Bölüm 25: Büyük Bir Aile

1.4K 123 50
                                    

Bölüm Şarkısı;

Sıcak Şarap - Batuhan Kordel

《25. BÖLÜM》

Hiçbir sözcük, bazı duygulara tercüman olamazdı. Bebeğini kaybetmiş bir annenin acısını dile getiremezdiniz, onu ancak aynı acıyı yaşamış başka bir anne anlayabilirdi.

Acı gibi aşk da anlatılamıyordu. Benim aşkımı artık hiçbir kelime açıklayamıyordu. Bir tek Emir anlıyordu. Çünkü biliyordum ki en az benim kadar seviyordu. Benim dilimin dönmesi önemli değildi, gözlerime bakması kafiydi. Çünkü ben onun aşkını gözlerinde görüyordum. Ve bunun için başka bir şahide veya bir delile ihtiyacım yoktu.

Diller yalan konuşabilirdi ama gözlerin dünya üzerindeki 7 bin dile de ihtiyacı yoktu.

Ben onun hissedeceği eksiklik yüzünden bu tür gelenekleri yerine getirmesek de olur diye düşünürken, o ilişkimizin bu eksikliği tatmaması için elinden geleni yapıyordu. Yarın buraya belki tek başına gelecekti, bir elinde çiçeği bir elinde çikolatasıyla ama asla yalnız çıkmayacaktı. Ben onun elini bir hevesle değil bir nefeste tutmuştum. Soluğuma onu katıp solumuştum. Bir ömür onunla olmak istediğim için yüzüğümüzü parmağımıza geçirmiştim, geçirmiştik.

Ben ona vurgundum.

Şu an hissettiklerim gözlerimi doldururken sol gözümden bir damla yaş süzüldü. "Kusura bakmayın." Onların yanında ağlamamak için koşarak üst kata odama çıktım. Kapıyı kapatmamla bir hıçkırık boğazımdan kaçarken sırtımı kapıya yaslayıp yere çöktüm.

"Annem seninle tanışsaydı eminim birbirinizi çok severdiniz."

"Babam, annemi kaçırmış. Aileleri onları desteklemeyince kaçmak zorunda kalmışlar. Annem ne kadar söylemese de bazen görüyordum gözlerinde, ailesini özlüyordu. O zamanlarda sıkıca sarılırdım. Biz ne olursa olsun el ele olacağız güzelim. Ben ailenin rızasıyla seni eşim yapacağım. Tek bir göz yaşı döktürmem güzel gözlerinden. Ben onlara hasret kalsam da sen ailenden asla ayrılmayacaksın."

"Annemle dans ediyorduk yine, piyanoyu babam çalıyordu. Ne kadar iyi olmasa da kabul etmezdi bunu. Biz de annemle bozmazdık, onun çaldığı şarkıda dans ederdik. Annem o gün bana 'Evlendiğin gün ikinci dansımızı birlikte yaparız.' demişti. O kadar çok hayaller kurmuştuk ki, hep gerçek olacak sanıyordum. Şimdi hiçbirinde yanımda olmayacaklar. Aklıma düşüyorlar sürekli. Keşke diyorum, keşke o zaman hayal kurmasaydık, şimdi onları hatırlamazdım. Ama sonra pişman oluyorum. Biz annemle, babamla kurduk o hayalleri. Üçümüz de biliyorduk. Ben onları ne zaman hissetmek istesem, yanımda olsunlar istesem biliyorum ki olacaklar. Attığım her adımda onların varlığı yanımda olacak. Çünkü ailemiz ne kadar uzakta da olsa yanımızda olur değil mi?" Başını boynuma gömüp ağlamaya başladığı, ardından 'Çok özledim.' diye çıkan sitemleri... Hala o andaki gibi aklımdaydı.

"Ailemiz her zaman yanımızda." diyebildim sadece. Çünkü ne desem kalbini yaralayacakmışım gibi hissediyordum. Zaten çok yaralı bir çocukluk geçirmişti, ailesine çok düşkünken küçük yaşında ayrılmıştı onlardan. Ne kadar güçlü olursa olsun, bir benim yanımda gardını indirmişti. Bir tek annesi ve babasından bahsederken ağlamıştı.

Diğer zamanlarda hep gülerdi.

Çok gülen insanın, acısı da çok olurmuş. Onun sayesinde öğrenmiştim.

Ama o acısını gizlesin diye gülsün istemiyordum.

Ben Emir'e aile olmaya karar verdiğimden beri artık onun yerine gülüp ağlıyordum.

Gülümsemesi Yakamoz {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin