Lena oflayarak telefona baktı. "Kara Danvers'dan hoşlanıyorsun." Sam kıskançlıktan kuduran Lena'ya baktı.
"Sadece bu sabahtan sonra kafamda acabalar olmuştu. Ama hayatında çok fazla insan var! Anlayamıyorum!" Lena sinirle konuştu. Sam Lena'nın elindeki telefonu aldı. "Bu mesaj atan kişi mi?" Kara'nın attığı fotoğrafa baktı.
"Evet. Zaten daha önce de fotoğraf atmışlar. Ve altındaki yoruma bak!"
"Evet, yakın duruyorlar. Ama Kara'nın birçok arkadaşı var! Sara ve ikisini de gördük. Hem, siz bu sabah nereye gittiniz?"
"Sabah morali bozuktu Alex ve ikisinin hatırlarsan. Bende ne olduğunu sordum ve beni çok güzel ve sakin bir cafeye götürdü. Boş zamanlarında kendi başına orayı işleten kadının yanında çalışıyormuş. Herkesten gizli. Karşılıksız bir şekilde sadece yardım etmek için. Orda oturduk ve bize kahve yapıp neden moralinin bozuk olduğunu ve neler hissettiğini anlattı." Lena Kara'nın ufak sırrını atlamıştı.
Sam gülümsedi. "Bu çok güzel!"
"Evet. Ama diğer arkadaşlarını da götürüyordur herhalde." Omuz silkti. Sam Lena'nın elini tuttu. "Lena, yine kafanda büyütüyorsun."
"Mesajda canım diyordu, kalp vardı. Büyütüyor muyum?" Kafeterya'ya giren Kara ve Lucy'i gören Lena gülmeye başladı.
"Lena Luthor'da delirdi. Hey! Lena kendine gel." Lena'yı gören Kara o tarafa yürümeye başladı. "Mükemmel! Buraya geliyor!"
Lena hızlıca modunu değiştirdi. Umrunda değilmiş gibi ona gelen Kara'ya tebessüm etti. "Heey!"
"Hey Lena." Kara tebessüm etti. "Attığım mesajı görmedin herhalde." Ensesine elini koydu. Lucy'nin arkadan dürtmesiyle boğazını temizledi. "Bu Lucy!"
"Merhaba!" Lucy Sam ve Lena'yla tokalaşıp Kara'nın koluna girdi. Lena ikilinin kollarına baktı ve küpesiyle oynayıp elini ensesine koydu. "Sam, birer kahve daha içelim mi?"
Kara tekrar boğazını temizledi. "Biz masaya geçelim o zaman. Katılmak ister misiniz?"
"Yok. Sağ ol. Andrea gelecek." Lena cevap verdi. Sam bakışını hızlıca Lena'ya çevirdi. "Ne?!" dercesine bakıyordu.
"Barıştınız demek." Kara sordu.
"Evet. Öyle oldu."
Kara kafasıyla onayladı. Lucy güler yüzüyle el salladı. "Memnun oldum. Görüşürüz!"
Lena ve Sam cevap vermedi ve kafalarıyla selam vermekle yetindiler. Kara ikiliye yavaşça kafasıyla selam verdi ve başka bir masaya geçtiler.
"Tanrım! Benden nefret ettiler!" Lucy kahkaha attı.
"Benden de." Kara mutsuzdu. Lucy ona güldü. "Bana çok yakın davran. Bugün burda şov yapacağız. Sonra sen benim James ile sevgili olduğumu önemli bir şey yokmuş gibi arada sıkıştıracaksın! O kıskandığıyla kalıp, sana karşı hislerini fark edecek."
"Bana karşı hisleri mi var?" Kara Lena'ya doğru baktı.
"Evet ama hey hey! Gözün bende."
"Tamam. Evet." Kara Lucy'e döndü. "Bu arada, ne içersin?"
"Sütlü kahve."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tell me it's real | Supercorp
FanfictionAlex Kara'nın telefonuna kafasını uzattı. "Pekala, ergen. O telefonu bırakmalısın bence." Kara fotoğraflara bakmayı kesti. "Ne?" güldü. "Ben -senin aksine- kızlardan hoşlanmıyorum, Alex." Alex bu laf üzerine kocaman bir kahkaha patlattı. Kara göz de...