Part 9

407 38 11
                                    

Lena lavabodan çıktı. Etrafa baktı. Basından birkaç kişi ona bakmaya ve fısıldaşmalara başlamıştı. Kara'yı gözleri ile salonda aradı. Ayakta etrafa bakan Kara'yı görünce tebessüm etti ve o tarafa ilerledi. Kara kafasını çevirip habercilere kısa bir bakış attı ve Lena'yı görünce yaklaşan Lena'ya elini uzattı. Habercileri gözleriyle işaret etti. Lena Kara'nın elini tutup yanına geldi ve kamera sesleri gelmeye başlarken yan yana oturdular. Lena derin bir nefes verdi. "Sana bir teşekkür borçluyum."

Kara güldü ve basına kısa bir bakış daha attı. "Sorun yok." Işık düzeni değişince sustular. Konuşmacı sahneye çıktı. Eski bir profesör olduğu anlaşılan adam insan psikolojisi ve iletişim hakkında yaklaşık 1 saatlik bir sunum yaptı. Kara sürekli defterine notlar alıyor, Alex o bir şeyler yazdıkça kardeşine tebessüm ediyordu.

"Sorularınız varsa almak isterim." Eski profesör sahne kenarından bir şişe su aldı ve el kaldıran öğrencilere bakmaya başladı. Basına öncelik veren profesör tekrar öğrencilere döndüğünde havadaki ellerin yarısı inmişti. Ön sıralarda oturan Kara'nın elindeki defter ve hevesli bir şekilde el kaldırması ilgisini çekti. "Seni dinliyorum." Kara'ya baktı.

Alex ve Lena Kara'ya dönerken Kara ayağa kalktı ve gerçekten zorlayıcı bir soru sordu. "Bu açıdan bende düşünmemiştim." Profesör kaşlarını kaldırdı. "Pekâla," boğazını temizledi. "Başka soru?" Arka sıradan birkaç soru daha aldı. Kara yerine oturduktan sonra gülümsedi. "Oldu, değil mi?"

Lena gülümsedi. "Defterdeki diğer notlarına bakabilir miyim?"

"Tabii." Defteri uzattı. Lena deftere kısaca göz attı. "Tekrar el kaldırmalısın."

"Emin misin? Adam zaten sıkıştı."

"Kesinlikle eminim."

Kara deftere tekrar baktıktan sonra kafasını kaldırdı. Lena ona bakıyordu. Kara göz temasını bozmadı. Defteri yavaşça elinden geri aldı ve bakışlarını kürsüye çevirip el kaldırdı. Birkaç soru daha sormuş, tüm salondaki ilgiyi üstüne toplamıştı. Muhabir olmak neydi ki? Soru sormak tabii ki! Ve Kara bu işte iyiydi. Sunum bitmiş, sorular sorulmuş artık herkes dağılıyordu. Lena, Alex ve Kara ayağa kalkıp kapıda Sam'i beklemeye başladılar. Birkaç dakika içinde Sam'de yanlarına gelmişti. "Mükemmel sorular sordun!" Kara'ya gülümsedi. Kara tebessüm etti. "Teşekkür ederim." Bütün ilgiyi üstüne toplamak onu utandırmıştı. "Sam haklı." Lena gülümsedi. Andrea'nın yanlarına gelmesi ile Kara'nın yüzü düşerken Lena ona doğru döndü. "Tek isteğim konuşmak. Basın umrumda değil."

"Benim umrumda." Lena cevap verdi. "Bir sonraki dersimiz ortak. Sınıfta bekliyor olacağım." Andrea uzaklaştı. Sam ve Alex bir şey hakkında sohbet etmeye başladığında Lena Kara'ya döndü. "Sanırım sana artık numaramı vermem gerekiyor. Değil mi?"

Kara gülümsedi. "Sanırım."

Lena elini uzattı. Kara düşünmeden telefonunu verdi ve Lena ekran kilidini açtı. Şifre yoktu. Numarasını tuşluyordu ki bir mesaj geldi.

Lucy🤍: Babamın yanından döndüm. Hemen buluşmalıyız! Beni ara tarih saat ve konum bekliyorum ❤️

Lena buruk bir tebessüm etti. Numarasını kaydedip telefonu Kara'ya verdi. Ardından Sam'in koluna girdi. "Bizim gitmemiz lazım."

"Hep beraber yemek yiyelim diyecektim-"

"Yarım saat sonra dersim var. Zaten Andrea ile konuşmam lazım."

"Oh- Tamam. Anladım. Pekâla.. Görüşürüz?"

Lena kafasıyla onayladı. "Görüşürüz."

"Hey, sorun mu var?" Alex kardeşine baktı. "Bilmiyorum. Telefon numarasını aldım- Bir anda gitti."

Tell me it's real | SupercorpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin