17.Bölüm

44 24 0
                                    

"Eğer insan nefes alabiliyorsa,
hala umut vardır."

Çevik telefondaki ismi görünce sustu "Özür dilerim" dedi sessizce. Bende annemin telefonunu açıp "Efendim anne dedim. "Napıyorsun kızım?"dedi. Sesi çok sıkıntılı ve boğuk geliyordu. "Arkadaşımlayım anne sen?" dedim. Oda "Evden çıkıyorum. Bunu sana böyle pat diye söylemek istemezdim ama babanla boşanıyoruz ve babamların evine gidiyorum dayın seni alıcak yanıma gelmeni istiyorum hemen tamam mı?" dedi. "Tamam anne." dedim Çeviğe bakarak ve annem kapattı. "Annemle babam boşanıcakmış" dedim. Açıkçası aşırı derecede üzülmemiştim zatn babamla pek anlaşamazdık ama yinede bir kırgınlığım yokte değildi. Babamla ne kadar nlalamasakte ondan nefret etmiyordum ve annem bu evliliğe yıllarını vermişti. Ne olduğunu gerekten merak ediyordum, onca sene katlanıp bir den boşanmalarının nedenini merak ediyordum. Ama beni asıl üzen bu güzel yerden yeni güzel arkadaşlardan ve Çevikten ayrılıp gitmemedi. "Ben çok üzüldüm Meral" dedi Çevik elini omzuma koyarak. "Babamla zaten anlaşamazdık ama beni asıl üzen şey.." dedim ve sustum dilim söylemek istemiyordu ı ise cevabımı bekliyordu gözlerime bakarak. "Annem çağırdı ve gitmem gerekiyo. Ben Özür dilerim" dedim. "Dileme önemli bir şey bu annene destek olman gerekiyo ama zaten beni burda tutan hiçbir şey yok yani istersen.." dedi ama lafını kesip "Hayır seni burda tutan çok şey var panayırda çocuklara yardım etmen lazım ve merkezi kurtarcaksınız yani lütfen kal işlerini halletiğinizde gel ben seni beklicem" dedim gülümsiyerek ve kalktım. Oda kalktı ve "O zaman son saatlerimizi güzel geçirelim" dedi elimi tutarak. "Tamam ama Doğuşa gitmemiz ve İnciye olanları söylemem gerekiyo" dedim. "Tabikide" dedi beni götürerek ve Doğuşun evinin yolunu tuttuk.

Doğuşa geldiğimide Çevik kapıyı çaldı ve kapıyı İnci açtı. İnci gülümsiyerek "tam vaktinde geldiniz Doğuşta spagetti yapıyodu" dedi. Gülümsedim "Yazık çocuk sabah akşam makarna yicek ya" dedim ve Çevikte güldü içeri girerek. Bende içeri girdim ve İnciye baktım "ben yarın eve gidicem İzmir'e" dedim. İnci "Neden daha yazın bitmesine çok var. Neden gidiyoruz?" dedi. "Sen gelmek zorunda değilsin tatlım ben gidicem, annem babam boşancaklarmış" dedim. İnci bana sarılarak "Kaedeşim ya çok üzüldüm, gerçi sen fazla takmazsın ama" desi geri çekilerek ve gülüştük. "Evet ama annem için üzülüyorum" dedim. İnci "Bende gelicem, burya berabee geldik beraber gidicez yani kanka anca berber kanca beraber sonuna kadar bizde" dedi gülerek. "Lütfen gelme İnci çocuklara yardım et yazını dolu dolu yaşa" dedim. İncinin en mutlu zamanlarını mahveden kişiolmak istemeyerek. "Ben yaşıcağımı yaşadım hem sen olmadan tamamen mutlu olamam" dedi İnci. Doğuş gelip iki tabak spagetti koydu masaya ve bize baktı geri mutfağa gidip iki tane daha getirdi. Çevik gülümsiyerek "Konuşan ama bozulmuş  mutfak robotlarına benziyo" dedi. Hepimiz güldük Doğuş hariç. Doğuş sadece gözlerini devirdi ve spagettisini ymeğe başladı. Hepimiz oturduk ve spagettilerimizi yerken İnci, Doğuşa gidiceğini söyledi. Doğuş hiç birşey demedi galiba gitmesinin soğru karar olduğunu düşünüyordu. "Gitme falan demicek misin ya?!" dedi İnci omzundan iterek Doğuşun ve hepimiz güldük, Doğuşta. "Ne diyim kızım kal desem kankanı bırakmıcksın kavga mı edelim yani son saatlerimizde ?" dedi. "Yine haklısın ya yine bir şey diyemiyorum" dedi İnci sızlanarak.

Spagettileri bitirdiğimizde Çevik kalkıp "Hadi bu gün uyumak yok" dedi. Gülümseyip Çevikle kalktım "Napıcaz?" dedim. "Lütfen kalabalık ortamda bir şey düşünmeyin" dedi Doğuş İnci ve Çevikte gözleri gisip gelerek. "Kumsala gidelim mi?" dedim. Doğuş "bak ikiletmeyin harika" dedi ve kalkıp masadan anahtarını, sigara paketini ve cüzdanını aldı. Dışarı çıktı. Bizde arkasından çıkıp onun arabasına bindik. Doğuş sürerken "O zaman şarkı açalım bari" desi İnci ve radyoyu açtı. Yaşlı amca- Yıldızlara Bak şarkısıyla beraber İnci bağırarak söylerken biz güldük ve Doğuş bizi güzel bir yere fötürmeyi plnlıyodu galiba çünkü yol biraz uzun sürmüştü. Bizi bi yamaca getirince durdu ve dışarı çıktık. Yamacın önündeki devasa kayadan folsyı rüzgar kesiliyordu ama dalgaların sesi kayaya çarparken çok şiddetliydi. Kaya sanırım suyun aşındırmasından ikiye ayrılmıltı ve manzara enfesti. Hava karanlık olmasına rağmen gri bulutlar tepemizde gözüküp yıldızların bütük ve elmas gibi parlaması beni daha çok etkilemişti. Doğuş bagajı açıp "Aslında bunları alırken planda siz yoktunuz dedi arabadan iki poşet çıkarıp. İçinde tahminen atıştırmalıklar ve İncinin sevdiği İçkilerden vardı ve poeşin içinden ambalajı puslu gözüküyordu. "Yaa..." diyip İnci, Doğuş,un boynuna sarıldı ve yanağına busecik kondurdu.  Çevik ve Doğuş altımıza pikeyi sererken biz de poşetteki navaleleri çıkarıyorduk. " Bu kadar romantik olduğunu bilmiyordum" dedi Çevik "Çıtayı arşa çıkardın biz ne yapıcaz" dedi gülerek. Bende gülüp "Doğuş gizli romantik çıktı" dedim ve hep beraber güldük. Doğuş "herkese yapmam ha" dedi. "Biliyoruz sen sadece İnciye özelsin anladık" dedim. İçkilerimizi içerken ve Atıştırmalıklarımızı yerken baya derin sohbetler ertik. Doğuş gizli sırrını annesiyle babasının yangında öldüğünü ve o yüzden omzundaki yanığın olduğunu söyledi ve en önemliside Kerimin babası onu orda ölme mahkum ederken kendisi yangından çıkmış Doğuş hala Kerimin babasının yangını çıkardığından şüpheleniyormuş. Neden olmasın ki sonuçta Doğuş büyük bir mirasın sahibi. Çevikte ailesini hiç tanımdığını ve en son hatırladığı yedi yaşındyken bu kasabada fözünü açtığıymış sonra da zengin ve çocuğu olmayan bir aile tarafından alınıp okutturulmuş ama okul masafları dışında hiç bir para yardımı istememiş ve kemdisi çalışmış  Yani bizim dertlerimiz bazı insanların dertlerinin yanında gerçekten hiç kalıyo. Çeviğe arkadan sarılıp sırtını göğsüme yaslattım ve yanağından öptüm. Konular öyle uzayıp gidince İncide eski sevgilisinden bahsetmeye başladı ve Doğuş "Tamam ondan bahsetme"dedi İnci üzümünü yerken "Ama bende içimi dökmek" dedi ama Doğuş yine sözünü kesti "İstemiyorum, suya giricem" dedi. İnci "Suya mı?" dedi ve Yamaca bakıp "İnşallah düşündüğüm şeyi yapmıcaksın" dedi. Doğuş üstünü çıkarıp yamaçtan aşağı atladı ve Çevikle yamacın yanında olduğumuz için aşağıdan baktık. "Vay anasını, bende yapıcam. Kesin çok zevklidir hiç denemedim" dedi. Gülerek "Korkuyor musun?" dedim. Bana bakarak güldü ve ayağa kalktı tişörtünü üstüme atıp "İzle"dedi ve takla atarak yamaçtan atladı. "Çevik dememe kalmadan o zaten suda Doğuşla beraber yüzüyordu bile. İnciye bakıp "Bizde atlıyalım hadi" dedim. İnci dehşet dolu gözlerle "asla atlamam" dedi. Ayağa kalkar kalkmaz ne ypıcağımı anlamış olaucak ki hemen oda kaçmaya başladı ve zodr olu ama onu kemdimle beraber sonunda aşağı atmayı başardım. Bizde Doğuşla, Çeviğin nerdeyse tepesine düşünce. Çevik saçını arkaya atıp güldü ve Doğuş "Yuh" dedi İnciyi tutarak. İncide onu tutup hala öksüyordu. Gülüştük onun o durumuna ve orda biraz daha vakit geçirdik.

Birkaç saat denizde kalınca geri oturduğumuz yere gittik biraz sohbet edip içki içince hava aydınlanmaya başladı. Çeviğin tişörtü yine üstümdeydi, Doğuşta arabadaki bir kaç parça kıyafetini İnciye vermişti. Beli bol geldiği için yukarı çekip duruyordu eşortmanını, ve boyuda çok uzun olduğundan paçalarını hayli kıvırmıştı. Ona gülerek evimize gittik ve hava baya aydınlanmıştı. Kapıda durup Çevikle kapıda durduk ve elimi tuttu "Tişört sende kalsın" dedi. Gülerek "Tamam" dedim saçımın birazını kulağımın arkasına sıkıştırarak dudaklarımdan nazikçe öptü ve bende karşılık verdim. Belime sarılıp beni kendine çekti bende omuzlarına ellerimi koydum ve "Öhö, öhöm" Evet bu dayımın sesiydi. Hızlıca birbirimizden çekilip "Şey dayı ben" dedim saçımı kaşıyarak, Dayım yüzünde belirsiz bir mutluluk ama bir o kadarda kızgınlıkla ,bir şey söylme odana gidip eşyaları topla. Dua edin ki yola hemen çıkın dedi annen" dedi. Dayımla içeri girerken, dayım kapıda kalan Çeviğe "Seninle sonra konuşucaz" dedi ve tamamen içeri girdik. Doğuşta İncinin odasından çıktı ve bana dopru gelip "İnciye sana ait matematik notlarını verdim" dedi vedayım ona bir şey diyemeden  dışarı çıktı. Vay canına gerçekten nasıl kurtulucağını biliyordu bu işten.

Eşyalarımızı toplayıp dışarı çıktık ve İnci bana bakıp Doğuşla sık sık konuşup buluşmaya çalışacaklarını ve gittiği yere kadar devam ettirceklerini söyledi. Bizse Çevikle ayrılmıştık. Eve siz şimdi öpüştünüz diyosunuz biliyorum ama o veda öpücüğünden başka bir şey değildi. Çünkü hiç böyle şeyler konuşmadık ve zaten istemezdik. Onun beni ve benim onu çok özleyeceğim hasret dolu gözlerle onu bekleyecağim bir gelecek istemiyordum o da aynı şeyleri istemezdi. O yüzden ayrıldık ama bir gün tekrar yollarımı kesişir ve bir aeaya gelirsek ona her zaman cevabım evet olucak. İlk aşkıma. 




Hayatta kötü anıları silmenin en iyi yolu yenilerini biriktirmektir o yeni fırsatları kapınızı açmayı unutmayın hayatınız birden değişip mükemmel olucaktır. Bazen hayatınız cennetken bir ande cehenneme ya da cehennemken bir anda cennete dönüşebilir bu döngü olmasa emin olun ki hiç bir şeyin tadına varamazsınız. İnsanın mutlu olup, gülmesi,kahkalar atması, sevinçten çıldırması gerek ama yine aynı insanın mutsuzluktan ağlayıp, gözlerinin kan çanağına dönmesi, yıkılması,düşmesi gerek ki tekrar kalkıp cehennemden cennete gittiğinde o duyguyu dolu dolu yaşayabilsin. 



SON

🎉 Kış Güneşi ve Ruhun Duyguları (TAMAMLANDI) hikayesini okumayı bitirdin 🎉
Kış Güneşi ve Ruhun Duyguları (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin