"Her iyinin içinde kötülük, her kötülüğün içinde iyilik vardır."
Kerim kapıdan bize doğru gelirken sinsi sinsi gülüyordu. "Tabi sana demedim bebeğim" dedi bana bakarak. Arkasından da Doğuş girdi. " "İyi bir şeyler düşündüğüne yemin edebilirim ama kanıtlayamam" dedi Doğuş. Çevik koşarak Kerimin yanına gitti, Özkan onu ilk hamleden tutmaya çalıştı ama tutamadı ve Kerimin yüzüne hızlı ve çok kötü bir yumruğun geldiğinden eminim. Özkan acıyla yüzünü buruşturdu alaycı tavırla. Kerim gülerek yerden kalkıp "bunu kesinlikle hakkettim" dedi. Doğuş elleri siyah yıpranmış altları yırtık kot ceketine sokarak iyice bize sokuldu. "İnci doğru söylüyo bence bir panayır gibi bir şey yapabiliriz." dedi. Doğuşa gülümsiyerek baktım "Yardım mı ediceksin?" dedim. "Evet" dedi bana dönerek. Kerim burnunu silerek yanımıza geldi "Bide ben" dedi. Aslı ellerini birbirine dolayarak "sana güvenmiyorum daha dün buranın kapatılmasını istiyodun neden şimdi burdasın? Bize yardım ediyosun." dedi. "Bende size güvenmiyorum, ama hep babam yüzünden beni zorba bildiniz, bu ona karşılık vermenin sırası." dedi. Çevik güldü "Siktir" dedi ve devam etti "En küçük olayda kaçıp gitme de" dedi. İnci "O zaman panayır mı kurucaz" dedi ellerini birbirine vurarak. Özkan "evet" dedi heyecanlı bir şekilde oda ellerini birbirine vurdu ve devam etti "O zaman yarına kadar panayırımızda neler olcağını düşünelim ve bir fikir bulan saçma sapan bile olur farketmez, yazsın kağıda" dedi. Kerim "ben de panayır için yer ayarlıyım." dedi. Hepimiz Kerime "Sana güvenmiyoruz bakışları attık" ve Özkan "Haayyıırr" diyerek güldü. "Ne benden iyi kim yer ayarlıcak ki, bunu siz daha iyi bilirsiniz, eskiden arkadaştık" dedi. Doğuş "onunla gidiyim mi?" dedi. İnci ona yaklaşarak "Sanada güvenmiyolar Doğuş" dedi gülmemek için kendini zor tutarak. Doğuşta ona bakarak biraz gülümsedi ve önüne döndü. Özkan, Kerime baktı "Seni biriyle göndermeyi düşünüyorum" dedi Kerim "Harika, Meral" dedi. Özkan gülerek gözlüğünü havaya kaldırdı. Çevikle ikisi aynı anda "Hayır" dediler. "Ben panayır hakkında düşünmeye gidiyorum, yeni gelişmeler olunca yazarsınız" dedim. Giderken bana doğru koştuğunu hissettim "Ben Doğuşla gitsem olur değil mi?" dedi. İnci beni durdurarak. "Evet" dedim gülerek ve gözlerimi devirdim. O da yanağımdan öpüp yanımdan gitti.
Eve geliğimde anahtarımı bir türlü bulamadım ve bahçeye oturdum. Hala anahtarımı bir yerlerde bulabilirim diye sırt çantamı kurcalıyordum ama bir türlü bulamıyordum. Hava aşırı sıcktı, rüzgar biraz esiyordu ama sıcak esiyordu. "Dışarda mı kaldın?" dedi gülerek biri. Bu Çeviğin sesiydi. Ona başımı kaldırıp oturduğum yerden kalktım. "Galiba Anahtar İncide kaldı" dedim. "Olabilir" dedi ve kapıya doğru ilerledi. "Ben bu kapıyı açabilirim" dedi. "Kırcaksan hiç zahmet etme, kıramazsın çünkü" dedim. "Hayır sihir kullanıcam" dedi gülerek. "Nasıl ya-" söylememe kalmadan kapıyı açıp itmişti bile ama kesin mantıklı açıklaması vardı yani tabikide gerçekten sihir yapmammıştı ya. "Bak" dedi gülerek. Gözlerimi devirdim "Mantıklı bir açıklama" dedim. Bana yaklaşıp tam önümde durdu. Yanında o kadar kısa hissediyordum ki zaten de öyleydim omzuna zor geliyordum ve bana bakarken çocuk resmen kambur oluyordu. "Mantıklı açıklaması şu" dedi boğazını temizliyerek "uyumuştun ya Kumsaldayken bende seni benim oturduğum binaya götüremiceğime göre buraya getirdim. Kapıyı çaldım ama kimse açmadı ve çantanı biraz kurcaladım ama sırf anahtarı bulmak için gerçekten." dedi ellerini suçlu gibi kaldırarak. Gülerek "Neyse tamam" dedim içeri girerek ondan anahtarı aldım. "Soğuk çay içer misin?" dedim. Kapıya yaslanarak. "Olur" dedi ve onu içeri aldım. Mutfağa girerek "Ben tişörtünü yıkadım ama daha asmadım yani" dedim bardaklara birkaç buz atarak. Gülerek "Sıkıntı değil" dedi. Oda mutfağa geldi ben bardaklara soğuk çayı doldururken. "Sigara mı içiceksin" dedim. "Hayır içmeyenlerin yanında içmiyorum" dedi. "Ben kumsalda olanları konuşçaktım seninle" dedi. Ona döndüm gülerek "Bak cidden hiç merak etme ben unuttum bile" dedim omuzlarına yavaşça iki kere vurarak. Gülerek "Onu demicektim" dedi. "Ben senin tişörtünü asmaya gidiyorum, hemen gelirim" dedim ve gittim konudan kaçmak için. Neden şimdi o konuyu açmıştı ki. Ben onunla öyle olamazdım ben şuan kimseyle öyle düşünemezdim zaten kendimi yeni toplamıştım. Hem belkide benim düşündüğüm şeyide söylemicekti Tuğçeden bahsedebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi ve Ruhun Duyguları (TAMAMLANDI)
Novela Juvenil" Aslında her insanın içinde yazda vardır kışta, hep mutlu olamazsın hep üzgünde" Arkadaşım İnciden çıkmıştım, hava kararmıştı. Metronun demir sandalyelerine oturdum ve çantamı kenarı koydum, treni bekliyordum. O anda bu aralar aklımdan çıkmayan tek...