"Hadi, sen çalışmaya devam et. Bende kenarda otururum."
"Tamam." Kara ayağa kalktı ve Lena'ya kalkması için elini uzattı. Lena elini tuttu ve ayağa kalktı. Parmak uçlarıyla Kara'nın dudaklarına uzandı.
"Beni öpmeni seviyorum." Kara mırıldandı.
"Bende beni öpmeni seviyorum."
Kara Lena'yı öptü. Lena yedek kulübesine dönerken Kara topunu almıştı bile. Arkası dönük ilerleyen Luthor'a baktı. Üstündeki Danvers yazılı formaya gülümsedi ve antrenmanına döndü.
~~~
lenaluthor: Yarın ki maçında iyi şanslar sevgilim 🥰
karadanvers:❣️Alex telefonuna tebessüm etti. Fotoğrafı beğendi ve telefonunu kapatıp karşısındaki Sam'e baktı.
"Tamam, bunu çok planladım kafamda ama ne söylesem garip olacaktı."
"Geçen günden bahsediyorsun."
"Evet. Sam, açık konuşmak gerekirse seninle vakit geçirmekten hoşlanıyorum ve aramızdaki bu şey bozulsun istemiyorum."
"Pekâla?"
"Biraz ilginç başladık biliyorum." Alex güldü. "Bu yemeği, ilk randevumuz olarak sayabilir miyiz?"
"Bu ilginç bir çıkma teklifi!" Sam güldü.
"Evet. Biraz."
"Tamam o zaman. Sanırım sayabiliriz."
Alex tebessüm etti. Garsonu eliyle çağırdı.
~~~
Kara soyunma odasından çıktı. Duşunu da almış, gitmeye hazırdı. Küçük bir çocuk edasıyla gülümseyerek Lena'nın yanına döndü. "Sevgilim mi?" Dudaklarını büzdü. Bu kelime onu mutlu etmişti.
"Evet. Değil misin?" güldü.
"Öyleyim." Telefonundaki fotoğrafa mutlulukla tekrar baktı ve kapadı. Lena'ya elini uzattı. "Gidelim mi?"
"Gidelim." Lena gülümsedi. İkili kapalı spor salonundan ayrıldı ve kampüsün önündeki otoparka ulaştılar. "Hava kararmış."
"Evet. Baya soğumuş." Lena'ya baktı. Lena üşümüş gibi duruyordu. "Hemen gidelim. Daha çok üşüme."
Lena kafasıyla onayladı ve Kara motoru çalıştırınca arkasına binip sevgilisine sımsıkı sarıldı. Kara hızlıca motoru gazladı ve Lena'nın evine doğru ilerlemeye başladılar.
~~~
Alex kahvesinden bir yudum daha aldı. Titredi. "Hava bir anda ne kadar soğudu.."
"Evet." Sam cevap verdi. "Üstüne daha kalın bir şeyler getirmemi ister misin?"
Hava çok soğumuştu ve ikili oturdukları mekandan kalkmış, Sam Alex'e kahveye kalmasını rica etmişti. Alex ayağa kalkan Sam'in açık kahverengi, hafif dalgası olan saçlarına, üstündeki şala ve altındaki eşofmana kısaca göz gezdirdi. Onu incelemeyi seviyordu. Cevap vermediğini fark etti, gözlerini tekrar Sam'in suratına çevirdikten sonra olumsuz anlamda kafasını salladı. "İyiyim." Tebessüm etti ve kahvesinden bir yudum daha aldı. Şöminede yanan odunların çıtırdayışı ortamın huzurunu kat kat arttırıyordu. Sam tam yerine oturacaktı ki kapı çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tell me it's real | Supercorp
FanfictionAlex Kara'nın telefonuna kafasını uzattı. "Pekala, ergen. O telefonu bırakmalısın bence." Kara fotoğraflara bakmayı kesti. "Ne?" güldü. "Ben -senin aksine- kızlardan hoşlanmıyorum, Alex." Alex bu laf üzerine kocaman bir kahkaha patlattı. Kara göz de...