Sönen Umutlar | 1.Bölüm

97 9 22
                                    




Sınır: 10 oy, 20 yorum

Bu kitaba ne zaman başladınız?

Keyifli Okumalar 🤍

Arabada sinsice dolaşan müzik sesi beynim ile savaşıyordu. Beynimdeki düşünceler müzik sesinden açığa çıkamıyordu. Sinirle müziği kapattım ve yola odaklandım. Yolda gözlerimin önünden kayan arabalara tek tek baktım. Zihnimdeki düşüncelerin açığa çıkmasına izin verdim.

Dalgınlıktan arabanın durduğunu fark etmemiştim, hatta nereye vardığımızı bile anlamamıştım. Etrafıma bakındığım zaman nerede olduğumuzu kavrayabilmiştim. Hazar arabayı benzin istasyonuna çekmişti.

-Hazar?

-Rüya?

-Niye benzin istasyonunda durduk? Benzinimiz var sanıyordum.

-Arabada bir sorun var çözemiyorum. Yolda kalmak da istemediğim için buraya çektim arabayı.

-Ne yapacağız şimdi? Ben bu ıssız yerde kalmak istemiyorum. Yeterince ıssız.

-Bu kadar umutsuz olma, halledeceğiz güven bana. Şimdi arabanın kaputunu açıp bakacağım.

Hazar kapıyı açıp arabadan çıkmasıyla vücuduma hücum eden soğuk tüylerimi diken diken etti. Sadece kapının kapanmasını diledim o an. Hazar'ın kapıyı kapatması ile gözlerim Hazar'a kaydı. Herkesin dilediği gibi bir arkadaştı bence. Duygusallığı ve düşünceli olmasını seviyordum ve en çokta o kumral saçlarıyla oynamayı.

Genç adam ağır adımlarla arabanın önüne doğru yürüdü. Yapacaklarından pişman mıydı? Evet pişmandı ama pişman olmak hiçbir şey değiştirmeyecekti. Bunu o da biliyordu. Sadece kalbi acıdı ve daha hızlı attı, tek değişen buydu. Kafasındaki karanlık planların onu tutup sürüklemesine izin verdi. Ve o hiç sonunu bilmediği veya hiçbir zaman öğrenemeyeceği o yola ilk adımını attı.

Önümdeki hareketlilik ile yağan karlardan bakışlarımı önüme çevirdim. Hazar'ın bana gel demeye çalışan eline baktım. Efendim dercesine baktım çünkü camı açmak veya arabadan inmek istemiyordum. Hazar bir daha gel demeye çalışınca mecbur inmem gerektiğini fark ettim. Of diye söylenmeden edemedim.

Arabadan ağır adımlarla inip hızlıca yanına doğru ilerledim.

"Niye çağırdın, dondum," diyerek söylenmeye devam ettim. "Ben sanki donmuyorum Rüya," dedi Hazar ağzından çıkan soğuk hava dumanıyla. Gidip yiyecek bir şeyler al istersen daha halledemedim," dedi. "Alıp geliyorum o zaman," dedim hiç istemeyerek. Hemen arabanın içine girmek istiyordum ama Hazar orada araba ile uğraşırken ona bir taraftan yardımcı olmam iyi olurdu.

Arabaya adımlayıp arka koltuktaki çantamın içinden cüzdanımı aldım ve benzin istasyonundaki markete doğru yürüdüm. Marketin tam arkasında, benzin istasyonuna bakılınca arkasında deniz gözüküyordu. Yol boyunca denizin yanından geçmiştik.

Markete girmemle lavaboya gitmeyi akıl ettim sonuçta yol uzun sürecekti ve duracağımızı sanmıyordum. İlk iş lavaboya gitmeliydim. Etrafıma bakıp lavabonun tabelasını görmemle oraya adımladım. Koridor gibi bir yere çıkmamla lavaboya gittim. Çok tenha bir yerdi. Nasıl desem sanki dünyada tek ben kalmışım da kimse yokmuş gibi sessiz ve boştu.

Lavaboda işlerimi halledip kapıdan çıkmamla ağzıma kapanan el ile çığlık atmaya çalıştım. Önümde duran, benden uzun adamı görmem bir oldu. İçimdeki korkuyu tarif edemezdim. Olduğum yerde put gibi kalmıştım.

Aklım yerine yeni gelmiş gibi çırpınmaya başladım. Beni önüne çekip eli ile ağzımı kapamaya devam etti. Kulağımın arkasında hissettiğim hareketlilik ile kulağıma fısıldaması bir oldu.

Soğuk YaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin