YOU ARE NOT BAD

Hatıralar-Bölüm 10

(Jin-Hyuk)

"Sen kimsin?" diye sordum.

"Benim evimde ne işin var?"

Ani bir hareketle arkamı döndüm. Adamın ayağına tekme atıp yere düşmesini sağladım. Sonra hareket etmemesi için kollarından tuttum.

"Lewis?"

Evime gizlice giren Lewis'di.

Lewis inliyerek,

"Lanet Olsun!" diye bağırdı.

Yerden kalkmasına yardım ettim.

"Evimde ne arıyorsun? Deli misin sen? Evime neden gizlice gidiyorsun?"

Lewis üstünü silkeleyerek,

"Kapa çeneni bir dakika.Her şeyi açıklayacağım." dedi.

Kendini koltuğun üstüne attı.

Kollarımı birleştirerek,

"Bekliyorum" dedim.

"Öncelikle hoşbuldum Jin-Hyuk! Buraya geldim çünkü küçük bir yazılım hatası yüzünden az kalsın tutuklanıyordum." dedi.

Karşı koltuğa oturdum.

"Yani?" dedim.

"O küçük bir hata bütün hayatım boyunca hapiste yatmama yeter dostum. Amerika'da artık kalamazdım. Bende buraya geldim." dedi.

"Haber vermek bu kadar mı zordu? Ayrıca evimi nerden buldun? Kapı şifresi?"

Yüzüme anlamsız ifadeydi baktı.

"Ah bekle sen hackersin değil mi?" dedim.

"Yani." dedi.

"Öyleyse?" dedim.

Derin bir nefes aldı.

"Tam da düşündüğün gibi evine taşınıyorum." dedi otuz iki dişiyle sırıtarak.

"Ne? Ben öyle bir şey düşünmedim." dedim.

"Koridorun sonundaki oda artık boş değil. Artık orası çalışma odam. Bilgisayarlarını bir an önce Kurmam gerek. Yapmam gereken şeyler var." dedi ayağa kalkarak.

"Biraz bekle." dedim.

"Kendine ev tutabilirsin.Neden benim evime gelmek zorundasın?" diye sordum.

Omuz çekerek,

"Canım öyle istedi." dedi.

....

(Hye-Ji)

"Ya! Hye-Ji!" diye bağırdı Min-Hee telefonumu elimden alırken.

"Ver telefonumu!" diye bağırdım.

"Senden bir dilim pizza uzatmanı söyldim. Beni resmen takmadın ve bütün gün boyunca telefonu elinden düşürmedin. Bana söylemediğin bir şey var değil mi? Ya da dur.. Sen biriyle çıkıyorsun değil mi?"

"Hı? Hayır." dedim.

O sırada telefonuma bildirim mesajı geldi. Belkide Jin-Hyuk mesaj atmıştı.

"Ver şu telefonu." diye bağırdım.

"Vermiyeceğim.İlk önce bana sakladığın şeyi söyle." dedi.

O an Min-Hee'ye içimden etmediğim küfür kalmamıştı.

"Seni dinliyorum." dedi ciddi bir ifadeyle.