera! Kamera lazım herhangi bir şey olursa 2. delil olur...

Kalabalık! kalabalık lazım! 

-VER ONLARI ANKA!!

-ÇOK BEKLERSİN!

Hızlıca sağa saptım ve çarşıya girdim , burada açıktan satılan ürünler vardı.

Bıçak.. bıçak.. bıçak lazım..

Koşarken omuz attığım insanlar bana bağırıp çağırıyordu .

İleride bir tezgah vardı.. Ve üzerinde bıçak , işte bu!

-Hey hırsız bıçağımı çaldı!

-Lazım!

Koşmaya devam ettim. Ve birden plan değiştirdim . Sola saptım . Tenha bir köşe bulup oraya sindim. Gel bakalım  Alper..

Birden önüme çıktı ve bağırdı,

-Sen seni küçük şeytan!

-SENDEN ALA ŞEYTAN MI VAR!

-Ver onları Anka uğraştırma beni!

Yavaşça bıçağı kaldırdı. Beni tehdit ediyordu, korkutmaya çalışıyordu.

Oracıkta kaba bir kahkaha attım . Kahkahama karşın yüzüme safça baktı.

-Burada korkmalı mıyım?

-Bu bıçak böbreğine girdiğinde korkacaksın!

-Elindeki meyve bıçağı Alper,  o bıçakla böbreğime erişemezsin kısa kalır , dedim gülerek.

Sürekli gülmem onu sinirlendiriyordu. Hadi Alper sinirlen Beste hakkında konuş..

-Kalbine saplarım, o zaman yetişir ha?!

Birden gülümsememi sildim ve ona soğuk bakışlar atarak cevap verdim.

-Ödlek!

-Yada midene ne dersin?

GERİ DÖNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin