Kıskanmak ve Ben?- Bölüm 8

520 37 11
                                    

(Hye-Ji)

Aynadaki görüntüme bakmaya devam ediyordum. Son kez kendime baktım. 1 saat sonra Jin-Hyuk ile buluşacaktım.Jin-Hyuk'dan yarım saat önce , Rocky'nin sahibini bulduğunu ve 1 saat sonra buluşmamız gerektiğini söyleyen mesaj almıştım. Bu beni nedense heycanlandırmıştı.

"Daha hızlı olmalısın! Ben acıktım."

Arkamı döndüğümde kapıda Woo-Jin karnını tutarak bana bakıyordu.

"Senin ne işin var burda?" diye sordum.

İçeri girip yatağıma oturdu.

"Bütün gün seninleyim." diyerek güldü.

"Ne!?"

Buda nerden çıkmıştı şimdi?

"Hiç sanmıyorum küçük bey." diyerek ceketimi giydim.

" İsminin Park Shi-On olduğunu söyleyen adam öyle dedi ama.Beni buraya o getirdi." dedi.

Koşarak aşağı indim. Sekreter Park Shi-On, salondaydı. Yanına giderek;

"Bu da ne şimdi?" diye sordum.

Arkamdan Woo-Jin'de gelmişti.

Gülümsedi ve;

"Baban Woo-Jin'e onu eğlence parkına götüreceğine dair söz vermiş. Şirketle ilgili ufak bir sorun yaşadığı için onunla senin ilgilenmen gerektiğini söyledi." dedi.

Ne? Neden ben ilgilenmeliyim?

" İstemiyorum.Onunla sen ilgilen. Randevum var. Geç kalıyorum. Görüşürüz." diyerek odama geri döndüm. Telefonumu ve anahtarlarımı aldıktan sonra aşağı indim fakat salonda Woo-Jin'den başka kimse yoktu.

" Sekreter Park Shi-On Nerde?" diye sordum.

"Gitti. Eğlenmemiz gerektiğini söyledi." dedi.

Şimdi delireceğim!

İç cekerek;

"Pekala o halde bizde eğleniriz." diyerek bu durumu kabullenmek zorunda kaldım.

Taksiye binerken;

"Annenle neden gitmedin?" diye sordum.

"Babamla buluşmalarımıza annem gelmiyor." dedi.

Gözlerimi devirdim. Woo-Jin'in emniyet kemerini bağladıktan sonra;

"İlk önce gitmem gereken bir yer var. Sonra da parka gideceğiz." dedim umursamaz bir ifadeyle.

...

Woo-Jin taksiden inerken;

"Nereye gidiyoruz?" diye sordu.

"Gidince görürsün." dedim.

Taksi parasını öderke Woo-Jin elin tuttu. Elimi tutması kendimi garip hissetmeme neden olmuştu.

"Kim o arkadaşım? Kız mı? Yoksa Sevgilin mi? Bu kadar aynada kendine baktığına göre erkek." dedi.

Woo-Jin'e doğru döndüm ve sırt çantasını takmasına yardım ettim.

"Bunları sana kim öğretti? Okulda falan bu tarz şeyler öğretildiğini bilmiyordum." dedim.

"Erkek değil mi? Evet öyle." dedi.

Hah! Aldık mı başımıza belayı!

Jin-Hyuk ile buluşacağımız yere geldiğimizde buluşma saatine göre 5 dakika erken geldiğimizi farkettim. Jin-Hyuk henüz gelmemişti.

YOU ARE NOT BADHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin