Bölüm 71: Yuva

937 112 62
                                    

.

Bölüm Şarkısı;

Kül Hece - Mabel Matiz

.

《  71. BÖLÜM: YUVA》

"Nasıl hissediyoruz?" Gözlerim Emir'in yarasına pansuman yapan Pars'ın abisindeydi.

Beş gündür hastanedeydik. Normal şartlarda benim doğumun ertesi gününde taburcu olmam lazımdı ama Emir'i burada bırakıp nereye gidebilirdim ki?

"En başından beri söylüyorum hocam, ağrım falan kalmadı benim. Artık bırakırsanız evime gideceğim." Aslan Bey gülümsedi. Yarayı kapatıp hemşirenin elindeki dosyalara bir şeyler karaladı.

"Ben de aynı kanaatteyim hocam, madem siz de bu kadar iyi hissediyorsunuz çıkabilirsiniz. Yalnız muhakkak diyet listesine uymalısın Emir. Bir ay boyunca haftada bir kez görelim, sonrasında aylık kontrollerle devam ederiz duruma göre. Zaten seni haddinden fazla tuttuk hastanede ama zor durumda kalma diye biliyorsundur. Hareket etmeyi kesinlikle ihmal etme. Sen zaten ne yapıp ne yapmayacağını biliyorsundur ama hekimlik görevi."

Emir alçakgönüllü bir ifadeyle gülümsedi. "Estağfurullah hocam."

Aslan Bey muhtemelen otuzlarının sonunda birisiydi. Saçlarına aklar düşse de bu ona ayrı bir hava katıyordu. Olgun ve öğrendiğim kadarıyla gerçekten işinin ehli bir doktordu. Ortanca kardeşleri Kaplan Bey daha çok yönetimle ilgilenirken Aslan Bey cerrahi alandaydı. Değirmenciler zannetiğimden büyük bir holdingti. Bugüne kadar fark etmemiş olmak da benim körlüğünü. Bir kez de Kaplan Bey ziyarete gelmişti. Alçakgönüllü olmalarının yanında dehşet havalı bir aileydi bence. Pars yeri geldiğinde biraz ukala davransa da yaş aldıkça abilerine benzeyecekti eminim.

"İstanbul'a dönmeden sizi evimizde ağırlamak isteriz Aslan Bey."

"Berfe, Aslan ya da hiç olmadı Aslan abi de anlaştık diye hatırlıyorum ama..."

Utangaç bir gülümsemeyle onayladım. "Böyle sizi görünce kafamda bir anda siz, bey kelimeleri falan cirit atıyor. Kusura bakmayın."

"Hâlâ devam ediyorsun ama. Bizim küçükler bu azimle giderse birkaç seneye bizi akraba yapacak gibiler."

Emir huysuzca homurdanırken ben gülümsedim. "Doğru söylüyorsun."

Emir, kıskanç abi huysuzluğuyla konuya daldı, "Birkaç seneye değil hocam, birkaç asır sonraya umarım."

"Emir..." Ben ayağa kalkıp onun yanına geçerken Aslan Bey gülümsedi.

"Davetini başka zamana erteleyelim Berfe. Umarım kız istemeye denk gelir diyorum..." Şakacı bir tonda söylese de ardından ciddi bir tavırla devam etti. "Akşama İstanbul'a dönmem lazım."

Vedalaşma ve Duru'ya söylenen güzel sözlerin ardından ben ortalıktaki eşyaları toplamaya başlamıştım. "Üzerini değiştirmek ister misin?"

"Burası beni soyman için pek müsait değil gibi, evi beklemeyi tercih ederim."

Gözlerimi devirdim. Onun çantasını da kapatırken konuştum. "Çoluklu çocuklu insansın, az edepli ol."

"Yetmez mi bu küslük Berfe?" Sesi yeterince acı içinde çıkmıyormuş gibi vicdan azabım da o tonu daha da karartıyordu.

Beş gün ne kadar uzun olsa da yüreğim el vermiyordu o kırgınlığı silmeye. Dili başka söylüyordu bedeni başka.

Gülümsemesi Yakamoz {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin