Kara at kuyruğu yaptığı saçlarını düzeltti ve derin bir nefes verip dar bir pantolon ve oversize bir t-shirt giydi. Kendine bir süre aynada baktı. Saçlarını saldı, ve sonra da bir sweatshirt denedi. Alex yatağa bir tulum fırlattı. "Dene şunu." Kara en baştan giyindi ve aynaya baktı. "Altı üstü Winn'in evinde toplanacağız. Hazırlığa gerek bile yok."
"Olsun. En azından giyinmeyi bil."
Kara tulumu çıkardı. Siyah bir kot pantolon giyip üstüne asker yeşili bir boğazlı kazak geçirdi. Birkaç zincir kolye geçirip, pantolon zincirini de kemerinin yanına geçirdi ve Alex'e döndü. "Tarzın değil, ama fena olmadı Danvers!"
Kara güldü. Alex önceden ayırdığı kıyafetlerini isteksizce giydi. Kara Alex'e hayranlık içinde baktı. "Tanrım! İnanılmazsın."
"Yalakalık yapma Kar."
Gülerek odadan çıktılar. Eliza koridorda onların odasına geliyordu ki durdu. "Dışarı mı çıkıyorsunuz?"
"Winn'de toplanacağız. Yatıya kalabiliriz."
"Tamam! Ama bu ay son."
"Tamaam." Annelerini aynı anda öptüler ve bir şeyler konuşarak ayağı indiler. Birkaç dakika içinde sokak kapısından da çıkmışlardı. Alex ile birlikte motor ehliyetini geçtiğimiz aylarda almıştı ama Kara'nın gözü araba ehliyetindeydi. Geçtiğimiz günlerde sınava girmişti ve sonuçlar posta yoluyla ulaşacaktı. Alex mat siyah kaskını kafasına geçirirken kardeşine de diğer kaskı verdi. Kara siyah deri ceketinin önünü kapadı. Kaskı kafasına geçirdi ve konuştu. "Gidelim!" Yaklaşık 15-20 dakika içinde dostlarının evine varmışlardı. Winn'in annesi de babası da birkaç sene önce ölmüş, Winn'in amcası Winn'e bu evi bırakmıştı. Alex kaskını çıkardı, kısa saçlarının diplerini elleriyle havalandırarak saçını düzeltti ve kaskını kolunun altına aldı. Kara da inmiş, kaskı elinde yürüyordu. Girişte Sam ve yabancı birini karşılayan Winn onlara bakıyordu. Sam ve -muhtemelen ev arkadaşı olan- arkadaşı da. Kara ve Alex yanlarına varınca Kara Sam'e selam verip elini esmer genç kıza uzattı. "Kara."
"Lena."
Bir yandan da Sam Alex ile tokalaşmıştı. Kara Lena'ya baktı. "Sam'in oda arkadaşı sensin değil mi?"
"Evet. Sende bahsettiği Kara olmalısın."
Kara ufak bir tebessüm etti. Sam konuşmaya devam etti. "Eve market yapmıştık, Winn ile komşu olduğumuz ortaya çıktı."
Kara gülümsedi. "Öyle mi? Ne terafta eviniz?"
Sam ilerideki evi tarif etti. "Neyse biz gidelim. Yarın okulda görüşürüz."
Onlar uzaklaşırken Winn arkadaşlarını içeri sürükledi. "Hadi içeri."
*
Winn biraları ortadaki ufak masaya koymuş, kaselere cips dolduruyordu. Kara ise telefonundan sosyal medyada geziniyordu. "Sam ve arkadaşı hakkında ne düşünüyorsunuz?" Alex sordu.
"Bence Sam eğlenceli birine benziyor. Ama diğerini bilmiyorum."
"Bence Lena'da Sam'de iyi insanlar!"
"Sana kalırsa herkes iyi insan Kara." Winn güldü. Kara güldü ve göz devirdi. "Hayır! Ciddiyim! Lena'dan da Sam'den de olumlu bir enerji aldım!"
"O enerjiyi bende aldım. İkisi de taş gib-" Winn Kara'nın attığı yastıkla sustu. Kara telefonuna döndü ve önüne çıkan magazin sayfasının gönderisiyle kafası karışmıştı. Sesli bir şekilde okumaya başladı.
"Luthor ailesini National City'de ne arıyor? Haberin devamını kaçırmayın!"
"Ne diyorsun Kara?"
"Sam'in arkadaşı, Lena. Belli ki ünlü biriymiş. Havaalanında Lena muhtemelen ailesi olan birkaç kişiyle vedalaşırken fotoğrafı çekilmiş."
Alex Kara'nın telefonunu çekiştirince Kara homurdanarak telefonunu geri aldı ve okumaya devam etti. "Lillian ve Lionel Luthor, oğulları Lex Luthor'un aksine kızları Lena'nın üniversite eğitimini onlardan uzakta tamamlamasına karar vermiş gibi gözüküyor."
"Bir dakika- LUTHOR'LAR!" Winn bir anda elindekileri bırakıp Kara'nın yanına oturdu.
Kara arama motoruna girdi. 'Lena Luthor' yazıp sonuçlara bakmaya başladı.
"Bu kız bir dahi! Çalışmalarını görmelisiniz!"
"Ne çalışması Winn? Bu kız sadece zengin bir aileden- tamam çok zengin bir aileden geliyor. Ayrıca sadece üniversiteye gidiyor."
Kara araya girdi. "Tanrım!"
Alex Kara'nın telefonuna kafasını uzattı. "Pekala, ergen. O telefonu bırakmalısın bence."
Kara fotoğraflara bakmayı kesti."Ne?" güldü. "Ben -senin aksine- kızlardan hoşlanmıyorum, Alex." Alex bu laf üzerine kocaman bir kahkaha patlattı. Kara göz devirdi ve telefonuna geri döndü. "Bir dakika.." Kara bir fotoğrafa tıkladı ve fotoğraf büyüdü. Lena biri ile el ele gezerken yakalanmıştı. "Bu bugün bana kafeteryada gösterdiğin kız değil mi?"
Alex telefonu alıp baktı. "Siktir. Andrea Rojas ve Lena Luthor sevgililer."
614 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tell me it's real | Supercorp
FanficAlex Kara'nın telefonuna kafasını uzattı. "Pekala, ergen. O telefonu bırakmalısın bence." Kara fotoğraflara bakmayı kesti. "Ne?" güldü. "Ben -senin aksine- kızlardan hoşlanmıyorum, Alex." Alex bu laf üzerine kocaman bir kahkaha patlattı. Kara göz de...